İşte Yenişehir çinilerinin öyküsü

10 yıl önce yaptığımız araştırma sonucu Londra’daki kaynaklardan, çinileri çalanların antikacı Yaman Mursaloğlu aracılığıyla satmaya çalıştığını öğrenmiştik. Çok hasta olan Yaman Mursaloğlu, 2006 yılında verdiği bir söyleşi de hastalığının verdiği çaresizlik içinde Sinan Paşa çinilerinin Londra’da satılmasında arabuluculuk yaptığını itiraf ederken “Ben sadece arabuluculuk yaptım. Ben olmasam zaten satılırdı” demişti.

Hollandalı antika uzmanı Michel van Rijn, “Çalınan çiniler Katarlı Şeyhte” iddiası Hürriyet’in 2 Kasım 2002 tarihli sayısında yayınlanmıştı. Bu haber üzerine Şeyh Saud Bin Mohammed Bin Ali Al-Thani, Ankara’nın T.C. Katar Büyükelçisi Oya İnkara aracılığıyla Hürriyet’e yazılı mesaj göndermişti.

Katar  Kültür, Sanat ve Kültürel Miras Ulusal Konseyi Başkanı olarak esas hedeflerinden birinin İslami mirası korumak olduğunu vurgulayan Şeyh, resimlerini gönderdiğimiz İznik çinilerinin Londra’da kendisine satılmak istendiğini doğrulamıştı.

Şeyh, “Son yıllarda, birçok İznik çinisi bana teklif edildi. Bunların bir yerden çalındığına emindim. Nitekim bana satmak isteyen kişi, çinilerin çalıntı olduklarını kabul etti. Bunun üzerine çinileri almayı reddettim ve satıcıya geri vermesini önerdim fakat o, beni dinlemeyerek  çinileri bazı müzelere sattı. Danimarka’daki David’in Koleksiyonu’na satıldığını duydum ama işittiğimin yüzde 100 doğru olduğunu söyleyemem” demişti. İngiliz basını tarafından ‘Dünyanın en zengin koleksiyoncusu’ diye adlandırılan Şeyh Saud Al-Thani, bir süre sonra hapse düştü.

Son operasyon ise Türkiye’deki bir şahsın, bakana yardım etmesi sonucu bizzat Ertuğrul Günay tarafından yürütüldü. Normal koşullarda böyle eserlerin iadesinde sorumlu Londra’daki Kültür ve Turizm Müşaviri Tolga Tüysüzoğlu’danun bile levhanın kimden alındığıyla ilgili bilgisi gizli tutuldu. Tolga Tüysüzoğlu “Hırsızlar eserleri satayacaklarını farketti” dedi.