Güncelleme Tarihi:
Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın amacı babalarla çocukları arasındaki iletişimi arttırmak...
Anne Çocuk Eğitim Vakfı, babaları da düşündü. Ve onlar için çocuklarıyla iletişim kurabilmelerinde yardımcı olacak bir destek programı geliştirdi. Bugüne kadar İstanbul'un her bölgesinde, her gelir düzeyi ve meslek grubundan 380 babanın yararlandığı destek programı, özel istek üzerine yaygınlaşıyor. Ücretsiz olarak düzenlenen kurslar, 15 hafta, haftada iki saat olarak uygulanacak. Son başvuru tarihi 20 Mart 2000. İlgilenen babalara duyurulur!
‘‘Çocuğumla hiçbir sorun yaşamıyorum, evde hiçbir zaman kriz olmuyor, her şey yolunda gidiyor, onu çok iyi anlıyorum’’ diyen ailelerin sayısı dünyada çok azdır herhalde.
Annelere çocuk eğitimi konusunda yardım eli uzatan AÇEV, şimdi babaları da düşündü ve babalarla çocukları arasındaki iletişimi arttırıcı, birbirlerini anlama yeteneğini geliştirici, babalara çok ilginç ve eğlenceli bir destek programı hazırladı.
Yapılan pilot çalışmalar, kurslara ‘‘babalar gelmez’’ ön yargısını boşa çıkardı. Öyle ki gelen istek üzerine kısa adıyla BADEP olan Baba Destek Eğitim Programı, Mart sonunda önce İstanbul'un 15 bölgesinde, daha sonra ise tüm ülkede uygulanacak. BADEP bugüne kadar 380 babanın hayatını değiştirdi. Neden sizinkini de değiştirmesin?
Baba Destek Programı çocuğunuzla iletişimde ne baskıcı ne de tavizkar, sadece ve sadece demokrat bir baba olarak çocuğunuzla birlikte karşılaştığınız problemleri nasıl çözeceğiniz konusunda pratik yöntemler öğretiyor. Ve bir baba olarak kendinizi tanımanızı sağlıyor.
ÇOCUK AÇISINDAN BABA ÇOK ÖNEMLİ
Baba Destek Programı'nın koordinatörü Erçin Kimmet amaçlarını şöyle özetliyor:
‘‘1995 yılında başlattık bu programı. AÇEV, 1993 yılında Anne Çocuk Eğitim Programı'nı uygularken iki zorlukla karşılaştı. Birincisi annelerin çoğunun okuma yazma bilmemesiydi. Bunun üzerine annelere okuma yazma eğtimi vermeyi amaçlayan program uygulamaya konuldu. Ortaya çıkan ikinci sorun ise anne çocuk eğitimine tabi tutulan annelerin ‘‘ Biz yalnız değiliz, evde bir de baba var, babalar için bir program düşünmüyor musunuz?’’diye sormalarıydı. Bunun üzerine literatür incelendi, babaların çocuk gelişimindeki önemi araştırıldı. Dünyada benzer uygulamaların olup olmadığına bakıldı. Ve ortaya çok çarpıcı bir sonuç çıktı.
‘‘Son 10 yıldır Avrupa'da yapılan araştırmalar, çocuğun zihinsel, sosyal gelişiminde, kendine güven, kendini ifade edebilme becerilerinde, cinsel kimliğini kazanmasında babanın rolünün çok önemli olduğunu ortaya koyuyordu.
‘‘Babalarıyla sağlıklı ilişkiler geliştiren çocukların zeka testlerinde daha yüksek puan aldıkları araştırmalarla kanıtlandı. Okul öncesi ve okula başlama dönmelerinde erkek çocuklarında saldırgan ve içe dönük davranışlarda, kız çocuklarında özellikle ergenlik sonrası karşı cinsle kurduğu ilişkilerde babayla olan ilişkinin çok belirleyici olduğu farkedildi.’’
AÇEV, babalar için beş haftalık bir paket program tasarlayıp, babalara destek adı altında bir eğitim harekatı başlattı. İlk kez bu eğitime katılan babalar, Anne Çocuk Eğitimi'ne katılan annelerin eşleriydi. Beş haftalık programın işlediği ve işe yaradığı görülünce, özellikle babalardan gelen talep sonucu, program biraz daha genişletildi ve 15 haftaya yayıldı.
BABALAR EĞİTİLMEKTEN ŞİKAYETÇİ DEĞİL
‘‘Korkumuz babaların gelmekten çekinmesiydi. Oysa tam tersine birçok babanın çok arzu ederek, eşlerinden hiçbir baskı görmeden eğitime arzu ederek geldiklerini gördük’’
İkinci pilot çalışması Paşabahçe Cam fabrikasındaki işçilere uygulandı. Derslere devam ettikçe çocuklarında ve kendilerinde bazı farklılıkların olduğunu gördükçe, daha da hevesli olarak devam etmişler kurslara.
BADEP adı verilen Baba Destek Programı İstanbul'da her semtte yaygın olarak uygulanıyor. Şu ana kadar 380 baba AÇEV'den destek eğitim aldı. Bugün 10 profesyonel ve 15 gönüllü öğretmen İstanbul'un her semtindeki babaların çok ilginç ve eğlenceli bir 15 hafta geçirmesini sağlıyor.
Bu aydan itibaren İstanbul'un 15 ayrı bölgesinde yirmiye yakın baba destek programı grupları açılıyor.
Kartal, Kadıköy, Maltepe, Avcılar, Bakırköy, Gazi Osman Paşa, Beşiktaş, Atışalanı ve birçok semtte daha destek eğitimine ihtiyaç duyan babalara duyurulur.
Eğitim AÇEV tarafından parasız olarak veriliyor. Sosyal statü gözetmeksizin, hangi gelir ve meslek grubundan olursa olsun bütün babalar bu eğitim programına katılabilir. Aranan tek özellik; çocuklarının 3-10 yaşında olması!
‘‘Buzdolabının bile kullanma kılavuzu var’’
Kendisi de oğlu 2.5 yaşındayken destek eğitimi alan, Tayfun Sever. eğitimi veren ekibin başında yer alıyor. ‘‘Oğlum 2.5 yaşındayken baba destek programına katıldım. Psikolojiye olan merakım beni AÇEV'de çalışmaya itti. Baba destek programı, teorik olarak işlenen, katılanların durmadan baş salladığı sıkıcı bir eğitim şekli değil. Haftada bir gün iki buçuk saat boyunca, babaların çocuklarıyla yaşadığı zorlukları paylaşarak, bunları birlikte çözmeye çalışan ama kesinlikle bir terapi grubu gibi düşünülmemesi gereken, günlük hayat pratiklerinden yola çıkarak yapılan bir destek programı. İkinci bir misyonumuz da babanın çocuk gelişiminde ne kadar önemli olduğunu toplumda yaygınlaştırmak.’’
Mesut Süzer
(31 yaşında-Öğretmen)
Çocuğunuz oluyor, hiçbir bilginiz yok
‘‘Eve buzdolabı alıyorsunuz, bir kullanma talimatı var, onu kullanmayı öğreniyorsunuz, ya da araba kullanmak için ehliyet alıyorsunuz. Ama çocuğunuz oluyor, hiçbir bilginiz yok.’’
Hüseyin Gökfidan
(38 yaşında-Kadın kuaförü)
Çok eksik bir baba olduğumu farkettim
‘‘Biz bu kursa başladığımız zaman kendimi dört dörtlük baba olarak görüyordum. Bu eğitimi aldıktan sonra çok eksiğim olduğunu farkettim. İletişim denilen kabusu nasıl yeneceğimizi, adeta elimize sihirli bir sopa vererek, üstesinden gelmemizi sağladılar. Artık çocuğum ya da başka birisiyle aramda bir problem olduğu zaman çok daha sabırlı davranıyorum. Kendimi müşterilerimin yerine koyuyorum, çok daha toleranslı oldum.’’
Cüneyt Tekin
(41 yaşında-Mühendis)
Problemleri nasıl çözeceğimizi öğrendik
‘‘Anneyle çocuk arasında bir bağ olduğu, bizde onun olamayacağı, belli bir yaştan sonra babanın çocuk üzerinde çok önemli bir rolü olduğunu, çocuğun babaya ihtiyacı ve ondan öğrenmesi gereken şeyler olduğunu öğrendik. Aldığımız eğitimi içimizde özümsedik. Ben destek programını aldıktan sonra çok fazla değiştiğimi söyleyemem. 15 haftada çok büyük bir kişilik değişimi yaşamanız zaten mümkün değil. Ancak birtakım tekniklerin çok önemli problemler için çözüm olacağını öğrendik. Mesela bir sorun yok penceresi öğretildi bize: Çocukla yaşanan çatışma sırasında, sorun sırasında üzerine gitmektense, sorun olmadığı anda o olayı konuşmanın problemi çözmede bir yol olduğunu öğrendik.’’
İbrahim Gem
(38 yaşında-Zabıta amiri)
Artık evde çocuk değil bir şahsiyet var
‘‘Çocuğum 10 yaşında. Bu tür sosyal çalışmalara çok az vakit ayırabiliyorum. Bu tür sosyal çalışmalara çok az vakit ayırabiliyorum. İlkokul öğretmeni olan eşimin ısrarıyla katıldım bu programa. Kursa gelmeden önce psikolojik ya da sosyolojik olarak bizim bilmediğimiz herhangi bir şeyi öğretecekleri kanaatinde değildim. Ama kursta neyi nasıl yapabileceğimizin işaretlerini aldık. Her arkadaşıma, özellikle yeni çocuğu olanlara buraya gelmelerini tavsiye ediyorum. Kurstan kavramsal, akademik bilgi anlamında hiçbir şey almadık. Çok pratik günlük hayatta işimize yarayacak yöntemler öğrendik. Evde bir çocuk değil, bir şahsiyet var diye bakıyoruz artık. Çocuğuma ayırdığım zaman bu kurstan sonra daha arttı. Gösterdiğim tahammül de arttı. Oğlumuzu önceden kendimiz gibi gördüğümüz için birbirimize yaptığımız hırçınlığı ona da yapıyorduk. Bu kurstan sonra onun bir çocuk ama aynı zamanda bir kişilik de olduğunu kabullendik. Onun yerine düşünüp, onun yerine hareket edip, onun yerine yapıyorduk. Biz herşeyi onun yerine yapıyorduk. Bu çocuğun düşünme yeteneğini köreltmeye başlamıştı. Kurs en azından kendimizle yüzleşmeyi öğretti bize. Keşke böyle bir kurs daha önce açılsaydı da 5 yıl önce katılabilseydim...’’