Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2004 00:00
Tepeden tırnağa yıkanıp dezenfekte olmuşuz; başımız, ağzımız, burnumuz kapalı. Sırtımızda steril ambalajından yeni çıkmış özel giysiler, ayağımızda özel terlikler. Yan yana dizilmiş, elektronik şifreyle girilen 5 ameliyathanenin birinden çıkıp ötekine giriyoruz. Masalarda kuzu kuzu yatan hastalara şifa verebilmek için saat gibi çalışan genç cerrahların gözleri, yüzleri gibi elleri de güler yüzlü. Kameralar, ekranlar, kalp-akciğer makineleri, bilgisayarlar, hoparlörler, merdivenler, ampuller, çay bardakları, kan torbaları, serumlar bile tebessüm ediyor. Memorial Hastanesi'nin, bu kurtarılmış bölgenin başkomutanı, neşesi, sohbeti, bilgisi, ameliyatı bol Prof. Dr. Bingür Sönmez. Odasında ve cebindeki özel bilgisayarlarla hastalarını 24 saat canlı yayında izliyor. Anında görüyor kimin üstü açık, kimin tansiyonu yüksek, kime hangi ameliyat yapılıyor. Bingür Sönmez, Hasan Ali Yücel'in gözde öğretmenlerinden Emrullah Bey'in 5 oğlundan Sarıkamış 1952 doğumlu en küçüğü. 12 Eylül öncesi Aziz Nesin'le birlikte Yazarlar Sendikası davasında yargılanan ünlü şair-yazar Tekin Sönmez'in kardeşi. 28 yıllık eşi Biyolog Nilgün Hanım, üniversite yıllarından büyük aşkı. Kızı Ekin, İstanbul Işık Lisesi 6. sınıfta, oğlu Ozan ise California Berkeley'de spor yönetimi dalında mastır yapıyor. Gözü gibi baktığı Van doğumlu kedisi Peynir'i hiç sormayın, kan hastalığından dolayı yoğun bakımda. Bizden bu kadar, Bingür Sönmez'in ilk kez anlatacağı o kadar çok şey var, haydi kalbinize kuvvet. Sosyete değil, gariban doktoruyum- Yapma be ağabey, ben sosyete doktoru değilim, bilemezsiniz ne kadar çok gariban hastam var. Hasta seçilir mi, insan o masada çıplak, bazen adını bile fark etmiyorum. Ne para hırsım var, ne de çok param. Bir arabam 3 yaşında, bir arabam 9 yaşında, evimin tadilatını 3 yıldır bitiremediğim için kirada oturuyorum. Bir defa prensip olarak odamda yaptığım muayeneden hiçbir şekilde ücret almıyorum. Ben cerrahım, kardiyolog değilim, yaptığım bana keyif veriyor. Bana gelip özel ameliyat olacaksa gidip parasını ödüyor tabii. Bu benim mesleğim, 14 kişilik ekibimin maaşını ben veriyorum. Bugüne kadar 8 bini aşkın ameliyat yaptım, 7 damarını değiştirdiğim hastalarım da var. Ölüm oranım yüzde 1'in altında, yüzde 0.7 seviyelerinde.Azrail’le pazarlık ettiğim oluyor- Ameliyatta sema yapan Mevlevi dervişleri gibiyiz, sadece dönmüyoruz. Bir elimizle yukarıdaki lambayı düzeltiyoruz, öteki elimiz ise hastanın üzerinde. Tanrının görevlendirdiği bir kişi olarak ondan aldığımızı bedenimiz üzerinden geçirip hastaya iletiyoruz. Ameliyatlarda öyle ilginç olaylar yaşadım ki, inanılır gibi değil. Mesela dört dörtlük bir ameliyat yapıyorsun, hasta, kalp, damarlar iyi, her şey yolunda. Buna rağmen pompadan çıkmıyor, Allahım yanlış nerede? Mesela damar 2 santim uzun geliyor, 1 santim kesiyorsun bu sefer de kısa geliyor. Haydi ikinci bir damar alıp ekleme yap, o zaman da bilmem ne oluyor. O anda ‘‘Allahım sen bu hastayı gözden çıkarmışsın ama, ne olur beni vesile etme’’ diyorum. Beni görevlendirdiğini düşündüğüm Tanrıyla bütünleşiyorum. Azrail'le de aram iyidir, mutluyum ki, çok sık görüşmüyoruz. Bazen çok süratli gelir, elimdekini atmaca gibi alıp götürür. Yavaştan gelirse pazarlık ediyorum ama, alıcı kuş gibi daldığı zaman elinden kapamıyorum. Ameliyatta sürekli konuşurum, fıkra anlatırım, şarkı dinlerim ama, dikkatim hiç dağılmaz, panik nedir bilmem.SSK’nın verdiği kalp kapakları rezalet- SSK'nın havaleyle gelen hastalara takmamız için verdiği stent ve kalp kapaklarını hiç sorma, tam bir rezalet. Sana yaşadığım son olayı anlatayım:Milliyet Gazetesi'nden Garbis Özatay'a kapak ameliyatı yapacağız. Elinde SSK'nın verdiği 900 dolarlık bir kapakla geldi, gerçek değeri 400 dolar aslında. Amerikan malı, 15 sene önceki model, kiloyla bile satın alınmış olabilir. Hemen SSK'ya bir yazı yazıp verdiği kapağı kullanmayacağımı nedenleriyle birlikte bildirdim. Birkaç gün sonra ithalatçı firma beni arayıp sıkılmadan ‘‘Filan doktorlar kullanıyor, siz niye kullanmıyorsunuz’’ diye sordu, anlattım.YERLİ STENDLER ÇOK GERİBrezilya'dan gelen teneke kapaklarını Ankara'da taktılar, kapağın menteşesi koptu gitti. Ben insan hayatını hiçe sayan bu uydurma kapakları, stentleri asla takmıyorum. Bugün iyi bir mekanik kapak 1400 dolar civarında; domuz, sığır kapakları ise 1500-2500 dolar arasında. Amerika'da insandan alınan orijinal kapaklar var, fiyatı 7 bin dolar. Bunu çok özel durumlarda kullanıyoruz, mesela büyüme çağındaki çocuklarda. Yerli stentler çok ucuz ama, teknolojisi çok geri. Hem uygulamada ciddi problem veriyor, hem de akut tıkanıklığı çok fazla. Üç ay içinde tıkanma oranı çok yüksek. En son teknolojiye sahip ilaç kaplı stentlerin fiyatı ise 3-5 bin dolar arasında, bunu özel sigorta dahi ödemiyor.Bacaktan alınan damar kalpte çabuk tıkanıyor- Bundan 5 sene önce yaptığım by-pass ameliyatlarıyla, bu sene yaptıklarımın kalitesi aynı değil. Bir kere hastaları daha erken ameliyat ediyorum, kardiyolog bana olay çıkmadan gönderiyor. Bugün artık yoğun bakımda ritim bozukluğundan hasta kaybetmiyorum, 10 sene önce ilaçlar yetersizdi, kaybediyordum. Ameliyatlarımda mutlaka atardamar kullanıyorum, ya kol ya da meme damarlarını. Yıllarca bacaktan aldığımız toplardamarları kullandık, kural oydu. Bacak basıncına alışmış, kalbe koyduğumuzda atardamar basıncı onu yaralıyor, bir süre sonra da tıkanıyordu. Meme damarının 5 sene sonra yüzde 98, 10 sene sonra yüzde 95 açık olduğunu biliyoruz. Yeni çıkan kan yağlarını düşürücü ilaçlarla damar çeperindeki yumuşak plağın içindeki yağı dışarı atabiliyoruz. Ama, kireçlenme olmuşsa yine by-pass cerrahının eline kalıyor iş. Yeni çıkan stentler olağanüstü ama, bu yöntem her hastaya uygulanamıyor. By-pass ameliyatları altın standart, bence hiç bitmeyecek. Bu aslında bir komplikasyon cerrahisi, biz tedavi değil iyileştirme yapıyoruz.Kalp hastası olmamak için 10 emir
Diyet-sağlıklı beslenmeye çocuk yaşlarda başlanacağını unutmayın.Boy-kilo oranına çok dikkat edin.Kadınlar, menopozunuzu mutlaka geciktirin.Fizik aktivitenizi arttırın, tembellik ve aşırı stresten uzak durun.İş ve meslek konusunda hiçbir zaman beceri ve olanaklarınızı zorlamayın.Aile hikayenizde varsa, diyabet veya yüksek tansiyon hastası iseniz 30, değilseniz 40 yaşından itibaren kan yağlarınızı takibe alın.Aile hikayenizde varsa, diyabet veya yüksek tansiyon hastası iseniz 30, değilseniz 40 yaşından itibaren her yıl efor testi yaptırın.Kendinizle, yaşamla, ailenizle, eşinizle, dostlarınızla barışık olun, A tipi kişiliğiniz varsa yavaşlayın.SİGARA İÇMEYİN.Hastalığınızı, aileniz veya çevrenizle ilgili sorunlarınızı bir Liyezon Psikiyatri uzmanı ile görüşün.Kalp hastası olanlar için 10 emir Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakın, sigara içilen ortamda bile bulunmayın.Düzenli olarak bir kardiyoloğun kontrolüne girin.Tedaviniz ilaç, balon veya ameliyat olabilir, hepsinin olumlu, olumsuz yanlarını, uzun dönem sonuçlarını doktorunuzla tartışın.Abartılmış fizik aktivitelerden kaçının, bir kardiak rehabilitasyon programına başlayın.Seks konusunda sevgilinizi değil eşinizi, otel odasını değil evinizi tercih edin.Devamlı kullanmanız gereken ilaçlarınızı ihmal etmeyin, özellikle yüksek tansiyon ilaçlarınızın yedeğini bulundurun.Kan yağlarınızı 3 ayda bir kontrol ettirerek tahlil raporunda yazan normal sınırının altında tutun.Kan yağlarınızı kontrol için diyetin yetmediği durumlarda sürekli ilaç kullanın.Aile ve sosyal yaşamınızı bir kez daha gözden geçirip hayatınızdaki olumsuzlukları en aza indirin,Hastalığınız için ailenizi suçlamayın, sorunlarınız için bir Liyezon Psikiyatri uzmanından yardım alın.KALP HASTASI AİLELERİNE 10 EMİR, YARINYarın: Başı ağrıyandan MR istiyorlar
button