Güncelleme Tarihi:
Şu sıralar gösterimde olan ‘‘Laleli'de Bir Azize’’nin yönetmeni Kudret Sabancı, sadece ilk filmini çeken genç bir yönetmen değil. Reytingi tavana vuran tartışma programı ‘‘A Takımı’’nı da o yönetiyor. Konuşmayı pek sevmeyen Sabancı'yla, o bir yandan programın montajını yaparken konuştuk.
Kudret Sabancı'ya ilk sorumuz ‘‘Laleli'de Bir Azize’’ ile ‘‘Gemide’’nin ikiz filmler olup olmadığı oluyor, dura dura yanıtlıyor: ‘‘'Gemide'nin yönetmeni Serdar Akar öğrencilik yıllarımdan beri yakın arkadaşım. Serdar, ‘Kakalak’ diye bir tretman yazmış. O tretmandan çıkan hikayenin bir kısmı ‘‘Gemide’’ bir kısmı ‘‘Azize’’ oldu. Filmlerin kendi başına başlayıp biten ayrı ayrı hikayeleri olduğu için aynı dönemde gösterime sokulmadı. Bazen Serdar'la aramızda iki filmi birleştirip montaj masasında tek bir filme dönüştürsek mi gibilerinden konuşmalar geçiyor. Bunu belki ileride keyif için filan yaparız.’’
33 yaşındaki Kudret Sabancı, Hacettepe Üniversitesi'nde kütüphanecilik okurken 9 Eylül Üniversitesi Sinema-TV Bölümü'ne girmiş ve ordan mezun olmuş. Ezeli ve ebedi bir öğrenci olarak Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü'nde yüksek lisans yapıyor. ‘‘Akademik bir ortamda olmak çok hoşuma gidiyor. İnsanı başka bir yönden besliyor,’’ diyor. Öğrencilik yıllarında çekmeye başladığı 20 kısa filmi var. Filmlerin bazıları uluslararası festivallerde yarıştığı ve İngilizce jenerikle gösterildiği için İngilizce adlar taşıyor. Kısa filmi uzun metraja geçiş aşaması olarak görmüyor, başlı başına bir tür olarak algılıyor. Çekmek istediği kısa film hikayeleri var. Kısa film için ‘‘Aynı malzemeyi kullanarak farklı tatlar aldığım bir tür,’’ diyor.
Kudret Sabancı okulu bitirip İstanbul'a geldikten sonra reklam filmleri ve klipler yönetmiş. Kliplerini yönettiği sanatçılar arasında Okay Temiz ve ‘‘Taciz Ederim’’ şarkısına klip yaptığı Nihat Doğan gibi ilginç isimler var. ‘‘Devriye’’, ‘‘Hırsız Var’’ gibi ‘‘reality show’’lar çekmiş. ‘‘Reality show’’ çekmesinin sinema diline yansıdığını söylüyor. Kamerayı zaman zaman gizli çekim yapan bir haber kamerası gibi kullanmış. Hemen hemen her alanında çalıştığı televizyon dünyasında olmaktan memnun, bundan çok yararlandığını söylüyor. ‘‘Sinemada bir şey denerken para gidecek diye korkuyorsunuz, oysa televizyonda her şeyi deneyebiliyorsunuz,’’ diyor.
Filmin jeneriğinde ismi yazan hemen hemen herkesle öğrencilik yıllarından beri arkadaş. ‘‘Filmi çok az paraya mal ettik ama filmimiz ucuz film değil. Sette bir film setinde olması gereken ve senaryonun gerektirdiği her şey vardı. Varolan materiyele para ödemedik, bize film çekin deyip duran arkadaşlarımıza, ‘Hadi film çekiyoruz, pamuk eller cebe’ dedik. Çekimler 28 iş günü sürdü’’ diyerek setteki çalışma koşullarını anlatıyor.
Kudret Sabancı ‘‘Laleli'de Bir Azize’’yi başlangıçta westernvari bir film olarak çekmeyi düşünmüş. Öyküyü ilk okuduğunda kahramanların arasındaki ilişkiyi ‘‘İyi, Kötü, Çirkin’’ filmindeki üç kişinin arasındaki öyküye benzetmiş. ‘‘Oradaki adamlar da beş dakikada birbirlerini satarlar ya...’’ diyor. ‘‘Küçük suç işleyen küçük insanlara sempatim var’’ diyen Sabancı sokakları çok seviyor, sokakta kendisini mutlu ve huzurlu hissediyor. Laleli'deki birahanelere takılıp porno izlemişliği yok ama bu film hikayesi ortaya çıktığında bunları da yapmışlar; ‘‘Ama her şeyi farklı bir gözle inceledik’’ diyerek herhangi bir yanlış anlaşılmayı önlüyor.
Kafasındaki ‘‘Batman’’ kasketinden de anladığımız üzere tam bir çizgi roman delisi, beş binin üzerinde çizgi romanı var. Onu sinemaya yönelten de bu çizgi roman tutkusu olmuş. En büyük hayali bir aksiyon filmi çekmek, hatta küçüklüğünden bu yana hastası olduğu Sezgin Burak'ın ‘‘Tarkan’’ çizgi romanını sinemaya aktarmak için girişimde bulunmuş. İyi filmin ‘‘sıkmayan film’’ olduğuna inanıyor.
Üç buçuk yaşında Güney adında bir kızı var, çünkü en sevdiği yönetmen Solanas ve onu derinden etkileyen film de onun ‘‘Güney’’ (Sur) filmi. Sinemanın bir sanat olduğuna inanmıyor: ‘‘Resim gibi, şiir gibi bireysel şeyler sanattır. Sinemada hiçbir zaman tam düşündüğünüzü yapamıyorsunuz, çünkü film tamamen size ait değil, ortak bir çalışmanın ürünü,’’ diyor. Buna rağmen ilk filmi ‘‘Azize’’nin fragmanına ‘‘A Kudret Sabancı film’’ ibaresi koymaktan çekinmemiş, çünkü ona göre ‘‘Son sözü hep yönetmen söyler’’.