Güncelleme Tarihi:
Baba desteği olmazsa olmaz
AÇEV AİLE EĞİTİMİ KOORDİNATÖRÜ SOSYOLOG HASAN DENİZ
Programın hedefi, babaların ebeveyn olarak bilgi ve becerilerini güçlendirmek. Onlara çocuklarıyla ilişki kurmayı, birlikte program yapmayı, çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarının neler olduğunu öğretiyor. Baba desteği ailenin olmazsa olmazı. Hedef kitle, çocukları 3-11 yaşları arasındaki babalar. Gruplar 15-20 kişi arasında değişiyor. Oturumlar 13 hafta boyunca, haftada bir gün, ilköğretim okullarında düzenleniyor ve yaklaşık iki buçuk saat sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak yürütülen programda AÇEV tarafından eğitilmiş, gönüllü ilköğretim öğretmenleri görev yapıyor. Oturumlar boyunca babalığa dair deneyimler paylaşılıyor. Ayrıca, program süresince annelerle iki toplantı yapılarak babaları ne şekilde destekleyebilecekleri anlatılıyor. Şimdi yeni bir kampanyamız var: Sen Benim Babamsın. Bu kampanyayla amacımız babalık bilincini tüm Türkiye’ye yaymak. Babalara çocuğunuzla oynayın, konuşun, dinleyin, ‘Seni seviyorum’ deyin ve kucaklayın diyoruz.
NE ÖĞRETİLİYOR
Her hafta farklı bir konu işlenen programın başlıkları şöyle: Çocuğun Gelişiminde Babanın Rolü, Aile Tutumları, Çocuğu Dinleme ve Anlatma, Olumlu Davranış Geliştirme, Çocuğun Bilişsel - Sosyal, Duygusal- Fiziksel ve Cinsel Gelişimi, Okul- Arkadaşlar ve Baba, Çocukla Zaman Geçirmek ve Oyun, Yaşam Zorlukları
ve Baba, Çocuğun Sorumluluk Kazanması ve Cinsel Sağlık, Kadına Yönelik Şiddet, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. (0212) 213 42 20
Öğrenebileceğini ispatladım
NEVRES YILDIRIM (49) - MUHASEBECİ
Büyük oğlum Onat 19, küçük oğlum Arda 9 yaşında. Bu eğitimden önce çok taviz veren bir babaydım. Anneleri bana göre daha sert mizaçlı. Kendimce annelerinin bu tutumunu dengelemek için onlara yumuşak davranıyordum. Şimdi uygun olmayan bir davranış sergilediğinde onları ikna ediyorum. Çocukla çocuk olmayı, onu dinlemeyi öğrendim. Hatta 21 yıllık eşime hitap şeklim bile değişti bu eğitimle. Güzel sözler söylemede daha bonkörüm artık. Programa katıldığımda 83 yaşındaki kayınvalidem, “Babalık okulda öğrenilir mi” dedi. Eksiklerimi tamamlayacağım dedim. Öyle de oldu.
Babam bir kez öpsün isterdim
BURÇİN ÖZKAN EĞİTİMCİ
İstanbul, Kağıthane Seyrantepe Atatürk İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeniyim. Baba Destek Programı’nda geçen yıldan beri gönüllüyüm. Bir gün sınıfta öğrencilerime bir tek hakları olsa ailelerinden ne isteyeceklerini sordum. Bir öğrencimin yanıtı beni bu eğitimi almaya, babalar için bir şey yapmaya itti. Diğer arkadaşları oyuncak isterken o, “Babamın beni bir kere öpmesini isterdim” yazmıştı. Velileri bu programa katılmaları konusunda teşvik ediyorum. Ben de bir babayım ve babalığın zor bir iş olduğunu biliyorum. Babalar bu oturumlarda doğru bildiklerinin aslında yanlış olduğunu öğreniyor. Çocuklarında beğenmedikleri özelliklerin aşırı korumacılıkları ya da tavizkârlıkları sebebiyle oluştuğunun farkında değiller. Çocuklarını dinlemiyor, ne demek istediklerini anlamıyor babalar. Bu eğitimle fark sağlandığını gördüm. Hedef çocuk dostu bir toplum yaratmak. Sadece baba-çocuk ilişkileri değil eşler arası ilişkiler de düzeliyor.
Sinirlenince yan odaya geçiyorum
HALİT NAKAŞ (34) - KUAFÖR
10 yıldır evliyim. İki oğlum var. Berkin (7) ve Samet (2). Beni bu eğitimi almaya eşim teşvik etti. Eşim bir sendikada, çok yoğun çalışıyor. Bu eğitimden önce oğlum benimle oynamak istediğinde onunla iki dakika vakit geçiriyor sonra işime dönüyordum. Şimdi bırakın oğlumu, onun arkadaşlarıyla oynamaya başladım. Çıkıyoruz sokağa; futbol, ebelemece, yakan top... Keyif alıyorum bundan. Okuma saatleri yapıyoruz. Yıllar sonra ilk defa evde televizyon kapandı. Tüm aile alıyoruz kitapları. Çok mutluyuz, eşim bizden de mutlu. Programın bir başka önemli katkısı öfke kontrolüyle ilgili oldu. Artık oğluma sinirlenince tepki vermek yerine bir süre başka bir şeyle ilgileniyorum. Sakinleşince konuşuyorum onunla. Çocuklar da farkında bu değişimin. Aramızdaki bağ güçlendi. Diplomamı gururla gösteriyorum herkese.
Kendimle boşuna övünmüşüm
ÜNAL KARTAL (49) - SERBEST MESLEK
Üç kız babasıyım. En büyüğü 19, en küçüğü 7 yaşında. Kendimdeki değişimi görünce herkesin bu programa katılması gerektiğini düşünüyorum. Hep iyi baba olmakla övünürdüm. Şimdi anlıyorum ki gereksiz övünmüşüm. Aşırı korumacıydım. Terleyecekler diye oyun oynatmazdım. Hemen parlardım. Kendimi kontrol etmeyi öğrendim. Kızım artık bakkala yalnız başına gidiyor. Onu özgür bırakmanın özgüveni için faydasını gördüm. Bence evlilik cüzdanının yanında bu sertifika da gerekli. Büyük kızım, ‘Keşke biz büyürken öğrenseydin bunları’ diyor.
Son gün gözyaşlarına boğulduk
CÜNEYT AKIN (36) - MUHASEBECİ
11 yıllık evliyim. Kızım Ceren 7 yaşında. Programa eşimin zorlamasıyla katıldım. Birkaç oturuma katılıp bırakırım diye düşünüyordum. Geç kalan tatlı alıyordu. İlk haftalarda hep tatlımla gittim. Sonra o kadar faydalandım ki son güne kadar hiç aksatmadan devam ettim. Hatta program bitti hâlâ grup arkadaşlarımızla piknik ve gezilere gidiyoruz. Sorunların ortak olduğunu fark ettik; aile gibi olduk. O kadar ki son oturumda sertifikalarımızı alırken gözyaşlarına boğulduk. Ben normalde yorgun argın eve gelir, koltuğa uzanır, televizyon seyrederdim. Maç hastasıyım. Kızım da ilgi bekliyordu ama umursamıyordum. Şimdi hem kızıma hem eşime daha saygılıyım. Televizyon da izliyoruz ama sohbet etmeye de zaman ayırıyoruz. Eşlerimize de birer mektup yazdık. Onların da gözyaşları sel oldu.
Hatamız var ama artık farkındayız
ÜMİT DEMİR (39) - HARİTA MÜHENDİSİ
Üç çocuk babasıyım. 15 yıllık evliyim. Veli toplantısında bu programdan haberdar oldum. Gitmeye niyetim yoktu ama eşim çok ısrar etti. Arada aksattım ama insan hayatını değiştirecek şeyler duyunca etkileniyor. “5 almazsan televizyon izleyemezsin” demenin de bir tür şiddet olduğunu gördüm. Çocukları dinlemediğimizi fark ettim. Artık konuşuyorum onlarla. Gündelik sohbette çocukların mesajları gizli. Duyuyor, dinliyorum artık onları. Kelime ve hafıza oyunları oynuyoruz. Kızımıza bebek, oğullarımıza araba alırdık önceden. Bunun cinsiyetçi bir tutum olduğunu öğrendik. Artık oğullarımız da bebekle oynayabiliyor. Erkeklerin ağlayabileceğini de kabul ettik. Arkadaş ortamında örnek gösterilen diplomalı baba olduk. Hâlâ hatalarımız var ama artık en azından bunların farkındayız. Zamanla daha da doğru davranacağız.