Hikmet B. Çağlayan
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2006 00:00
Günümüzde teknolojik gelişmelerin de etkisiyle neredeyse ışık hızıyla yaşanan değişim, insanı beyinsel performansını artırması için zorluyor. Daha güçlü bir hafızaya sahip olmak, daha kolay öğrenmek, çabuk okumak, iş yaşamında ya da öğrenim süresince daha başarılı olmanın koşullarından bazıları.
Hal böyle olunca, bilim dünyası da çalışmalarını zihinsel gelişimin nasıl artırılacağı konusunda yoğunlaştırıyor. İşte şimdilik bulunan yöntemlerden bazıları...
Hafıza eğitimi
Hafıza eğitimi alan bir kişi beynin etkin çalışma prensiplerini öğrenerek hızlı, kolay ve kalıcı öğrenmenin gizli sırlarını keşfediyor. Birkaç örnek vermek gerekirse, beyindeki "limbik (limbic)" kısımda bulunan "amygdala" duygusal içerikli bilgilerle ilgileniyor. Bu tip bilgilerle karşılaşıldığında "amygdala" beynin en üst kısmındaki "neocortex" ile birlikte bu bilginin kalıcı hafızaya kaydedilip, kaydedilmeyeceğine karar veriyor. Hafıza eğitimi alan kişi beynindeki limbik kısmı nasıl kendi kontrolü altına alabileceğini öğrenerek, hangi bilgilerin kalıcı hafızaya kaydedilip, kaydedilmeyeceği kararını dolaylı olarak kendi kontrolü altına alıyor. Sonuç olarak hafıza veya beyin eğitimi alan kişi hızlı ve kalıcı öğrenmenin kendisine sağladığı akademik başarıyı daha kolay yakalıyor. Hafıza tekniklerinin beyinde sağladığı diğer bir gelişme de beyin hücrelerinin arasında yoğun bir ağ oluşturması. Bu gelişme bir bakıma beynin gençleşmesi anlamına da geliyor. Beyin hücreleri arasında kurulan bu ağ tabakası ne kadar artarsa, kişinin bellek kapasitesi de o kadar gelişiyor. Buradan da kişinin kendi hafıza gücünün mimarı olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz.
Mozart etkisi
Bundan 10 yıl kadar önce ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde psikolog Frances Rauscher ve meslektaşları Mozart dinlemekle insanların matematiksel ve uzaysal algılamalarının daha geliştiğini saptadılar. Mozart’ın müziğini dinleyen farelerin bile labirentte yollarını daha kolay ve hızlı buldukları saptandı. Raucsher’e göre Mozart’ın piyano sonatı beyine sinyal gönderen sinir hücresindeki 3 genin aktivitesini artırıyor.
Neurofeedback yöntemi
Beyin dalgalarını değiştirerek yeniden düzenleme esasına dayanıyor. ABD’de 1970’lerden beri psikiyatrların muayenehanelerinde, üniversitelerde hatta NASA’daki araştırmalarda bile kullanılan ilaçsız tedavi yöntemi.
Beyinsel ve psikolojik problemler, beyin dalgalarının düzensizliğinden kaynaklanmakta. Neurofeedback seanslarının düzenli olarak uygulanması ile istenilen beyin dalgaları fazlalaştırılıyor ve beyin hücreleri arasındaki bağlantılar güçlendirilerek, kan akışının hızlanması ile tedavi başarı ile sonuçlanıyor. ABD’de son 10 yıldan beri sürdürülen kontrollü çalışmalarla Neurofeedback yönteminin dikkat eksikliği ve hiperaktivitedeki tedavi edici etkisi kanıtlandı. Ayrıca son yıllarda bu yöntemin epilepsi, depresyon, okuma ve öğrenme zorluğu ve yükseklik korkusu gibi sorunların çözümünde yardımcı tedavi yöntemi değil, ana tedavi yöntemi olarak uygulanabileceği saptandı.
Akıllı ilaçlar
Evet, zeka ve iyi bir eğitim kuşkusu önemli ancak zihinsel yeteneklerin geliştirilmesi için küçük hileler de var. Bunlardan biri dikkat ve konsantrasyonu artırıcı, yorgunluğu giderici ilaçlar. İçlerinden biri: Modafinil. Zamansız uykusu gelen kişilerde narcolepsi adı verilen rahatsızlığa çözüm bulmak amacıyla lisans verilen bu ilaç sağlıklı kişilerde de kullanılıyor. Modafinil kullanan kişi 90 saat boyunca uyanık ve açık zihinli kalabiliyor.
ABD’de askeri araştırmalar bu ilacı kullanan kişilerin 40 saat uyanık 8 saat uyku temposunda günler boyu hastalık ve yorgunluk belirtisi göstermeden yoğun şekilde çalışabildiklerini gösteriyor.
Uyarıcı olarak kullanılan bir diğer ilaç da Ritalin. Normal şartlarda dikkat bozukluğu yaşayan hastalarda kullanılıyor, ancak günümüzde sınavlarda konsantrasyonu artırma amacıyla da kullanılmakta. Ancak uzmanlar bu tür ilaçları doktor kontrolü olmadan kullanmanın tehlikelerine de dikkat çekiyorlar.
Doğru beslenme
Beslenme biçimi beyinsel gelişimde ve hafızanın güçlendirilmesinde en önemli faktörlerden biri. Listenin başında ise kuvvetli bir sabah kahvaltısı geliyor. Güne kahvaltı yapmadan başlamak, gerek okulda gerekse işte kişinin performansını büyük ölçüde etkiliyor. Önerilen ise kahvaltıda ağırlıklı olarak mayalı ve lifli besinleri tüketmek.
New Scientist Dergisi’nde bu konuda yer alan makaleye göre öğle öğünü için en iyi beslenme biçimi omlet ve salata. Çünkü J vitamini (choline) açısından son derece zengin olan yumurtanın tüketilmesi, beyin ve kalpteki damar sertliğini giderici özelliği açısından önemli.
Özellikle beta-karoten ve C ile E vitaminleri açısından zengin bir salatanın öğle yemeğinde tüketilmesi yine beynin çabuk yaşlanmasını önleyici bir faktör. Uzmanlar yemeği meyveli bir yoğurt ile sonlandırmanın öğleden sonrası stresine karşı bedeni daha dirençli kılacağını düşünüyorlar.
Haftada 3 kez yarım saat yürüyüşün, kişinin okuma, konsantrasyon ve özümseme yeteneğini yüzde 15 oranında artırdığı belirlendi. Bu değişimin özellikle yaşlı kişilerde daha belirgin olduğu gözlendi. İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nden Angela Balding’e göre ise yürümenin belin üzerindeki etkilerinden istifade edenler yalnızca yaşlılar değil. Balding, 10-11 yaş grubu çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada haftada 3-4 kez jimnastik yapan ya da bir sporla uğraşan çocukların sınavlarda normal koşullarda gösterdikleri performansın daha üzerinde bir başarıyı yakaladıklarını saptadı. Balding bu durumu, yapılan egzersizler sonucu beyine daha fazla oksijen pompalanması ve bunun da zihinsel gücü artırması şeklinde açıklıyor. Beynimizin fiziksel egzersizi neden çok sevdiğinin bir diğer açıklaması ise hücrelerle ilgili. Çünkü yeni beyin hücrelerinin büyümesini hızlandırıyor.
Uyku mucizesi
Uyku bilinenin aksine vücudu dinlendirmek için değil beynin sağlıklı çalışması için gerekli. 20 saat uykusuz kalan bir kişi yasal alkol sınırını aşmış kişiyle aynı reaksiyonu veriyor. Beynin düzenli uykudan nasıl faydalandığı ile ilgili 3 teori var:
1- Beyin, uyku sırasında, ayıkken yüklenen tüm bilgileri gözden geçiriyor ve gerekli merkezlere yerleştiriyor.
2- Beyin, uyku sırasında enerji depoluyor. Gereksiz bilgileri atarak ertesi güne hazırlanıyor.
3- Uyku, henüz açıklanamayan bir sistem sayesinde bisiklete binmek, piyano çalmak gibi yeteneklerin gelişmesini sağlıyor.
Bugün birçok bilim insanı, çalışmalarını üçüncü teoriye yoğunlaştırmış durumda... ABD’nin Boston Kenti’ndeki Beth Israel Kliniği’nde, uykunun birtakım yeteneklerin gelişmesini sağladığını kanıtlamak için şu deney yapıldı: Sağ ellerini kullanan deneklerden, sol elleriyle 4-1-2-3 gibi bir sayı dizisi yazmaları istendi. 6 dakika sonunda bunların yüzde 70’i sol elleriyle yazmayı öğrendi. Ancak uyuyanlar ve uyumayanlar arasında fark vardı. Gündüz saatlerinde öğrenenler, 12 saat sonra yine test edildiklerinde sonuçlarda bir değişiklik görülmedi. Gece öğrenenler ise güzel bir uykudan sonra ertesi sabah kontrol edildi. Bu kişilerin sayıları, diğer gruba göre yüzde 20 daha hızlı ve yüzde 40 daha doğru yazdığı görüldü.