İyi roller erkeklere yazılıyo

Evrim Akın fotoğrafları

Bir yarışma, bir dizi ve bir de komedi programıyla ekrana dönen Evrim Akın, Hafta Sonu dergisine konuştu. "Avrupa Yakası"ndan insanları sıkmak istemediği için ayrıldığını söyleyen Akın, "En güzel roller erkeklere yazılıyor. Tarihte de öyle. Ama 'Katil Doğanlar' filminde Mallory olmayı isterdim" diyor.

"Bez Bebek" dizisinde Nana karakterini oynuyorsunuz. Nana kimdir?

- Nana, oyuncaklar ülkesinde yaşayan bir oyuncak. Bütün oyuncakların 100 yaşına gelince bir dilek hakları oluyor. 100 yaşına gelince Nana’ya da dileğini soruyorlar. Nana insan olmayı istiyor. Konsey isteğini kabul ediyor ve dünyaya gönderiliyor.

Nana’nın gücüne sahip olsaydınız neler yapardınız?

- Daha çok bilgiye sahip olmak isterdim. 17 yaşında kaybettiÄŸim babamı ölümsüz yapar, ölmesine izin vermezdim.Â

Dizinin yanı sıra iki yeni programda da sunuculuk yapıyorsunuz. Önce "Fort Boyard" yarışmasından başlayalım...

- Bu yarışma temmuzda Fransa’daki Fort Boyard Kalesi’nde çekildi. Macera, aksiyon, heyecan... İçinde ne ararsanız var.

"Koca Kafalar"a Özgü Namal’ın yerine başladınız. Bir programa ya da diziye sonradan katılmak iyi mi, kötü mü?

- Özgün Namal’ın 13 bölümlük anlaşması varmış bitmiş, yeni sezon için benimle anlaştılar. Yani kimsenin yerine gelmedim. Bir bakıma nöbet değişimi gibi bir şey. Özgü benim sevdiğim bir arkadaşım. Bu nedenle de kendimi asla kötü hissetmedim.

"Avrupa Yakası"ndan neden ayrıldınız?

- Ben seyircinin ağzına bir parmak bal çaldım ve sonra ayrıldım. Çünkü sıkılmalarını istemedim. "Vallahi artık yeter. Bu rol de kabak tadı verdi" demelerini beklemedim. "Hayatımda başka bir şey olmalı" diye düşündüm. Yeniliği severim.

Tiyatro sevgisi nereden geliyor?

- Çocukluk yıllarımdan, babamın merakından geliyor. Ankara’da yaşadık. Ankara Devlet Tiyatrosu’na giderdim. O zaman video vardı ve babam bir sürü oyunun videosunu getirirdi eve. Devekuşu Kabare, Ferhan Şensoy gibi Ankara’ya turneye gelenlerin oyunlarına giderdik. Sonra İzmir’e taşındık. Lise 1’de oyuncu olmaya karar verdim ve Konak Belediye Tiyatrosu’nun kurslarına gitmeye başladım. Sonra lise tiyatrosuna başladım ve okulda gösteriler yaptık. Sahnede olma, fark edilme anını çok sevdim. "Ben hep sahnede olayım, bu işi yapayım" dedim ve İstanbul’a geldim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin imtihanına girdim ve kazandım. Sonra devamı gelmedi...

Neden gelmedi?

- Ben "Yeteneksiz olduğum için attılar" diyorum, Müjdat Hoca da "Devamsızlıktan attık" diyor.

Oyunculukta 11’inci yılınızdasınız. Bu 11 yılda istediklerinizi yapabildiniz mi?

- Şimdilik çok şükür kendimi iyi hissediyorum. Yaptığım işi çok seviyorum. Ne reyting aldığın, kaç para kazandığın önemli değil. Zaten hangi insan, oyuncuyum deyip de bu işi para için yapabilir ki? O sadece ödül oluyor sana. Sahnede alkış yerine burada para veriliyor, o kadar. Bilirsiniz ki tiyatroda da alkış vardır, para yoktur.

Özel hayatınız ne durumda?

- Güzel giden bir ilişkim var.

İlerisi için ne düşünüyorsunuz?

- Bir laf vardır ki ben bunu çok seviyorum: Su, yolunu bulur... Önümüzü göremediğimiz için yarın ne olacağı belli değil. O yüzden ne oyunculuk ne de özel hayatımla ilgili bir plan kuruyorum. Herkesin hakkında hayırlısı neyse o olsun.

Ne tür bir rolde oynamak istersiniz?

- En güzel roller erkeklere yazılıyor. Tarihte de öyle. Ama "Katil Doğanlar" filminde Mallory olmayı isterdim.

Neden?

- İçimdeki vahşeti çıkarmak için herhalde (gülüyor). Normal hayatta olamayacağım için oynarken öyle olayım bari.