Jack Reacher bu muymuş?

Bir yanda Brad Pitt’li Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly), diğer yanda ise Tom Cruise’lu Jack Reacher. Brad Pitt’in filmi daha orijinal ve en azından sıra dışı olsa da ikisinin de bekleneni veremediğini söylemek gerek. Tom Cruise’un efsanevi roman kahramanı Jack Reacher olduğu film ise sıradan bir aksiyondan öteye gidemiyor.

İngiliz yazar Jim Grant’ın yarattığı eski askeri polis Jack Reacher karakteri, ilk kez 1997’de yayımlanan Killing Floor adlı romanda suç dünyasıyla tanışmıştı.
Jack Reacher, 17. romanında okuyucuyla buluşurken, serinin dokuzuncu romanı ‘One Shot’ sinemaya karakterin ismiyle, Jack Reacher olarak uyarlandı.
Ancak ne yazık ki film dizi tadından çıkıp kaliteli bir aksiyon, polisiye kıvamına gelebilmiş değil. Durum böyle olunca ismi açıklandığından beri tepkileri üzerine çeken Tom Cruise da daha zor bir duruma düşmüş oldu tabii.
Cruise’a gelen tepkiler, seride 1.90 boyunda ve sarışın olarak tasvir edilen Jack Reacher için uygun olmadığı yönündeydi.
Şimdi bunlara bir de film eleştirileri eklendi.
JACK REACHER’I BULUN
Christopher McQuarrie’nin yönettiği Jack Reacher’da, Tom Cruise’a Rosamund Pike ve Richard Jenkins eşlik ediyorlar.
Film, usta işi bir cinayet sahnesiyle açılıyor aslında.
Keskin bir nişancı parktaki beş kişiyi vurduktan sonra olay yerinden uzaklaşıyor.
Cinayet kurbanlarını inceleyen polis kısa süre içerisinde katili yakalıyor ya da yakaladığına inanıyor.
Ancak katil sürekli olarak “Jack Reacher’ı bulun” demekte.
Reacher ortaya çıktığında işlerin beklediğinden farklı geliştiğine tanık oluyor.
Ona eşlik eden katil zanlısının avukatı Helen Rodin ise hem Reacher’a duyduğu sempati hem de adalete olan saygısı nedeniyle davaya iyice gömülüyor.
Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects) filminin senaryosuyla En İyi Senaryo Oscarı’nı alan Christopher McQuarrie’nin kamera ardına yönetmen olarak geçtiği Jack Reacher, yılın son bombası olarak vizyona girdi.
Büyük gişe beklenen film Amerika ile aynı anda bizde de vizyona girdi. Kitabın sıkı fanatiklerinin Jack Reacher’ın fiziksel özelliklerini neredeyse ezbere bildiğini varsayarsak, Tom Cruise’a alışmalarının biraz güç olacağını kestirmek zor olmaz.
Ancak Cruise, kitapları okumayanlar için Jack Reacher şapkasının altını gayet de dolduruyor.
En önemli kusuru fazlasıyla kendine oynaması.
TOM CRUISE KENDİNE
Adaleti yazılı ve uygulanan kanunlara göre değil de kendi terazisinde tartan bir karakter olan Jack Reacher, iyi işlense, Tom Cruise üzerine bu kadar oynanmasa daha elle tutulur bir hal alabilirmiş.
Filmin ilk yarım saatindeki heyecan ve gizem, ilerleyen dakikalarda kendini komediye varacak kadar absürd sahnelere bırakıyor.
Çıkışta, “Jack Reacher bu muymuş” dememek elde değil.
Aksiyon olarak elimizde birkaç araba sahnesi ve Jack Reacher’ın peşindekileri yumruklarıyla sıraya dizdiği anlar var.
Meraklıları için tatmin edici olabilir.
Ama yanlarında iyi bir senaryo ile gelmedikten sonra ne işe yararlar o da ayrı bir soru işareti tabii.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

İnanır, senaryoyu beğenince dayanamamış

49. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu (Anna Andrusenko), En İyi Müzik (Tamer Çıray) ve Kent Konseyi Ödülleri alan Elveda Katya en büyük hediyeyi filmin gösterimi sonunda halkın alkışlarıyla almıştı. Yıllar sonra karşısına çıkan kızını kabul etmekte direnen bir babanın ve ailesinin hikâyesinin anlatıldığı film mahalle baskısı, aile olmak, vicdan, bir kız çocuğunun baba arayışı ve Nataşa gerçeği ile ilgili pek çok farklı şeyi konu alıyor.

Kariyerinde ilk kez

Andrew Dominik’in yönettiği ve Brad Pitt, James Gandolfini, Richard Jenkins ile Ray Liotta’nın oynadığı Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly), kiralık bir katilin hikâyesi üzerinden Amerikan suç dünyasını ele alıyor. Kiralık bir katil olan Jackie’nin ‘kibarlığı’ yöntemlerinde. Karanlık bir konuya sahip olan ve içinde oldukça sert sahneler barındıran Kibarca Öldürmek, Brad Pitt’in kariyerinde ilk kiralık katil rolü.

Geline kötü sürpriz

Bekârlığa veda olayına biraz da gelinlerin penceresinden bakmaya ne dersiniz? Regan, Gena, Katie zamanında lisede Becky’ye çok çektirmiş, kendisiyle hep alay etmiş üç kendini beğenmiş kız. Becky kendi halinde eğleneceği, abartısız bir bekârlığa veda partisi hayal ederken, ipleri eline alan üçlü ona ‘unutamayacağı’ bir gecenin planlarını yapmaya koyuluyorlar. Ama işler kısa sürede çığrından çıkıyor.

Dokuz yönetmen F tipi hücreleri anlattı

Grup Yorum tarafından geliştirilen bu proje, binlerce kişinin kurban olduğu F tipi hücrelerdeki drama odaklanıyor. Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay ile Grup Yorum’un yönettiği F Tipi Film, konuyu farklı açılardan ele alan kısa filmlerden oluşuyor. Her yönetmen kendi senaryosunu yazıp 10 dakikalık bir kısa filme imza attı. Ortaya çıkan filmler birbirine bağlandı.

Kıbrıs’ın trajik öyküsü

Tamer Garip’in yönettiği ve Jolie Myatt, Jonny Lee Kemp, Cengiz Bozkurt ile Serhat Harman’ın oynadığı ‘Kod Adı: Venüs’, Kıbrıs’ın dile getirilmeyen trajedisinin gerçek hikâyelerle temellendirildiği olaylar zincirini anlatıyor. Venüs, ailesinin ortadan kayboluşuyla ilgili gerçeği bulmak için Kıbrıs’a geliyor. Kişisel bir olaymış gibi başlayan bu hikâye Kıbrıs’ın trajik ve gizli öyküsünü ortaya çıkarıyor.