Güncelleme Tarihi:
Burcu Esmersoy fotoğrafları için tıklayın
Spor spikeri Burcu Esmersoy, iki yıl önce Massimo Cusimano ile evlenip İtalya’ya yerleşmişti. Esmersoy, kısa süre önce beyaz atlı prensiyle birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Evlerini InStyle dergisine açan çift, aşklarının nasıl başladığından Etiler’deki evlerini seçme nedenlerine kadar her şeyi anlattı.
Burcu Esmersoy’un (30) hayatı aslında bundan iki yıl önce, Formula 1 yarışlarını izlemek üzere Fransa’ya gitmesiyle değişmiş. Bir yandan kulakları sağır edercesine vızıldayan arabaları izliyor, bir yandan da gözleri padokta, Formula 1’in meşhur patronu Bernie Ecclestone’u arıyormuş. Esmersoy sadece röportaj için fırsat kolladığı Ecclestone’u bulmakla kalmamış, "Hayatımın aşkı" dediği, kaderindeki aşkını da tam karşısında buluvermiş.
Kaleyi içten fetheden romantik
Cusimano’nun kaleyi içten ve dıştan fethetmesi öyle çok zaman da almamış. Türkçe konuşamasa da konuşulanları gayet iyi anlayan ve hemen araya giren Cusimano, "Onu Placido Domingo konserine davet ettim" diyor tipik romantik bir İtalyan erkeği edasıyla. İlk yemeğe çıktıkları akşam Esmersoy’un yakın arkadaşlarından tam notu öyle çabuk almış ki Cusimano... Esmersoy itiraf etmese de biraz şaşırmış. "Hepsi bayıldı ona" diyor gülerek. Arkadaşları da haksız sayılmaz hani. Cusimano hakikaten tanıdığınız anda sıcakkanlılığı ile kendini sevdirecek biri.
Esmersoy’un da ona aşkla bağlanması vakit almamış pek tabii. Çok kısa bir süre içinde evlilik kararı almışlar zaten. Ardından masallardaki gibi bir düğün -aslında iki düğün- yapılmış. "Çünkü hem orada hem de burada usulüne göre tören yapmak istedik" diyor her ikisi bir ağızdan.
Türkiye-İtalya arası mekik dokuyor
Cusimano’nun işi gereği Ferrari’nin fabrikasının bulunduğu Maranello’da yaşamak durumunda kalmışlar ilk başlarda. Şimdi İstanbul’dalar. Tabii bol bol seyahatler olmuyor değil arada. "Oradaki işlerim için ayın belli günleri İtalya’dayım. Ayrıca köklü bir banka olan Baring Brothers’da bankacılık üzerine bir kurs alıyorum. Benim için yepyeni bir sektör bu. Onun için bazı günler İsviçre’de oluyorum. Yakında İstanbul’da Ferrari’nin dünya üzerindeki 12’nci mağazasını açacağız. O proje için de çalışmalarım sürüyor" diyen Cusimano, bu mağazada Ferrari’nin tüm h
Peki İstanbul’a alışması kolay olmuş mu acaba? "Burayı seviyorum. Yavaş yavaş öğrenmeye de başladım etrafı" derken Etiler’deki bu evi Bebek’ten sonra tercih etmelerinin sebebini de her yere yakın olmasıyla açıklıyor. Başka bir eve taşınmaya hazırlanırlarken, arkadaşlarından gelen telefonla son dakika bu evi görmeye gelmişler.
Daha siteden içeri ilk girdiklerinde evin yeşillikler içinde olmasından, dar, yeşil romantik patika yolundan etkilendiklerini söylüyorlar. Tereddütsüz, "Burada yaşayalım" demişler. "Ayrıca çok aydınlık, tam istediğimiz gibi büyük bir bahçesi var. Sakin ve huzurlu. Hem metropolün de göbeğindeyiz" diyorlar.
Ailenin sevimli üyeleri
Bahçelerindeki Sivas kangal Bozo (1) ve labrador cinsi Leo’nun (7 aylık) çok iyi anlaştıklarını söylüyor Cusimano. Leo, Çek Cumhuriyeti’nden gelmiş. "Gittik, karşıladık havaalanında kendisini" diye gülerek anlatmaya başlıyor Esmersoy ve ekliyor: "Galiba biraz da şımarttık onu. ’Hayır’dan anlamıyor, hemen havlamaya başlıyor. Massimo’ya da çok düşkün..."
Bahçede şık, yüksek bir ahşap yeşil kulübesi bile var Leo’nun. Ama onun Bozo’dan ayrılmaya pek niyeti yok gibi. Köpekler İtalyanca, Türkçe ve İngilizce’ye hakimler. "Massimo onlarla İtalyanca konuşuyor, ben Türkçe sesleniyorum" diyen Esmersoy, eşiyle evde İngilizce konuşuyor. Tabii bir de kedileri Milky’yi (7 aylık) unutmamak gerek. "İkimiz de kedi sevmezken Milky bize kendini bir sevdirdi, görmeniz lazım. Onun da yeri ayrı" diyor Esmersoy. Leo ortalarda yoksa dizinin dibinden ayrılmıyor onun.
Bu evde rahatlık ön planda
Özel bir sitenin içinde yer alan bu dairede günler bahçede geçiyor. Üç odası bulunan 165 m2’lik bahçe katı evin bir odasını Esmersoy kendine giyinme-dinlenme odası yapmış. Diğer oda Cusimano’nun çalışma odası. "Ferrari Odası" dediği bu kırmızı oda için Cusimano "Sabah kalkar kalkmaz ilk iş buraya gelir, BBC’yi açarım. İnternetten
Dekorasyon, iç mimar Rıfat Baltaoğlu tarafından yapılmış. "Evdeki birçok obje onun tasarımı" diyor Cusimano. Esmersoy nasıl bir tarz ev istediğini anlatmış sadece: "Benim bundan bir önceki evimde beyaz, minimal, düz ve sade bir çizgi hakimdi. Koltuklar köşeli ve rahatsızdı. Ama bu evi görünce burada bir farklılık olsun istedik. Daha rahat koltukların olması gerektiğini, şöyle oturunca hafif içine gömüleceğimiz minderli ve çağla yeşili oturma grubu hayal etmiştim."
Cusimano’ya yemek programı yakışır
Evde misafir ağırlamaya bayılıyor ikisi de... "Makarna sever misiniz?" diye soran Cusimano daha cevabı bile beklemeden ocağın üzerine su dolu tencereyi koyup "Size çok özel bir makarna yapacağım şimdi" diyor. Esmersoy, eşinin havasında olunca mutfağa böyle girip hemen gelen konuklara makarna yaptığını söylüyor. Cusimano bir yandan soğanları doğruyor, bir yandan tonlu makarna için gerekli tarifi anlatıyor. Yanına da beyaz bir şarap açmanızı öneriyor hemen. "Şe-re-fe" diyor sevimli İtalyan aksanıyla. Massimo’ya bir yemek programı hazırlayıp sunmak yakışır doğrusu... Meşhur şef Jamie Oliver ışığı var çünkü onda. "Kim bilir, belki bir gün" diyor Esmersoy bu fikre gülerek. Yalnız o gün çok yakınlarda olabilir!