Labirentvari sokaklarında, çatıları Akdeniz’e uzanan, rengarenk kapılı evleriyle medinalarında kaybolmak zamanı unutturuyor. Arka sokaklarda sessizce ibadet edilen küçük camilerden geçiyor, ekmek kapısı medinaların sesine, efsanelere kulak kabartıyor, binlerce yıllık bir tarihle silkiniyor, daha çok masallara yakışan Berberi mimarisini dayatan bu coğrafyada devenin ritminde ilk defa çölde güneşin doğuşunu seyrediyorsunuz...
İçten bir "Ehlen ve Sehlen" Tunuslu’nun kalbini kazanmaya yeter. "İtibar servetten kıymetlidir" düşüncesiyle yaşayan bir halk için, elini göğsüne götürüp, saygıyla eğilerek selam vermekten öteye pek fazla bir çabaya gerek yoktur aslında.
Tunus, ilk bakışta, özellikle de ilk vardığınız yer başkentse eğer, Arap dünyasında sahip olduğu farklı konumu hemen hissettiriyor. Bağımsızlık gününden itibaren liderlerinin yaptığı reformlar bu ülkeye çağdaş dünyanın kapılarını açmış. Bu, özellikle kadınlar söz konusu olduğunda oldukça çarpıcı. Kırsal kesimlerde gelenekler devam ediyor ama kozmopolit kentlerde kadınlar ve erkekler yavaş yavaş ortak bir yaşamı paylaşıyorlar. Bu çift karakter, kendini her
fırsatta gösteriyor. Başörtülü annesiyle alışveriş yapan trendi kıyafetler içinde bir genç kız; 9. yüzyıla ait medinadaki küçük bir dükkanda fes yapan esnaf ve hemen dışarıdaki görkemli Habib Burgiba Bulvarı’ndan geçen Avrupa plakalı arabalar; asırlık kahvelerde çalan cep telefonları, etrafa yayılan yasemin esansı...
Tunus yüzünü aynı anda farklı yönlere dönmüş bir ülke. Geçmişi bunu gerektiriyor. Tarihin en büyük imparatorluklarının iz bıraktığı topraklar bunlar. Efsanevi Kartaca burada kuruldu. Müslüman-Arap çağını yaşadı. Bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarıydı. Afrika’dan yararlanmak isteyen Avrupa’yla çekişen Fransa’nın sömürgesi oldu; ta ki Fransa bağımsızlıkla yanıp tutuşan, bu mücadeleci halkın isteklerine razı olana dek. Tunus, Akdeniz’e ait olduğu kadar Afrika’ya da ait.
TESETTÜR BİRÇOK YERDE YASAK
Genel kanının aksine Tunus çok da turistik bir ülke değil. Kuşkusuz yaz aylarında plajlar hıncahınç doluyor, medinalarda hediyelik eşyalar, halılar, içi doldurulmuş oyuncak develer sokağa taşıyor, çölde turistik Berberi dans ekipleri bir ateşin etrafında marifetlerini sunuyor ama, Afrika’nın derinliklerine uzanan bu ülkede her zaman kaçacak bir yeriniz var. Medinada tarihi bir kahvede nargile içerken, sokakta bir Tunusluya yol sorarken, birçoğu hálá son derece özgün olan festivallerin kalabalığına karışırken veya çölde yıldızlarla baş başa kaldığınızda kimse sizi rahatsız etmiyor.
Tunus’un yüzde 98’i Arap-Berberi. 14 asırlık birlikteliğin ve izdivaçların ardından bu iki grup arasındaki ayırım oldukça belirsiz. Avrupalılar ve Yahudiler, halkın sadece yüzde 2’sini oluşturuyor. Halk, hem Fransızca hem de Arapça konuşuyor. Resmi dil Arapça. Ancak eğitim Fransızlar’ın zamanında başladığından halk arasında da sıklıkla Fransızca konuşuluyor. Kırsalda yaşayanların ve Berberilerin çoğu günlük yaşamda da Arapça kullanıyor, turizmle uğraşanların dışında birçoğu Fransızca bilmiyorlar.
Tunusluların çoğu, özellikle de gençler bir gözlerini Avrupa’ya dikmişler, fırsatları kolluyor, para kazanıp günün birinde tekrar ülkelerine dönmenin planlarını yapıyorlar.
Tunuslular, liberal ve toleranslı bir toplum. Halk, inancıyla ve vicdanıyla başbaşa kalmayı, uygun gördüğü şekilde ibadet etmeyi ve başkalarının dini tercihlerine karşı saygılı olmayı seçmiş. Bu durum, büyük ölçüde devletin son 50 yılını dini politikaya alet etmek isteyenlere karşı verdiği tavizsiz mücadeleyle geçirmesinin bir sonucu. Resmi dairelerde, okullarda ve üniversitelerde tesettür yasak. Resmi dairelerde başörtüsüne de izin verilmiyor. Hükümet, kapanmak isteyen kadınlara "O zaman geleneksel kıyafetlerinizi giyin" önerisinde bulunmuş.
Tunus televizyonu, radyosu ve gazeteleri, hükümetin ve yandaşlarının kalesi adeta. Tunus’un Arapça ya da Fransızca gazetelerine bir göz atmak, bunların cumhurbaşkanının Basın ve Halkla İlişkiler’i tarafından dağıtılmış birer basın bülteninden farksız olduğunu anlamaya yetiyor. Diğer sayfalar ve yorumlarsa dünyaya açılmak için yeterli değil. Televizyon da benzer durumda. Tunus’un sadece iki Arapça kanalı var ve bunlarda da devlet gözetimi ve sansürü ağırlığını koruyor. Tunusluların çoğu genellikle Cezayir’den kaçak getirilen çanak antenler vasıtasıyla evlerinin bu tekdüze ve tek renk medyanın dışına çıkmay çalışıyor, ya da daha eğlenceli olan radyoyu dinliyor.
KADINLARI ÖZGÜRLEŞTİREN CUMHURBAŞKANI
Tunus’un ilk cumhurbaşkanı olarak Habib Bourguiba’nın bugün hálá anıldığı birçok unvanın arasında onunla en çok özdeşleştirilen "Kadınları özgür kılan" unvanı. Tunus’un bağımsızlığının ardından, ilk karısı Fransız olan Bourguiba’nın hedeflerinin başında kadın hakları geliyordu. 1956’da çıkardığı kanunlarla, çokeşliliği yasakladı, sözle boşanmayı kaldırdı, her iki tarafa boşanma hakkı verdi, kadınların evlenme yaşını 17 olarak sınırlandırdı, kadınlar evlilikte
seçim hakkına sahip oldular ve babanın ölümü durumunda, anneye çocukların velayet hakkı tanındı. Daha sonraki yıllarda, kadınlara seçme ve seçilmenin yanı sıra, erkeklerle eşit maaş alma hakkı da verildi.
Burgiba aynı zamanda kadınların kullandığı "hejab" olarak adlandırılan peçenin küçük düşürücü olduğunu ileri sürdü, buna "çirkin çaput" diyerek okullarda yasaklanması için kampanya yürüttü. Burgiba’dan sonra mirası devralan Cumhurbaşkanı Ben Ali, 1993’te yürürlüğe giren ve bugün de halen gelişmekte olan bir dizi reformla kadın haklarına yeni boyutlar kazandırdı.
DÖNERKEN AKLINIZ ORADA KALIYOR
Bugün Tunus’un eğitim ve tıpla ilgili sektörlerinde çalışanların yarısı kadın. Altı yaşındaki kızların yüzde 99’ı okula gidiyor. Kadınlarda okur yazarlık 1966’daki yüzde 24 iken, 2000 yılında yüzde 69,9’a çıktı. Daha yüksek eğitim kurumlarında yüzde 57’yle kadınlar erkeklerden daha fazla. Kadınlardaki bu eğitim düzeyi onların özel ve kamu alanındaki başarılarını etkiliyor, ülke nüfusunun tamamındaki yaşam standardını yükseltiyor.
Yine de Tunuslu kadın içinde bulunduğu çelişkiden çıkamıyor. Sosyal ve ekonomik alanda birçok hakka sahip olsalar da, kemikleşmiş aile değerleri hálá kamusal alandaki haklarının sınırlı kalmasında etkin. Son derece eğitimli olanları bile, gerek gelenekten gerekse yetiştirilme tarzından, bazen bu sınırları kendi kendilerine koyuyorlar. Başkent Tunus’un kaldırım kahvelerinde çoğunlukta erkeklerin olması bunun bir göstergesi.
Tunus küçük ama onu tanımak isteyenlere vaatleri çok olan bir ülke. Dönerken hálá geride görmeniz, yaşamanız ve tatmanız gereken bir şeyler kaldığı hissine kapılıyorsunuz. Ülkenin çeşitliliği bir yana, modern dünyaya uyum sağlamaya çalışan ama bir taraftan da gelenekleri olmadan yerini bulamayan, konuksever Tunusluların sizinle paylaşmaya hazır olduğu bu büyüleyici deneyimi kaçırmayın.
NE ZAMAN GİDİLİR?Önceliğiniz plaj ve denizse, temmuz ve ağustos ayları uygun. Ancak otellerin doluluğu ve yazın artan fiyatlar dezavantaj olabilir. Bu mevsim, çölü uzun uzadıya keşfetmek için fazla sıcak, ama kısa süreli bir konaklama yapılabilir. Tarihle ilgili bir kısıtlamanız yoksa, yağmur sonrası yeşeren kırsal kesimin keyfini çıkarmak için mart ortası ile mayıs ortası ideal. Güneyi ve Sahra Çölü’nü keşfetmek için kasım ayını tercih edin. Fiyatların da uygun olduğu kasım-aralık döneminde Douz, Tozeur ve Tataouine’de arka arkaya ilginç festivaller yapılıyor.
NASIL GİDİLİR?Tunus Havayolları (İstanbul, 0212 241 70 96, 0212 241 70 97) ile başkent Tunus’a İstanbul’dan uçuş 2 saat 20 dakika. Ayrıca Tunus’ta iç uçuşlar için beş havalimanı daha var.
PARAHavaalanında, döviz bürolarında ya da otellerde para bozdurabilirsiniz. 1 YTL: 1 Tunus Dinarı (TD), 1 Amerikan Doları: 1,2 TD, 1 Euro: 1,6 TD.
NEREDE YENİRLa Maison Blanche (45 Av. Mohamed V, Tunus, +216 71 844 718),
Mahdaoui (2 Rue Jemma Zitouna, Tunus),
Abid (Rue de Yugoslavie 98, Tunus, +216 71 257 052),
Chez Nous (5 Rue de Marseille, Tunus, +216 71 243 043),
Dar Hamouda Pacha (Rue Sidi Ben Arous, Tunus, +216 71 561 746),
El- Hamma Mia (Av. du Koweit, Hammamet, +216 72 279 128),
Restaurant Karawan (Rue Soukina bint el-Hassan, Kairouan),
Hotel Sidi Driss (Matmata, +216 75 240 005),
Restaurant du Paradis (Av. Habib Bourguiba, Tozeur), Restaurant du Soleil (Av. Abdulkacem Chebbi, +216 76 454 220, Tozeur)
NEREDE KALINIRDar el-Jeld (Rue Dar el-Jeld, +216 71 560 916),
Hotel Africa 5* (Avenue Bourguiba 50, Tunus, +216 71 347 477),
Salammbo (rue de Grece 6, +216 71 337 498),
Hotel Sidi Bou Said (Sidi Bou Said, +216 71 740 411),
Hotel La Kasbah 5* (Kaiouran, +216 77 23 73 01),
Sangho (Tataouine, +216 75 860 102, www.sangho-tataouine.com),
Hotel Residence Karim (Tozeur, +216 75 454 574)
Hotel Ras El Ain 4* (Tozeur, +216 76 45 26 98, www.goldenyasmin.com),
Hotel Sofitel Palm Beach ***** (Tozeur, +216 76 453 111),
Hotel Diar El Berber (Matmata, +216 75 240 274),
Hotel Pansea Ksar Ghilane (Grand Erg Oriental’da, çölde lüks çadırlar. +216 75 621 870, www.pansea.com/ksar)
ALIŞVERİŞŞarap: Kartaca, Roma’nın buğday ambarı olduğu gibi aynı zamanda şarap mahzeniydi de. Roma dönemi mozaiklerinde Dionysos ya da Bacchus tanrılarının bolca tasvir edilmesi, şarabın bu dönemdeki öneminin altını çiziyor. Bugün bağlar ülkenin kuzey ve kuzeydoğusunda 17 bin 500 hektarlık bir alanı kaplıyor. Şarap yetiştirilen en ünlü bölge Cap Bon. Her gün farklı bir Tunus şarabı
tatmalısınız.
Vieux Magon, şiddetle tavsiye edilir.
Hurma: Ülkede 100 çeşitten fazla hurma var. Önemli bir ihraç ürünü olan hurmaların toplandığı ekimde Tunus’ta olmak gerçekten şenlikli.
Çöl Gülü: Kumların altında yeraltı sularıyla birleşen kalsiyum fosfatın yarattığı bu çiçeğe benzer kristal oluşum ülkenin her yerinde. Doğal renkli olanları tercih edin.
Medinalar: Sadece alışveriş yapmak için değil, özellikle bu atmosferi yaşamak için de ülkenin en keyifli çarşıları. Sıkı pazarlık şart! Cam resimlerden kuş kafeslerine, halıdan otantik takılara, her şey bir arada. Güneye özgü olan ancak birçok medinada bulacağınız, açık kahve ve siyah desenlerin hakim olduğu Berberi çömlekleri de oldukça tipik.
GEREKLİ TELEFONLARTunus Konsolosluğu: Tunus’a vize gerekmiyor. Seyahat öncesi Tunus Konsolosluğu’ndan harita ve broşür temin edebilirsiniz. Tunus Milli Turizm Ofisi Temsilcisi Faouzia Jabeur size içtenlikle her konuda yardımcı olacaktır. Meşrutiyet Cad. No: 99/1, Tarhan Han, Beyoğlu, İstanbul. 0212 293 95 78.
Tunus Büyükelçiliği: 0312 437 77 20.
Türkiye Büyükelçiliği: Lot No: 4 - Avenue Hedi Karray, Centre Urbain Nord, Tunus. + 216 71 75 06 68.
Otomobil kiralama: Avis +216 71 235 000,
Hertz +216 71 790 211.
Bardo’da Rehber: Bardo Müzesi, rehberle gezildiğinde daha da ilginç. Fransızca rehber isterseniz, Hammami Mohamed Salah (+216 21 236 642), genellikle müzede.
Kızıl Tren (Le Train Lezard Rouge): Tozeur’e 55 km. mesafedeki Metlaoui’den kalkan asırlık tren Lezard Rouge (+216 76 241 469), pazartesi, çarşamba ve perşembe günleri Selja Kanyonu’ndan geçerek, 1 saat 45 dakikalık keyifli bir turistik gezi yapıyor. Rezervasyon şart.
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ’NDE TUNUSKartaca’nun Punik Roma kalıntıları
Tunus medinası
Kaiouran kenti
El- Jem Colleseumu
Ichkeul Milli Parkı
Kerkouane’nin Punik kalıntıları
Sousse medinası
Dougga Roma kalıntıları