13 Mayıs’ta başlattığımız Türkiye’nin En Güzel Balkonları Yarışması’nın sonuna geldik. Başvuruların 6 Haziran’da sona erdiği yarışmaya Türkiye’nin farklı illerinden toplam 1078 başvuru geldi.Yaptığımız ön eleme ile bu sayıyı 62’ye indirdik ve fotoğraflarını konularında uzman 12 kişiden oluşan jüri üyelerimize gönderdik. Jürimiz de son seçimini yaptı ve Türkiye’nin en güzel 10 balkonuna karar verdi. Listeyi bugün açıklıyoruz. En güzel balkonları seçmek kolay olmadı. Kimi mimari avantajlarıyla öne çıkıyordu, kimi içindeki bitkilerin çeşitliliğiyle. Kimi tek bir kişinin sığabileceği kadar küçüktü, kimi ağaçlar büyütebilecek kadar büyük. Jüri üyeleri seçimini yaparken pek çok kriteri göz önünde bulundurdu. Estetik görünüme, bitki ve çiçek seçimi ile çeşitliliğine, alanın nasıl kullanıldığına baktı. İşte Türkiye’nin en güzel balkonları...EN İYİ 101. Güzin Taşkent - İSTANBUL2. Dalya Anter Baruh - İSTANBUL3. Anita Marinoviç - İSTANBUL4. Buket Fazlıoğlu - İSTANBUL5. Hande Genel - İSTANBUL6. Ömer İşcan - BODRUM7. Kadir Uğur Varlı - İSTANBUL8. Sezen Aksu - İSTANBUL9. Erkan Barbüken - İZMİR10. Renan Ongan - KOCAELİ1. GÜZİN TAŞKENT - ATAKÖYBu balkonda 251 saksı varKadın doğum uzmanı Güzin Taşkent, 23 yıldır oturduğu Ataköy’deki evinin terasını 15 yıl uğraşarak botanik bahçesine çevirmiş. Apartmanın ortak terasını tohumdan yetiştirdiği çiçeklerle bezeyen Taşkent’in tam 251 saksı bitkisi var. Güzin Taşkent, eşi Nurettin Taşkent’le birlikte sabah kahvaltılarını ve akşam yemeklerini terasta yediklerini, geceleri de gemici fenerleriyle aydınlatılan Marmara’ya nazır terasta oturduklarını söylüyor. Teras, misafir ağırlamak ve güneşlenmek için de kullanılıyor.Çiçeklerin dışında bir masa, dört sandalye, iki ahşap kanape ve bir şezlongun bulunduğu terastaki macera bir iki saksı ile başlamış. İlk çiçeklerinden sonra tohum almayı ve çiçek üretmeyi öğrenen Güzin Taşkent, artık güllerini bile kendi buduyor. Çok sayıda bitki olduğu için ayda bir kez bahçıvandan yardım alıyor. Ama çiçeklerin vitaminlerinin verilmesi, torf eklenmesi ve ilaçlamasını kendi yapıyor. 235 metrekare büyüklüğündeki terasta hakimiyet güllerde. Çeşitli renklerde 40 saksı gül var. On iki ağacın arasında ise palmiye, ters söğüt, oya, defne, ters dut bulunuyor. Taşkent ailesi gelen misafirlere terasta yetiştirdikleri çilekleri hediye ediyor. Sardunya, avize çiçeği, fenix, ipek, pitosporum, mersin, ipek, hanım parmağı, orman sarmaşığı, sarı yasemin, somon rengi çiçekli zakkum, kadın tuzluğu, çiçek narı ve kartopu diğer bitki türleri.Güzin Hanım’ın tek şikayeti, saksıların ağırlığı binanın statik dengesini bozuyor diye bir komşusu tarafından şikayet edilmesi. Ancak gelen belediye yetkilisi, terası gördükten sonra Güzin Taşkent’e oluşturduğu güzellik için teşekkür ederek ayrılmış.2. DALYA BARUH - NİŞANTAŞISaksılar kendi üretimiSeramik sanatçısı Dalya Baruh, 15 yıl Avrupa’da yaşamış, oradaki rengarenk balkonlara, teraslara hep hayran olmuştu. Toprakla uğraşmayı seviyordu. Zaten hayallerinde hep bahçe sahibi olmak, bitki üretmek vardı. Hayalini Nişantaşı’ndaki bir apartmanın yedinci katındaki dairesinde gerçekleştirdi. 150 metrekarelik geniş balkonuna demirden 26 büyük saksı yerleştirdi. 70’e yakın toprak saksının büyük kısmını atölyesinde kendi üretti. Balkonunu her mevsim yeşil tutacak ağaçlar, çiçekler ve otlarla bezedi. Mavi salkım sardunya, reçellik gül, kamelya, erika, açelya, ipek, zambak, dağ karanfili, kış yasemini, ponpon gül, Hint karanfili, ortanca, hanımeli, kekik, Amerikan sarmaşığı, begonvil, zakkum balkondaki bitkilerden bazıları. Balkondaki ağaçlar arasında ise defne, nar, oya, mavi bodur çam ağaçları ile palmiye çeşitleri bulunuyor. Yine saksılarda yetiştirdiği çilek, nane, biberiye, maydanoz, biber, soğan sadece evin ihtiyaçlarını karşılamaya değil, eşe dosta da yetiyor. Güllerinden yaptığı reçelleri ise nefis. Çiçeklerin sulanması, her yıl gübrelenmesi, budanmaları, hastalık olduğunda ilaçlanmasıyla bizzat kendi uğraşıyor. Aralıklarla da bir yardımcı tutuyor. Konuklarını ağırladığı, iki çocuğu ve eşiyle özellikle akşam serinliklerinde oturmayı sevdiği balkon, tik ağacı ve ferforjeden masa ve sandalyeler, mumluklar, Buldan bezinden örtülerle dekore edilmiş. 3. ANİTA MARİNOVİÇ - BEYOĞLUİki metrekare balkonda hayatİstiklal Caddesi, Saint Antuan Apartmanı’nın üçüncü katında yaşayan Anita Marinoviç’in oturduğu daire, Saint Antuan Kilise Vakfı’nın mülkü. Marinoviç çifti burada tam 33 yıllık kiracı. Balkona en çok Anita Marinoviç’in emeği geçiyor. Eşi Adriyano Marinoviç de ona zaman zaman yardım ediyor. Evin her yanı çiçeklerle kaplı. 12 pencerenin önünde ve arkadaki balkonda irili ufaklı, çeşitli türlerde çiçek var. Balkonun fotoğraflarını çekip bize gönderen Marinoviç çiftinin yeğeni Mario Campanel de evi ziyarete geldiğinde çiçekleri elden geçiriyormuş.Bazı günler bir, kimi zaman da iki sallanan koltuk bulunuyor balkonda. Bir de üstüne çiçek koymak için yerleştirilmiş olan dolaplı dar bir büfe var. Bitkilerin bakımında doğal gübre kullanıyorlar. Daha çok güvercin gübresini tercih ediyorlar ve düzenli olarak suluyorlar. Balkonun boyu 1, eni 2 metre. Genelde 12 saksı bulunuyor. Bitki türleri mevsime göre değişiyor. Kışın bitiminde sümbüller çıkıyor, ardından lale geliyor. Bazen cam güzeli çıkıyor balkona, sıcak havalarda çiçek açan kaktüs türleri boy gösteriyor. Kimi zaman yuka ve kılıç da balkonda kendine bir yer buluyor. Ama hakimiyet her zaman sardunyada. Pembe ve kırmızı sardunyalar hiç eksik olmuyor. Anita Marinoviç, sardunyalarının kışın da yeşil kaldığını, baharın ilk sıcak günleriyle birlikte çiçek açmaya başladıklarını söylüyor. İki kişiden oluşan ev halkı güzel havalarda çiçeklerin arasında oturup çaylarını ve kahvelerini yudumluyor. Yarım asırdan fazla zamandır evli olan Marinoviç çifti, özellikle yıldızlı ve mehtaplı gecelerin tadını çıkararak romantik zamanlar geçiriyor balkonda.4. BUKET FAZLIOĞLU - FLORYAÇiçekler her sabah yedide sulanıyorYarışmaya gönderdigi zarfın üzerine ‘Mor Düşler Balkonu’ yazan Buket Fazlıoğlu, 2.5 yıldır eşinin ailesine ait Florya’daki apartmanın en üst katında oturuyor. İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nde öğrenci olan Fazlıoğlu, güne balkonunda kahvaltı ederek başlıyor. Balkon gün boyu güneş alıyor. Buket-Yücel Fazlıoğlu çifti, akşam 19.00’dan sonra zamanlarını balkonda geçiriyor. Bu işe önce tek bir saksıyla başlayan Buket Fazlıoğlu’nun 15 metrekarelik balkonunda şimdi 14 saksı var. Balkon, tik ağacından mobilyalarla, mor ve pembe rengin ağır bastığı göz alıcı tekstil ürünleriyle dekore edilmiş. Balkondaki bitkilerde ağırlık sardunyaların. Kalanche-hoe, sultan küpesi, pitosporum ağacı, begonya, domates ve biber fideleri ile mine de diğer bitkiler. Onları her sabah 7.00’de sulayan Buket Fazlıoğlu, kuru yaprakları ve çürümüş kökleri de ayırıyor. Her hafta gelen bahçıvan ise çiçeklerin ilaçlamasını yapıyor.5. HANDE GENEL - ETİLERYazın balkonda yaşıyorlarHande Genel bir yıl önce eşi Cüneyt Genel’le birlikte satın alıp taşındığı Etiler’deki evinde yaz aylarını balkonda geçiriyor. Daha önce bahçeli bir evde yaşayan çift ve Cüneyt Genel’in oğlu Bora, burada da bahçe havası yaratmak istemişler. Bora’nın ayrıca kendine ait bir balkonu var ama temizlemesi zor olduğu için o bitki büyütmüyor. Ancak mutfaktan çıkılan ve ailenin birlikte vakit geçirdiği 25 metrekalik balkon, sardunya ağırlıklı olmak üzere çiçeklerle donatılmış. Toplam 14 sardunyanın bulunduğu balkonda, mazı, fesleğen, açelya, antorium ve menekşelerden oluşan 30 saksı var. Enerji santralleri üzerine çalışan Cüneyt Genel, iş için kullandığı paslanmaz çelikleri evinde farklı bir amaçla değerlendirmiş. Kış ve yaz koşullarında dayanıklı olması için balkona paslanmaz çelikten kendi dizayn ettiği masa ve kanapeler yapmış. Sade renklerle dekorasyonu tamamlanan balkonda, seramik objeler de dikkat çekiyor. Aile, sabah kahvaltılarını ve akşam yemeklerini gün boyu güneş alan balkonda yiyor. Mutfakta balkona dönük duran televizyonu da buradan izliyorlar. Çiçeklerin bakımı Hande Hanım’ın payına düşüyor. O da çiçekçisinin önerilerine göre bitkilere bakıyor. Her gün sulayıp, kuru yaprakları koparıyor.6. ÖMER İŞCAN - TORBAKüçük ama güzelliği kıskandırıyor Bodrum’un Torba Mahallesi’nde bulunan bu balkon, sanata ve şarkılara düşkünlüğüyle tanınan İşcan Ailesi’ne ait. Ailenin villalarına yaptırdığı serenat balkonu, sadece 1,5 metrekare büyüklüğünde. Küçük ama görenleri kıskandıriyor. Canlı renkleri ile hemen dikkati çeken sardunya çiçekleri ile düzenlenmiş. 40 yıldır evli olan Ömer- Banu İşcan çifti, zeytin ağaçları arasındaki villalarının yatak odasına yaptırdıkları serenat balkonunu kendileri tasarlamış. Balkonda demir ferforje ve ahşap kaplama kullanılmış. Villanın sarı renkli duvarları, yeşil dallar ve sardunyalarıyla birlikte uyumlu bir renk cümbüşü oluşturuyor balkon. Zaten, yöredeki birçok villa sahibi bunu o kadar beğenmiş ki, benzerlerini yaptırmışlar. 7. KADİR UĞUR VARLI - ACIBADEMDört metrekarede 64 saksıKadir Uğur Varlı, doğa tutkunu bir fotoğrafçı. Sekiz yıldır yalnız yaşıyor. Acıbadem’deki evini 3.5 yıl önce kiralamış. Doğa sevgisini evine yansıtan Kadir Uğur Varlı, dört metrekarelik balkonuna tam 64 saksı sığdırmış. Saksılar, balkon demirlerin içine, dışına, yere ve duvarlara yerleştirilmiş. Vakit bulduğunda dere tepe gezip, doğa fotoğrafları çeken Varlı, akşamları iş yorgunluğunu, çiçeklerin dışında sadece bir sandalye ve küçük bir sehpayı alabilen balkonunda oturarak geçiriyor. Balkona çalışma odasından çıkılıyor. Burada
yemek yemek, kitap okumak bir keyif. Çalışma odasından dışarı yayılan müzik sesleri de bu keyifli anlara eşlik ediyor. Kadir Uğur Varlı’nın yaz aylarında en sevdiği şey, balkonda müzik dinlemek. Her sabah bir saatini çiçeklerine ayıran Varlı, sulamakla işe başlıyor. Sonra kuru yaprakları topluyor. Mevsimlik çiçekleri de sık sık yenileriyle değiştiriyor. Balkonda ipek, minyatür gül, Japon gülü, gazanya, sardunya, begonya, küpe, açelya, kamelya, menekşe, gardenya, yasemin, hanımeli, papatya ve sarmaşıklar var. 8. SEZEN AKSU - BEYLERBEYİEn iyi on listesine girdiğimi öğrenince Cannes’da ödül almış gibi oldumEn güzel balkon adayları arasında Sezen Aksu ismini gördüğümüzde, hiçbirimizin aklına bu kişinin hepimizin tanıdığı, müzisyen Sezen Aksu olabileceği gelmedi. Bir isim benzerliği diye düşündük. Taa ki görüşme için randevu talebiyle telefon açana kadar. Evde olmadığını söyleyen kadın sesi ‘Önder Bey’ diye seslendi. Erkek sesi kendini ‘Ben Önder Fırat’ diye tanıtınca anladık ki dereceye giren yarışmacı bildiğimiz Sezen Aksu’dan başkası değil. Fırat, Sezen Aksu’nun İspanya’da olduğunu söyledi. Biz fotoğraf çekmek ve bilgi almak istediğimizi söyleyince de evine buyur etti. Aksu’nun yarışmaya gönderdiği fotoğrafları da Fırat çekmişti. Sezen Aksu Boğaz’a bakan yalı apartmanın dubleks dairesinin hem salondan hem de yatak odasından çıkan iki büyük balkonunu çiçek bahçesi haline getirmişti. Fırat, Sezen Aksu’nun saksıların seçilmesinden, toprağın yerleştirilmesine, çiçeklerin seçiminden sulanmasına kadar herşeyiyle ilgilendiğini, saksılarını Horhor ve Çukurcuma’dan aldığını anlattı. En çok cam güzeli ve sardunyalarını sevdiğini de. Hatta tüm balkonların yeşillendirilmesi için kampanya yapmayı düşündüğünü. Ama daha detaylı bilgiyi Aksu’dan alabilecektik. Birkaç gün sonra Yalıkavak’taki evinden telefonla görüştük:‘Bitkiler, balkon, bahçe, benim ilgi alanım. Çocukluğumdan geliyor bu ilgi. İzmir’in balkonları hep çiçektir. Ben inanıyorum ki şarkıyla, türküyle ölmüş bir çiçeği canlandırırım. Hatta yaptım da. İnsanın yaşadığı yeri canlandırması, güzelleştirmesi çok hoş bir duygu. Dünyanın dengesine uymayıp onu kendine uydurmaya çalışan tek canlı insan. Ekstra stresi olan da. Kendi yaptıklarının altında kalıyor. İşte çiçekler, balkon, bahçe dünyayla ilişkimde yararlı oluyor. Yaşama sevincimi tazeliyor. Ben yarışmaya katılırken, örnek olayım diye düşünerek katılmadım. Ama ilk ona gireyim de istedim doğrusu. İspanya’da konserdeydim, Önder telefon etti söyledi, nasıl sevindim, sanki Cannes’da ödül almışım gibi oldu. Hayırlı bir şekilde
haber olunca, bir faydam da olur, diyorum. Åžimdi Beykoz Belediyesi’yle konuÅŸup, bütün evlerin balkonlarını, camlarını çiçek yapalım istiyorum. Ben en çok sardunya seviyorum. Fukara çiçeÄŸidir. Her koÅŸulda yetiÅŸir, bütün evlerin pencerelerinde neden olmasın? Balkonda gelin çiçeÄŸi, begonya da yetiÅŸtiriyorum. Åžimdi Yalıkavak’tayız, küçük bir evimiz var, gelince hemen saksıları aldım, onları Bodrum mavisine boyadım, çiçekler ektim. Hepimiz iyi ve güzel ÅŸeyleri birbirimizden görerek öğrenmiyor muyuz zaten?’9. ERKAN BARBÃœKEN - BORNOVASıcak gecelerde bu balkonda uyuyorlarBornova Kazımdirik Mahallesi’ndeki bir apartmanın 3. katında oturan Erkan-Belkıs Barbüken çifti, 10 metrekarelik balkonlarını çiçek bahçesine çevirmiÅŸ. Zirai Mücadele AraÅŸtırma Enstitüsü’nden emekli olan Erkan Bey, çocukluÄŸundan beri yeÅŸille uÄŸraÅŸmayı seviyor. Erkan Bey sabah çok erken saatte balkondaki bitkileri suluyor, bakımını yapıyor. Geriye kalan bütün günlük bakım eÅŸi Belkıs Hanım’ın üzerinde.Balkonda 50’yi aÅŸkın saksıda 60 tür bitki bulunuyor ve bitkiler mevsime göre sürekli olarak deÄŸiÅŸtiriliyor. En eski bitki balkonu çepeçevre saran yabani asma. Asmanın yanı sıra ful, yasemin, Japon gülü, sardunya ve güller bulunuyor. Erkan Bey bu yıl ilk kez dikmeyi denediÄŸi gülhatmi çiçeÄŸini bütün balkona yaymayı düşünüyor. Bitkilerin yanı sıra sürekli olarak balkonda yaÅŸayan ve yavrularını burada dünyaya getiren kumru ve kafesinde bir kanarya bulunuyor. Balkonda bir koltuk, telefon, televizyon, bir bahçe masası ve sandalyelerin yanı sıra torunlar geldiÄŸinde kurulan bir salıncak da var. Erkan Bey ve Belkıs Hanım, sabahın erken saatlerinden gece yatıncaya kadar evdeki yaÅŸamlarının büyük bir bölümünü balkonda geçiriyor. KomÅŸularını balkonda ağırlıyor, hatta sıcak gecelerde Erkan Bey uyumak için balkonu tercih ediyor. 10. RENAN ONGAN - GÖLCÃœKÇiçek merakı dededen mirasKocaeli’nin Gölcük Ä°lçesi, Kavaklı Mahallesi’nde oturan 47 yaşındaki Renan Ongan’ın en büyük merakı çiçekleri. 10 metrekarelik balkonunu bir cennet bahçesine çevirmiÅŸ. Renan Ongan’ın balkonla bütünleÅŸen bahçesinde ise 500 farklı türden yaklaşık 4 bin bitki ve çiçek bulunuyor.Bir ÅŸirkette pazarlama müdürü olarak görev yapan, evli ve 2 çocuk babası Renan Ongan, çiçek merakının dedesinden geldiÄŸini, daha önce turizm sektöründe çalışırken çiçeÄŸe ilgisinin arttığını söylüyor. EÅŸi Aynur ve çocuklarının da yardımıyla balkonla bahçeyi güzelleÅŸtirmiÅŸler. Renan Ongan, çiçekleriyle ilgilenmek için her sabah 06.00’da uyanıyor. Ailenin geri kalanı da boÅŸ zamanlarını balkon ve bahçede çiçekler arasında geçiriyor. Kaktüs, petunya, papatya, begonya, gardenya, sakız, sardunya, krizantem, yuka çeÅŸitleri, Japon ÅŸemsiyesi, Akdeniz eÄŸreltisi, krekandıras ve kasımpatılar çoÄŸunlukta. Çiçeklerin bakımı için gübre ve ilaç kullanılıyor, saksılar sık sık deÄŸiÅŸtiriliyor. Tek katlı evin en albenili bölümü balkonu. Yol kenarındaki evin bu çiçeklerle bezeli halini görenler ister istemez duruyor, bilgi alıp ev sahiplerine hayranlıklarını dile getirmeden geçemiyor.Yarışmada dereceye girenlere ödülleri ileriki günlerde elden teslim edilecek. Birinciye D&R’dan 3 bin, Praktiker’den 500, ikinciye D&R’dan 2 bin, Praktiker’den 250, üçüncüye D&R’dan bin, Praktiker’den 100 YTL’lik hediye çeki verilecek. Ayrıca ilk 10’a giren diÄŸer yedi balkon D&R’dan 500, Praktiker’den 75’er YTL’lik hediye çekinin sahibi olacak.Â
button