Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2008 00:00
Yıldızlar Yüzme Kulübü, 2001’de İzmitli 30 aile tarafından kuruldu. Devletten fazla destek istemeden ellerini taşın altına soktular ve çocukları için el birliğiyle kendi havuzlarını bile inşa ettiler. Kimisi kazma salladı, kimisi proje çizdi, kimisi elini cebine attı. Velilerin bu işbirliği genç sporcuları teşvik etti. Onlar da soğukta yüzdüler, karanlıkta kamp yaptılar ama havuzlarını çok sahiplendiler. Aradan yedi yıl geçti, o havuz bir sporcu fabrikasına dönüştü. Bugün Yıldızlar Yüzme Kulübü’nün 11 milli sporcusu var. Birini 2008 Olimpiyatları’na gönderebilmek için uğraşıyorlar. İzmitliler çocuklarını bu havuza göndermek için can atıyor.
Cıvıl cıvıl bir havuz. Her köşede bir hareket var: Rengarenk boneleriyle en küçükler havuzda ayak çırpıyor. Bir başka grup can kulağıyla antrenörü dinliyor. Lisanslı yüzücü abi ve ablalar, ısınma hareketleri yapıyor. Yandaki camlı bölümden tüm bunları izleyen meraklı gözler: Yüzücülerin anne ve babaları. Burası İzmit’in Saraybahçe semtinde, Yıldızlar Yüzme Kulübü’nün havuzu. Yani çadırdan olimpik sporcu yetiştiren bir semt kulübünün.
1999 Gölcük depreminden sonra İzmit ve civarındaki spor tesislerinin çoğu kullanılmaz hale gelmiş, spor kulüplerinin birçoğu kapanmış, birçok genç sporcu adayı da hayatını kaybetmişti. Bu kulüplerden birinin, Gölcük’teki Poyrazspor’un antrenörü Aykut Çelik elde kalan çocuklarla ne yapacağını kara kara düşünüyordu. Bu sırada çocuklarına spor yaptırmak isteyen 30 aile devreye girdi. Onların da aklında tek şey vardı: İlköğretim çağındaki çocuklarına spor yaptırmak. Aykut Çelik yardımcılarıyla birlikte İzmit’teki okulları taradı, yeni yüzücü adayları buldu. Ve 21 Kasım 2001’de Yıldızlar Yüzme Kulübü resmen kuruldu.
30 kişilik o veli grubunda yer alan bugünün kulüp başkanı Afife Beşik "Az kişiyle yapılacak bir iş değildi kulüp kurmak" diyor. "Çünkü bütün yük birkaç kişinin omzuna kalınca, bir süre sonra elini taşın altına sokacak kimse kalmıyor." Onun iki kızı da yüzmeyle Yıldızlar Kulübü’nde tanışmış. Deniz beş yıl yüzüp sporu bırakmış ama küçük yaşlardaki sağlıksız halinden kurtulmuş. "Küçük kızım Zeynep ise klor kokusunu kucağımdayken duydu ilk kez. İki yıldır o da yüzüyor."
Yüzücü velilerinin genelde memur ve esnaf olduğunu anlatıyor Afife Beşik. "İşte kurucu üyelerimizden Metin Bey. Büyük fedakarlık yapan velilerden biri. Havuzumuzu inşa ederken gerektiğinde mıcır döktü, gerektiğinde konteynerleri boyadı." Metin Bey mütevazı: "Elimizden geleni yaptık. Sonuçta bu çabayı çocuklarımız için gösteriyoruz."
HEP EN UCUZU ARADILARMaddi zorluklar ilk andan itibaren ortadaydı. Bu amatör kulübün ne kadar geliri olabilirdi? Yüzme kursuna katılan çocuklardan alınan bedelle kulübü döndürmek imkansızdı. Her veli kendi çapında maddi katkıda bulundu. Lisanslı yüzücüler bile her ay aidat ödedi. İkinci başkan Feridun Paçacı’ya göre en ufak kuruşu bile saymak zorundaydılar. "Utanarak söylüyorum ama kulübün kuruluşundan beri hep ucuzluk araştırması yapmak zorunda kaldık. Diğer şehirlerdeki yarışlardan bir ay önce oturup en ucuz nerede kalırız diye araştırdık."
Yüzücüler, ilk üç sezonu Kocaeli Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün Çenesuyu Mahallesi’ndeki havuzunda konuk olarak geçirdi. Sporcularını yüzdürebilmek için o zamanın parasıyla her ay 4 milyar liraya kulvar kiralıyorlardı. Feridun Paçacı, "Birkaç aylık parayı velilerden peşin alıp kendi havuzumuzun yapımına harcamayı akıl ettik en sonunda" diyor. Astsubay emeklisi Paçacı, 2003’te kızı İlayda’yı kulübe getirmeye başlamış, ertesi yıl da yönetim kuruluna girmiş. Her gün kulübe geliyor. "İzmit Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduk. Saraybahçe’de depremde yıkılmış bir binanın arazisini park yapmayı düşünüyorlardı. Ama projemizi iyi anlatınca havuz yapmamız için bize tahsis ettiler."
İLK KAZMAYI VELİLER VURDU2004 Mayıs ayında 25 metrelik altı kulvarlı yarı olimpik havuz için ilk kazma vuruldu. Öylesine asıldı ki bu işe tüm veliler, 32 gün sonra havuz hazırdı. Kimi malzeme aldı, kimi fikir verdi, kimi kazma vurdu. Feriun Ulusoy, yani herkesin "Feridun Abisi" kendi işçilerini getirdi, havuzun projesini çizdirdi. 28 Haziran’da ilk kulaçlar atılmaya başlandı ama bir sürü aksilik geldi başlarına. Havuzun resmi açılışından bir gün önceki tablo hiç iç açıcı değildi: Filtre sistemi yanlış çalışmıştı ve havuzun dibi simsiyahtı. O gece, onlarca kişi havuza dalıp elde fırçalar havuzun dibini temizledi.
Havuzun yapılması da tüm sorunları çözmüyordu. Manzara şuydu: Arazinin ortasında üstü açık bir havuz ve iki konteyner. Sporcular konteynerde giyinip soyunuyordu, güneşin altında kimi zaman suyun sıcaklığı 30 dereceyi geçiyordu. Asıl sorun yaz bitince ortaya çıktı. Soğuk havada üstü açık havuzda antrenman yapmak veya kurs açmak mümkün değildi. İşte o zaman kıyametin koptuğunu anlatıyor Feridun Paçacı. "Çocukların hiçbiri havuzu bırakmak istemedi. ’Biz öbür havuza gitmeyiz’ diyerek resmen isyan çıkardılar. ’Soğukta da yüzeriz’ diye inat ettiler. Bize yapacak tek şey kalmıştı: Havuzun üstünü kapamak."
Yine veliler ellerini ceplerine attı. Ekimin ilk haftasında havuzun demir konstrüksiyon ve çadırla kapatılmış hali hazırdı. Bu kez de ısıtma sorunu çıktı ortaya. Başantrenör Aykut Çelik "İlk bir ay havuzun ısıtması yapılamadığı için buhardan göz gözü görmüyordu. Havuzun bir başından giren yüzücüyü görmüyorduk bile. Galiba o orada bol bol kaytardılar" diye anlatıyor.
OLİMPİYAT UMUDUErtesi yaz havuzun yanına kafeterya ve soyunma odaları eklendi. Yüzücüler konteynerde soyunup giyinmekten kurtulmuştu. Sık antrenmanların meyvelerini de toplamaya başladılar. İlk iki sezon Türkiye Kulüpler Şampiyonası’nda ilk sekiz takım arasına girmişlerdi. 2005’te ilk kez milli takıma yüzücü verdiler. Türkiye rekorları kırdılar. 2006 Martı’nda Türkiye Şampiyonası’nda 13-14 yaş grubunda zirvede Yıldızlar Yüzme Kulübü’nün ismi vardı. İki sezondur ise Türkiye Şampiyonası’nda büyükler kategorisinde ilk üçü zorluyorlar. Geçen kış şampiyonasında kızlar,
Fenerbahçe ve
Galatasaray’ın ardından üçüncü sırayı aldılar.
Bazı başarılı yüzücüler ve antrenörleri cazip transfer teklifleri aldı. Ediz Yıldırımer, İstanbul’da Işıkspor, Buse Günaydın da Fenerbahçe için yüzüyor. Günaydın 100 ve 200 metre kurbağalamada, Yıldırımer 1500 metre serbestte Olimpiyat B barajını geçtiler. Şimdi Yıldızlar Yüzme Kulübü, havuzlarından çıkma bu iki sporcunun yanına Nazlı Ege Çalışal’ı da eklemeye çalışıyor. "Pekin Olimpiyatlarına Türkiye yaklaşık 60 sporcuyla katılacak," diyor Aykut Çelik. "Bu hafta sonu Nazlı Ege Hırvatistan’da 200 metre sırtüstünde barajı aşabilirse, bu 60 sporcunun üçü, yani yüzde 5’i bizim havuzdan geçmiş olacak. Böyle bir kulüp için büyük başarı olur."
140 lisanslı yüzücü
Yıldızlar Yüzme Kulübü’nde 7-18 yaşlarında 140 lisanslı yüzücü var. 11’i milli takım için yüzüyor. Sualtı hokeyi takımı da iki sezondur Türkiye gençler şampiyonu. Yaz-kış çocuklara yüzme kursu açıyorlar. Bir aylık bedeli 50 YTL. Ayrıca İzmit Büyükşehir Belediyesi’nin KOMEK meslek eğitim kursları kapsamında yetişkinler de akşam yüzme dersine geliyor. Zeka Küpü Çocuk Kulübü’yle yaz kursu düzenliyorlar. Öğleden önce spor, öğleden sonra zihinsel eğitim faaliyetleri var.
Yüzücüleri bu üç antrenör yetiştiriyorBaşantrenör Aykut Çelik (44) 25 yıldır yüzmeyle haşır neşir. Kuruluşundan beri Yıldızlar’ın başantrenörü. Çevredeki okullarda, özellikle 50. Yıl Öğretim Okulları’nda yüzmeye yatkın gençleri tespit edip takıma kazandırıyor. İki yardımcısından Seçkin Saydam (31), yüzmede kondisyon üzerine yüksek lisansını bitirdi, İngiltere’de kısa bir süre antrenörlük yaptı. Türkiye rekortmenlerinin arasında bulunduğu lisanslı yüzücüleri çalıştırıyor. Mine
Başak (26) ise altyapı sorumlusu. Yeni lisans alanları çalıştırıyor.