Ä°yi ki pes etmemiÅŸim

"Apayrı" ile 2006’ya damgasını vuran Hande Yener, yaşadığı ilişkilerle de gündemden düşmüyor. Peki, hiç düşündünüz mü, ya Hülya Avşar ile tanışmasaydı... Yanıtı

meçhul, ama Yener de çok şanslı olduğunu inkar etmiyor.

Farklı bir meslekle uğraşırken Hülya Avşar’la tanışma, ardından Sezen Aksu asistanlığı ve vokalistliğine kadar uzanan bir dönem... Sizce bu şans mı?

Kesinlikle öyle. Bana göre ben çok şanslıydım, şansımı iyi değerlendirdim ve bugün kendi yolumu çizdim. Eğer Hülya Avşar’la tanışmasaydım da aynı kararlılıkla, başka yollar deneyerek kendi müziğimi yapmanın çaresini arardım. Tüm kapıların kapalı olduğunu sandığım zamanlar da... Ancak o hisler bence anlıktı, müzik zaten hayatımda vardı. İlk albümü çıkarmak çok zordu ama projeyi hazırlayınca hepimizin inancı arttı ve sonuç mükemmel oldu. İyi ki pes etmemişim!

Sezen Aksu’nun vokalisti olmak için uzun süre peşinden koştunuz. Aynı istekle size gelenler var mı?

Elbette. O şekilde yaklaşık 3-4 kişiyle çalıştım ve kesinlikle destekliyorum. Bir sanatçıyla çalışmak sizi çok iyi besler, ancak bir yandan da yolunuzu çizmek zorundasınız.

Son albümünüzü kimi çok farklı ve başarılı buldu, kimileri söylemediğini bırakmadı. Siz neler düşünüyorsunuz?

Her yeni albümle kazandıklarımın arttığını düşünüyorum. Kendimi ilerlettiğim her durum, doğal olarak müziğime yansıyor. Olduğum gibi olmaktan, hissettiğim gibi müzik yapmaktan yanayım. Prodüksiyonun gerçek bir müzikalitesi olduğu için bu anlamda bildiğim kadarıyla eleştiri almadım. Ancak repertuvar farklılığı, benim yorum farklılığım tabii ki hissedildi. Öyle sanıyorum ki benden beklenen buydu. Kendimi tekrarlasaydım kaybedeceğim çok şey olurdu diye düşünüyorum ve çok samimi söylüyorum ki bu albüme gelen tepkiler mükemmel...

Çalışmalarınızda farklı bir duruşunuz var. Umursamaz, cool kadın, ama aynı zamanda çok da duygusal... Hayat da sizin için böyle mi?

Aynen öyle... Hayata nasıl bakarsınız öyle seyrediyorsunuz. Ben hayatın dramatik tarafını biraz görmemeye çalışıyorum, çünkü fazla etkileniyorum. Ve kendimi müzikle tedavi ediyorum.

Hande Yener’in eğlence anlayışı nedir?

Birçok şey olabilir. Arkadaşlarımla bir araya gelmek, sevgilimle sinemaya gitmek, güzel müzik çalan bir kulübe gitmek, ailemle güzel bir tatil, beni eğlendiren alternatiflerden sadece birkaçı...

En çok hangi sanatçıların şarkılarında yerinizde duramazsınız, buna kendiniz de dahil?

Elektronik müzik ve funky benim en sevdiğim müzik türleri... Bu sound’ları çalan her yerde saatlerce eğlenebilirim. Martin Solveig, Ada, Ricardo Villalobos, Richard Davis... 103.8 Dinamo Fm dinliyorum, albüm olarak da Justin Timberlake, Jamiraquai, Röyksopp, Sophie Ellis Bextor...

Herkesin sizi tanıdığı, izlediği bir ortamda "aşk" eskisine göre biraz içe dönük, biraz baskı altında, biraz daha mı zor oluyor?

Ben hiç bunu kafaya takmıyorum, tamamen kendi çizgimde kendimi yaşıyorum.

KeÅŸkeleriniz olmuÅŸtur bu konuda...

Bazı şeyleri kabullendiyseniz sorun olmaktan çıkar. Ben bunu yapabildiğimi sanıyorum.

Birçok sorumluluğunuz var; mesleğinizden anneliğe kadar... Dönem dönem zorlandığınız oluyor mu?

Ben çalışmayı çok seviyorum. Müzikle uğraşmak benim için bir zevk. Her yaptığımız proje beni biraz daha olgunlaştırıyor. Hayata ve sevdiklerime bağlılığım daha çok artıyor. Şu anda bu dengeyi kurabildiğimi düşünüyorum.

Bundan sonraki çalışmanızda bizi neler bekliyor olacak, biraz tüyo alsak...

10 gün sonra "Hande Maxi" diye bir single’ım çıkıyor. "Apayrı" albümümden 3 parçanın 3 farklı aranjmanı ve 3 yeni parça var bu single’da. Şu an en ilginç sürprizim bu olabilir.

- Ve Hande Yener son olarak ne söyler?

Åžarkı söylerÂ

Beni bıraktığın koridor boştu

Uzandığım yer cilalı

Tutunacak bir ÅŸey de yok

GiyinmiÅŸsin beni

Her hareketin üzerimde kalmış

O dar uzun koridorda

Böyle sensiz böyle saf...Â