Ä°yi oyuncu Nebahat Çehre kötü anne Firdevs YöreoÄŸlu
Güncelleme Tarihi:
Nebahat Çehre her zaman iyi bir oyuncuydu ama son yıllarda televizyonda canlandırdığı kötü anne tiplemesiyle iyice öne çıktı. Haziran Gecesi’nde böyle bir rol canlandırdıktan sonra, şimdi de Halit Ziya Uşaklıgil’in romanından televizyona uyarlanan Aşk-ı Memnu dizisinde kötü anne Firdevs Hanım’ı oynuyor.
Onunla röportaj yapmak istediğimizde, tek bir görüşmeyle kalmayacağını anladık bu işin. Önce dizinin setinde, Sarıyer’deki yalıda film çekilirken konuştuk: Karşımızda bütün haşmeti ve çınlayan kahkahalarıyla Firdevs Hanım duruyordu. İlk Aşk-ı Memnu dizisinde Neriman Köksal’ın canlandırdığı, şimdi 20. yüzyıl başından 21. yüzyıl başına taşınan, Türk edebiyatının unutulmaz karakteri yani. Zengin ve şaşaalı bir hayat sürmek için kızları Peyker ve Bihter’i feda etmekten çekinmeyen, onları kıskanan kötü anne Firdevs. Ona Aşk-ı Memnu hakkında merak ettiğimiz her şeyi sorduk, Firdevs olarak cevap verdi. Bir hafta sonra bir kere daha randevulaştık. Oooh! Artık setten uzaktaydık, karşımızda bu defa Nebahat Çehre’nin kendisi duruyordu. Ona hem özel hayatını, hem rollerine nasıl hazırlandığını sorduk. İşte aynı kadınla iki röportaj birden.
 |  |
İYİ OYUNCU NEBAHAT ÇEHRE 15 yıldır aşk hayatım yok bir erkekle yemek bile yemedim Firdevs Hanım karakterine hazırlanırken ilk çekilen Aşk-ı Memnu’yu izlediniz mi? - İzlesem mi diye düşündüm ama vazgeçtim. Çünkü eskiden bu rolü oynayan Neriman Köksal’ın etkisinde kalmak istemedim. Kendime bugünün modern kadınına uygun bir kurgu çıkarmaya çalıştım. Biraz da doğaçlamaya bıraktım. Daha önce örneği olan bir dizide oynamak sizi ürküttü mü? - Bu duygu hepimizin içinde biraz vardı ama kendimize güvenimiz de var sanırım. En az onlar kadar sevileceğimizi düşünüyoruz. Dizide attığınız şuh kahkahaları çok çalıştınız mı? - Özel hayatımda hiç kahkaha atmam, beceremem. Senaryoda kahkaha sahnelerini okuduğumda bunu nasıl yapacağım diye çok düşündüm. Yönetmene de şimdiye kadar hiç kahkaha atmadığımı söyledim. İlk denemelerde kulağıma çok komik geldi. Şimdi de benimle bütünleşmeye başladı. Artık dizilerin yeni kötü karakteri, sizsiniz diyebilir miyiz? - Kendimi değiştirmek istiyorum. Kalıplaşırsam oyunculuğumdan çok şey kaybederim. Tabii ki anne yaşındayım ama bu yaştaki bir kadının da kendi hikayesi olmaz mı? Hep anne mi olacağım? Aşık bir kadını mı oynamak istiyorsunuz? -Aşk filmi de, mücadele veren bir kadının hikayesi de olabilir. Hep zengin ve şık anne rolü oynamak istemiyorum. Varoşlarda yaşayan birini de canlandırmak istiyorum.  Kötü karakter oynamak bir oyuncu için daha mı zor? - Aslında başarılı olabilirseniz oyunculuğunuzu ortaya çıkarıyor. Dizilerde hep anne rolündesiniz. Ama çocuğunuz yok. Bu sizin tercihiniz miydi? - Aslında bayağı doğurgan bir yapıya sahibim ama istemedim. Çünkü babamı küçük yaştayken kaybettim, üvey babamla büyüdüm. Bu yüzden ben anneli babalı, sağlıklı bir çocuk yetiştirmek istedim. Çok da pişman değilim. Çünkü gençliğin çok mutlu olmadığını görüyorum. BENİM BİR DİŞİLİĞİM VAR GENÇKEN DE ÖYLEYDİ Firdevs gibi sizin için de para önemli mi? - Hayatımda her zaman sevgiye önem verdim. Para her zaman ikinci plandaydı. Biten evliliklerimden de hiçbir şey almadım. Elimdekileri satarak hayatımı düzenledim. Yılmaz Güney sonrasında sıkıntılı bir dönem yaşadım. Yılmaz askere gitmiş, biz boşanmıştık. Hep bir dost olarak arkamda oldu ama ekonomik olarak hiçbir şey talep etmedim, aldığı arabayı dahi iade ettim. Neden peki her şeyi geri verdiniz? - Yılmaz çok eli açık bir insandı ama bende ona ait bir şey kalsın istemedim. Bunun nedenini de tam bilmiyorum. Sonra filmciler belki de Yılmaz’a yaranmak için bana uzun süre iş vermedi. Kiramı bile zor ödüyordum. Bir arkadaşım Turgut Demirağ’a durumumu söyledi de Demirağ bana bir cesaretle film teklifi yaptı. Ardından iki yılda 36 film yaptım ve ekonomimi toparladım. 1970’te sinema başka yönlere kayınca sahneye çıktım. İyi para kazandım. Sahneyi bıraktıktan sonra da her şeye ara verdim. 1976’da ikinci evliliğimi yaptım. Evliliklerinizde işlerinize ara vermenizin nedeni eşlerinizin maço olması mıydı? - Yılmaz maço bir erkek değildi. Evlilikte düzen istiyordu. Yavuz Demir’le olan evliliğimde de bu benim tercihim oldu. Evliliğin tadını almak istedim. İki evliliğiniz dışında basına ilişkileriniz çok yansımadı? - Tabii ki flörtlerim oldu. En son ilişkim bittikten sonra yani 15 senedir aşk adına hayatımdaki her şey bitti. Bir erkekle yemek bile yemedim. Tabii ben de flört etmek istiyorum. Bir birlikteliğim olsun, gözüme bir ışık gelsin istiyorum. Ama belli bir yaştan sonra bu çok zor. Karşıma gelecek kişi bekar olmalı, yaş farkımız olmamalı, birbirimizi taşıyacak kişiler olmalıyız. Erkeğimin başarısıyla, beyniyle gururlanmalıyım. Peki şimdi hayatınıza biri girse, yine mesleğe ara verir misiniz? - Ne güzel olur! Ama mesleği bırakmam. Çünkü evlilik düşünmüyorum. Uzun yıllardır yalnız olunca kendime dönük bir egoist oldum. İnternet forumlarında seksi bir kadın olduğunuz konuşuluyor. Siz kendinizi seksi buluyor musunuz? - Ben seks lafını sevmiyorum da... Spor de giysem, tuvalet de giysem bir dişiliğim var. Gençken de böyleydi. Bu belki yürüyüşümden belki de karşı tarafa verdiğim elektrikten kaynaklanıyor. Mesela bana ilk görücü 13 yaşında geldi. YAŞINI KABULLENMİŞ BİR KADINIM | KÖTÜ ANNE FİRDEVS YÖREOĞLU Yıllardır her şeyin en güzeline sahip oldum, bundan vazgeçmem Eşinizle aşk evliliği mi yapmıştınız? - Eşim yakışıklı ve varlıklı bir işadamıydı. Bana aşık oldu. Standartlarımı yükselterek sürdüreceğim bir evlilik olacağını düşünerek teklifi annemin de yönlendirmeleriyle kabul ettim. Nasıl bir eştiniz? Verici olan siz miydiniz? -Genç yaşta, kendimi anneliğe hazır hissetmeden, eşimin isteğiyle iki çocuğum oldu. Bu süreç çok zordu. Sosyal hayattan kopmak zorunda kaldım. Eşimin ölümüne kadar, evliliği sürdürebildiğime göre de fazlasıyla vericiyim. Eşinizle aranızdaki her neyse bitmiş olmalı. Çünkü ölümüne sebep oldunuz. Size çok mu kötülük yapmıştı? Dövüyor muydu?  -Hiç kaba kuvvet kullanmadı. Zaten buna izin vermezdim. Ama onunla geçirdiğim yılları, hayatımdan çalınmış yıllar olarak hissettirmesi bana yaptığı en büyük kötülük oldu.  Onu aldatmanızın nedeni, önce onun sizi aldatması mıydı? -Son yıllarda beceriksiz yatırımlar nedeniyle işleri bozuldu. Vaat ettiği hayat bu değildi. Bu yüzden ben kendimi aldatılmış sayıyorum. Maddi durumunuz sallantıda. Terziye, uçan kuşa borcunuz olduğu söyleniyor. -Kocam miras olarak büyük bir borç yükü bıraktı. İş dünyasının yabancısıyım, şimdiye kadar hep bana bir şeyler sunuldu, böyle yetiştirildim. Standartlarım var. Bunları korumak için her türlü mücadeleye varım. Kızınızı evlilik öncesi sözleşmesi imzalamaya razı etmek için damadınızdan para aldığınız söyleniyor. Kaç lira aldınız? - Yazmamanız kaydıyla söylüyorum, bir milyon YTL! Fedakar anne tipine pek uymuyorsunuz. Peki sizin aileniz nasıl bir aileydi? - Bizim ailenin bütün kadınları dominanttır. Annem de öyleydi. Babam, sevgi doluydu. Aileye giren bütün erkekler gibi o da anneme teslim olmuştu. Kızlarınız açıkça sizden nefret ettiklerini söylüyor. Sizce bu işin kabahati kimde? - Yıllardır her şeyin en güzeline sahip olmaya çalıştım ve hep bunu başardım. Tüm bu özelliklerimi kızlarıma da yansıtmaya çalıştım. Annelerle kızları arasında böyle çatışmalar olabilir. Onlar beni kendilerine rakip gördükleri için tatsızlıklar yaşandı ama zaman haklı olduğumu gösterecek. Yakında anneanne olacaksınız. Ama toruna karşı biraz tepkilisiniz. Bu yaşlanma psikolojisi mi? Sahi kaç yaşındasınız? - Kadınlara yaşı sorulmaz... Gencim, figürümden çok memnunum. Kendimi anneanne olarak da görmüyorum, sadece Peyker’in bir çocuğu oluyor o kadar! TABİİ Kİ HER ŞEYİN BAŞI PARADIR Allah aşkına doğru söyleyin. Sizce zengin olmasının dışında Adnan Bey aynı zamanda hoş bir adam mı? -Evet. Başta söylediğim standartları da hatırlarsanız çok cazip bir koca adayıydı. Adnan Bey yaş olarak kızınız Bihter’den çok size yakışmaz mıydı? - Bu soruna cevap vermek istemiyorum canım... Adnan Bey damadım oldu, artık akılları karıştıracak spekülasyonlara girmek yanlış olur. Onun Bihter’i seçmesi sizde ne gibi duygular uyandırdı? - Fazlasıyla şaşırdım. Ne zaman yakınlaştılar fark edemedim. Bihter şu günlerde son derece değişik bir psikolojide. Kızımı kıskanıyorum zannetmeyin. Ama Bihter tutkuyu hiç tanımadı. Bence ne istediğini zamanla anlayacak. Aşk, para, kızlarınız, gençlik ve güzellik: Sıralasanız, hangileri sizin için daha önemli? - Önce para tabii. Her işin başı maalesef para. Sonra sırasıyla güzellik, gençlik, aşk ve kızlarım. Para her şeyden önemli. Saydığınız şeylerin birarada olmasını sağlayan en büyük güç. Size çok aşık olan yakışıklı ama fakir                  bir erkek olsa şansı ne kadar olur? - Canım romantizme ancak standartlarım ölçüsünde varım. Aksini düşünmek mümkün değil. AŞK-I MEMNU’DA NELER OLUYOR |