Güncelleme Tarihi:
Açıkçası stres, bireyle çevresi arasında zayıf bir uyumun varlığını göstermektedir. Çevrenin bireyden aşırı isteklerinin olması ya da bireyin kapasitesinin üstünde istekleri olması, bu durumun nedeni olabilir.
Stres yaşamın kaçınılmaz olgusudur. İnsanoğlu için de yeni bir şey değildir. Ölüm tehlikesi ve yaşamın varlığını tehdit eden her olay strese yol açmaktadır. İş ortamı strese her zaman elverişlidir. Bir işte bireyden pek çok şey ya da çok az şey istenmesi stres yaratır. Açıkçası işin her yönü strese yol açabilir. Aşırı sıcak, gürültü, ışık ya da çok az sorumluluk, çok fazla ya da az iş, aşırı veya az denetim insanlarda strese neden olabilir. Ancak stres bireyden bireye farklılıklar gösterebilir.
Örneğin aynı mesleğe sahip bireylerin stresli bir durum karşısında aynı tepkiyi vermesi beklenemez. Yüksek başarı güdüsü olan biri için işle ilgili gerilimler onun başarı güdüsünü kamçılarken, bir başkası bu durumla başa çıkabilme yetersizliğinden stres duyabilir. Kısaca stres duymada kişisel farklılıklar önemli bir olgudur.
Stresin birey üzerinde tamamiyle olumsuz etkisi olduÄŸunu söylemek mümkün deÄŸildir. Aşırı stresli durumlar kaçınılmaz ÅŸekilde bireye zarar verebilirken, orta düzeyde stres çoÄŸu kez yararlı amaçlara hizmet edebilmektedir. Hatta psikolojik büyüme, baÅŸarı ve yeni becerilerin kazanılması için böylesi bir stres zorunludur da. Ancak aşırı stres apatiye, sinirÂbozukluÄŸuna, hastalıklara, performans düşüklüğüne ve örgütten psikolojik ve fiziksel olarak geri çekilmeye neden olabilmektedir.
İş yaşamında stresin yeri
Stres yaratan çok sayıda faktör bulunmaktadır. Çünkü insanın fizyolojik ve psikolojik dengesini etkileyen her unsur bir stres kaynağı olarak görülebilir. Bu doÄŸrultuda, bireyin iÅŸ çevresi ve iÅŸ dışı çevresiÂbirbirini etkileyerek stres oluÅŸumuna neden olur. Bir diÄŸer ifade ile stres yaratan faktörler, genel çevre unsurlarından ve çalışma hayatının niteliÄŸinden kaynaklanmaktadır.
İş hayatında yaşanan stres hem çalışanlar açısından, hem yöneticiler açısından önemlidir. Bir diğer ifade ile bireysel ve örgütsel sonuçları vardır. Uzun süreli stres birey üzerinde fiziksel ve psikolojik olumsuz etkilerde bulunmaktadır. Çalışanların sağlığı ve onun örgüte katkısı sonunda zarar görmektedir. Araştırmalara göre stres, çalışanların işe devamsızlık etmelerine ve işten ayrılmalarına neden olabilmektedir. Dolayısı ile işyeri bundan zarar görmektedir. Çalışanlardan birinde görülen stres diğer çalışanı da olumsuz etkilemekte, böylece verimlilik azalmaktadır. Stresin azaltılması hem çalışanın örgüte katkısını arttırır, hem de çalışanların iş doyumunu yükseltir.
İşyerindeki kronik stres kaynakları
İş yaşamında strese yol açabilecek faktörler, işin yapılış şekli ile ilgili olabileceği gibi, işletmenin yapısından, fiziksel çevre şartlarından ya da bireylerin kendi özelliklerinden kaynaklanabilir. Özellikle işletmenin doğasında olan bazı özelliklerden oluşan stres kaynakları, çalışanlar için sürekli sorun yaratırlar. Kaynaklar fark edilmeyince etkili bir şekilde stresi kontrol altına almak mümkün olmaz. Bunun sonucunda da kronik stres kaynakları haline dönüşürler.
İş yerimizdeki kronik stres kaynaklarını aşağıdaki gibi başlıklar altında toplamak mümkündür.
Rollerdeki belirsizlik: Bireyin rolleri konusunda yeterli bilgisinin olmaması durumunda rol belirsizliği görülür. Eğer işin amaçları yeterince tanımlanmamışsa, bir diğer ifade ile birey ne yapacağını bilemiyorsa stres kaçınılmaz olacaktır. Performans beklentilerini, iş davranışı sonuçlarını bilememe de bu türe girebilir. Belirsizlik durumunda iş tatminsizliği, psikolojik gerilim, kendine güvensizlik, yararlı olmama duygusu belirecektir.
Rol çatışması: Bireyin üstlendiÄŸi iki veya daha fazla rolün aynı zamanda ortaya çıkması, böylece bireyde zıt isteklerdeÂbulunulması rol çatışmasına yol açabilir. ÖrneÄŸin bir işçiden amiri üretimi hızlandırmasını isterken, çalışma arkadaÅŸları üretimi yavaÅŸlatmasını isterse kiÅŸi rol çatışması yaÅŸayabilir. AraÅŸtırmalar rol çatışmasının çalışanda içsel çatışma yarattığını, iÅŸin çeÅŸitli yönleri ile ilgili gerilim oluÅŸturduÄŸunu, iÅŸ doyumunu düşürdüğünü, işçinin üstüne güvenini azalttığını ortaya koymuÅŸtur.
KiÅŸilerarasıÂçatışma: Ä°ÅŸ yerinde üstleriyle geçimsizlik ve çalışanlar arasındaki olumsuz iliÅŸkiler, kiÅŸiliklerin uyumsuzluÄŸu, amirlerle, meslektaÅŸlarla ya da memurlarla çatışma ya da tartışma, en basit iÅŸlerde bile gerginlik yaratır. Çözümü en zor olan da bu sorundur.
Sorumluluk: Diğer insanların sorumluluğunu üstlenmek, kişilerde gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Diğer insanların mesleki gelişiminin sorumluluğu bir kişiye yüklenmiş ise, ayrıca işin doğası çok fazla sorumluluk gerektiriyor, ancak yetkiler sınırlı ise, kişi kendini yoğun stres altında hissedebilir. Araştırmalar özellikle insanlardan sorumlu olan yöneticilerin yoğun olarak strese maruz kaldıklarını göstermektedir. Böylece bu insanların diğerlerine göre daha fazla kalp krizi, ülser, yüksek tansiyon sorunları ortaya çıkmaktadır.
Katılım: Kişinin çalıştığı iş yerinde karar verme sürecinde etkisinin olup olmaması, stresin oluşumunu etkiler. Özellikle çalışanları etkileyen kararlarla ilgili olarak çalışanların fikrinin hiç sorulmadığı durumlarda herkes stres yaşayacak, böylece üretim düşecektir. Çalışanın bilgisi, görgüsü ve istekleri örgütsel karar sürecinden ayrı tutulursa katılım azlığı oluşur. Kararlara katılma ise bireyin kendisine değer verildiği düşüncesine yol açarak çalışanın stresini azaltır.
İş güvenliği: İşini kaybetme korkusu bireyin benlik saygısının azalmasına yol açabilmektedir. Özellikle yoğun ekonomik krizlerin yaşandığı, şirket küçülmeleri, birleşmeleri veya işyeri kapanma kararlarının alındığı dönemlerde çalışanların stres düzeyleri oldukça yüksek olup, aile çevresini de olumsuz etkilemektedir.
Yönetim tarzı: Örgütlerin hiyerarşik doğası da stres yaratan faktörler arasında olup, yönetim yapısı ve yönetim tarzı stres oluşumunda etkendir. Otokratik bir anlayışla yönetilen iş yerlerinde, özellikle tepeye doğru yükselen güç kullanımı, çalışanların stres içinde olmalarına yol açar. Özellikle cezanın kullanımı, kişilerde gerilim oluşturur. Hele sınırlı kaynaklar ve sınırlı ödüller için çalışanları yarıştırmak stres yaratır. Performansı yükseltmek için yapılan aşırı yarışma, birinin kazanırken diğerinin kaybetmesine yol açtığından yıkıcı ve maliyeti yüksek olur.
Fiziki mekan ve çevre şartları: İş yerindeki masa ya da oda veya iş alanı, çalışanlar için belli rahatlık ve güven sağlayıcı unsurlardır. İşin fiziksel çevre şartlarını oluşturan hava koşulları, aydınlanma, ısı, gürültü gibi unsurların çalışanların sağlığını, fizyolojik ve psikolojik durumunu etkilediği bilinmektedir.
Yoğun iş yükü: Birçok çalışan, aşırı iş yükünün kurbanı olmaktadır. Yapılması gereken işin, kişinin iyice emin olmadığı beceri, yetenek ve bilgileri gerektiriyor olması, kaygı ve gerginlik yaratacaktır. Bunun tam tersi de olabilir. İşin hacminin düşüklüğü, bireyin beceri ve yeteneklerinin çok altında olması, işi sıkıcı hale getirebilir.
Zaman yetersizliÄŸi: Stres, aynı zamanda zamanı nasıl deÄŸerlendirdiÄŸimize baÄŸlı olarak da ortaya çıkabilir. Bazen yetersiz, gereksiz bir bürokrasi, kırtasiyecilik, rastgele hazırlanmış bir program, kontrol edilemeyen bir durum, sık gelen ziyaretçiler, her an çalan telefonlar, zamanı kontrol altına almamızıÂengelleyerek hızla akıp gitmesine yol açar. Yapılması düşünülen iÅŸlerin zamanında yetiÅŸtirilememesi ise, kiÅŸide gerginlik ve stresi oluÅŸturur.
Kariyer engeli: KiÅŸinin iÅŸ yaÅŸamında belli bir hedefe ulaÅŸmak, kariyer basamaklarında yükselerek bunun karşılığında daha fazla güç, saygınlık ve para elde etmek, kariyer geliÅŸimini saÄŸlamakÂyönündeki istek ve ihtiyacının örgüt tarafından karşılanamaması ve çeÅŸitli ÅŸekillerde engellenmesi çalışanda strese yol açacaktır. Bireyin kariyerinde doyumu ve etkinliÄŸi iÅŸ stresini kontrol altında tutmasına baÄŸlıdır.
Çalışma hayatında ortaya çıkan stres faktörlerini daha da genelleştirmek mümkündür. Özellikle teknolojinin katkısı nedeniyle çalışma hayatındaki tekno-stres oluşumunu, gelir yetersizliği, sınırlı gelişme imkanları, ayrımcılık, zorlu yarışma vb. Durumları da göz ardı etmemek gereklidir.
StresleÂbaÅŸa çıkabilmek
Ä°ÅŸle ilgili stresi önlemeye ve azaltmaya yönelik yöntemler örgütsel ve bireysel olarak iki baÅŸlık altında toplanabilir. Çalışma psikolojisinde üzerinde durulabilecek bazı yöntemler ÅŸunlardır:Â
Etkilenen kronik stres kaynağı her ne olursa olsun, çalışanların olumsuz stres faktörlerini olumlu hale dönüştürmesi mümkündür. Stresin olumsuz etkilerini azaltmak veya stresle başa çıkabilmek için ya çevresel stres faktörlerini ortadan kaldırmalı veya azaltmalı, ya da çalışanlara stresle başa çıkma yolları öğretilmelidir.
Stres yönetimi eğitimi (stress management training, smt), bireylerin stresle nasıl başa çıkabileceklerini öğretme eğitimidir. Bu programlarda özellikle stresin neden ve sonuçları hakkında eğitim verilerek, stresin fizyolojik ve psikolojik sonuçlarının nasıl azaltılabileceği öğretilir.
Çalışanlar için geliştirilen ve kısaca eap (employee assistance programs) olarak adlandırılan çalışanlara yardım programları; gevşeme yöntemleri, biyolojik geri bildirim (biofeedback) yöntemleri ve algılama becerilerini kapsamakta olup, bu yöntemler sonucunda çalışanlardaki strese ilişkin belirtilerin azaldığı saptanmıştır.
Aslında bu tür programlar, stresin nedenlerini ve kaynaklarını ortadan kaldırmamakta, ancak çalışanlara stresli durumla nasıl başa çıkmaları gerektiğini öğretmektedir. Bu stratejiler, çalışanların işyerindeki stresin sonuçlarından daha az etkilenmelerine ve bireylerin stresle daha kolay mücadele etmelerine yardım eder. Sonuçta olumsuz stres faktörlerini olumlu hale dönüştürerek çalışanların iş yaşamlarında mutlu olabilmelerini sağlamak mümkündür.
Bireysel olarak stresten uzaklaÅŸmak için birçok insan farklıÂyöntemler kullanmaktadır. Ä°ÅŸ hayatında veya iÅŸ dışındaÂgerilimi azaltıcı bazı tedbirleri almak, kiÅŸisel saÄŸlık, verimlilik ve baÅŸarı için önemli bir zorunluluktur.
Stresten uzaklaşmak için yapabileceklerimiz özetle şunlardır:
1.           ÂOlumlu alışkanlıklar edinin.
2.           ÂAyrıntılarla uÄŸraÅŸmayın.
3.           ÂGünlük, haftalık, aylık yapılacak iÅŸleri sıraya dizerken önce zor ve sevimsiz iÅŸlere öncelik vererek onları bitirmeye çalışın.
4.           ÂMükemmelliyetçilikten kaçının.
5.           ÂYorucu ve zor iÅŸleri sabah saatlerine bırakın.
6.           ÂÄ°ÅŸinize konsantre olun.
7.           ÂDinlenmek için de kendinize zaman ayırınız. Bütün gününüzü iÅŸle doldurmayın.
8.           ÂTelevizyonun esiri olmayın. Program seçin.
9.           ÂKendinize ve ailenize de zaman ayırın. Yıllık tatile çıkın.
10.       ÂHer gün yarım saat önce uykudan kalkmayı deneyin.
11.       ÂPlanlamaya önem verin.
Ä°ÅŸ yaÅŸamındakiÂkronik stres kaynaklarının özellikle uzun süreli strese yol açması, üretime ve çalışanların saÄŸlığına olumsuz etkiÂyapmaktadır. En önemlisi çalışanın yönelebileceÄŸi iki davranış; iÅŸe devamsızlık gösterme ve iÅŸten ayrılma davranışıdır. Özde bu davranışlar yüksek düzeyde stresli iÅŸten kaçınma davranışının iki yolunu ifade eder. Alternatif iÅŸten kaçınma davranışı; alkolizm, ilaç bağımlılığı, saldırganlık ÅŸeklinde de görülebilir. Tehlikeli olan da bunlardır. Ä°ÅŸe devamsızlık ve iÅŸten ayrılma davranışı üretimi engelleyebilir.
Ä°ÅŸ hayatında stres yaratabilen tüm faktörleri tamamiyle ortadan kaldırabilmek mümkün deÄŸildir. Çünkü bireyin kiÅŸiliÄŸi, stres’ten etkilenme düzeyinin farklılığına yol açabilmekte ve herkesin aynı stres faktöründen aynı ÅŸekilde etkilenmesi söz konusu olamamaktadır. Bu nedenle tamamiyle ortadan kaldırmak yerineÂstresin azaltılması için örgüt yönetimlerine büyük görevler düşmektedir. Bazı kaynaklar çalışanın verimi için makul bir iÅŸ stresinin gerekliliÄŸini de iddia etmektedir.
Bireysel ve örgütsel stratejiler, iş stresinin azaltılması ve kronikleşmemesi yönünde katkılar sağlaması açısından oldukça önemlidir.
Doç. Dr. Serpil AYTAÇ UludaÄŸ Ãœniversitesi Ä°Ä°BF. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri Ä°liÅŸkileri Bölümü, Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Â