İşte sinemanın büyücüleri

Güncelleme Tarihi:

İşte sinemanın büyücüleri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2004 01:08

Filiz Akın, Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit... Yıllar sonra iç dünyalarını anlattıkları basın danışmanları Bircan Usallı Silan’ın kitabı ‘Dört Yapraklı Yonca’da.

Haberin Devamı

İşte, Bircan’ın ‘Onlar sinemanın büyücüleri’ dediği ve hepsinin hikayesini ‘Dört Yapraklı Yonca’ya sığdırdığı kitabından yansıyanlar...

İlk parasıyla muz aldı

İlk başrol filminden aldığı bin lirayla ilgili olarak Fatma Girik, ‘Paramı anneme verdim ama ondan iki şey istedim. Biri mavi bluz, bir de muz... Bayağı muz. 14 yaşıma kadar hiç yememiştim. Bizim için erişilmez yiyeceklerden biriydi.

Yılmaz Güney’in bakışı

Antalya’ya gittik filmi çektik orada Memduh Ün ile oynaştık. O arada Yılmaz Güney de çok genç ve aynı yerdeki bir başka film setinde. Ama arada bir bana bakıyor beni kesiyor. Neyse sonra İstanbul’a geldik. Memduh bana, ‘Bu böyle olmaz kendi dengin birini bulmalısın’ gibi özür dilercesine bir şeyler söyledi ayrıldık. Çünkü o arada Muhterem Nur ile kavga edip ayrılmışlar. O küslük döneminde de beni idare etmiş.

FATMA GİRİK

İlk striptizi ben yaptım

Ben sinemada ilk striptiz yapan kadınım. ‘Ben Bir Sokak Kadınıyım’ filminde bunu yapmamı istediler benden. Nasıl yapıldığını bilmem sırayla üstündekilerini çıkartacaksın dediler. Ben seviştim, öpüştüm, soyundum, tecavüze uğradım, seyircimden hiç tepki almadım.

FİLİZ AKIN

Keşke sahneye çıkmasaydım

Sahneye çıkma hayatımda olmamasını istediğim bir devirdir. Türker’den (İnanoğlu) ayrıldığım zaman herhangi bir davranışa dışlanmaya, işsiz kalmaya maruz kalmak istemedim. Sinemada bizim dışımızda bir dönem başlamıştı. Elbette iş teklifleri geliyordu ama bize yakışmayan türden.

Filiz’i ben keşfettim

Eşi Sönmez Köksal anlatıyor: Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenciyken onu ilk kez bir camın arkasında görüp aşık olmuştum. Sonra anladım ki bu güzel kız aktris olmuş. Ama benim keşfim herkesten önce. Asla yanına gidip kendimi tanıtmadım. 1960’lardan 96’lara ve bugünlere. Ne tuhaf değil mi...

TÜRKAN ŞORAY

Orgazm sahnesi yüzünden rolünü Müjde Ar’a kaptırdı

Ah Güzel İstanbul filmi için Ömer Kavur ile çalıştık fakat senaryoda bir orgazm sahnesi var. Çok zor yapmam ama şart. İçim acıya acıya yapamayacağım dedim. Rol Müjde’ye (Müjde Ar) gitti. Aradan zaman geçti Mine filmi gündeme geldi. Bu riske gireceğim dedim. Mine filminde epey sevişme sahneleri vardır.

Kadir’in bakışları yakar

Kadir İnanır güzel bakan bir erkek, ister istemez kadın olarak içinizden diyorsunuz ki ‘Ne güzel bakıyor’ diyorsunuz. Kadir benim hayattaki en yakın dostlarımdan biridir.

Rüçhan Adlı’yı aldatmadım

Rüçhan Bey’le aramızdaki ilişki askıya alınmıştı. Aynı evi aynı hayatı paylaşıyorduk ama gönlümün içinde o yoktu. Her akşam eve dönerken onu değil esaretimi düşünüyordum. Ondan gizli evlendik kaçtık ama o bu ayrılığı kabul etmediği, evlenmemi istemediği içindi.

HÜLYA KOÇYİĞİT

Hayranlık duyduğum erkekler oldu tabi

Hayranlık duyduğum erkekler oldu. Cinsellik adına öyle bir şey hissetmedim ama. Karşına öyle biri çıkıyor ki inanamıyorsun. Vay be oluyorsun.

Yumruk bana değil duvara

Selim Soydan’la hiçbir zaman aramızda tokat ya da dayak gibi bir şey yaşanmadı. Öyle bir şey olsaydı birlikte olmazdık. O bana vuramadığı için duvarlara vurdu. Bunu ikimiz de gözyaşları içinde yaşadık. Hırsını o duvarlardan aldı.

Kumar itirafı

Eşi Selim soydan anlatıyor: ‘Ben çok kumar oynardım bir gün bana, ‘Niye kumar oynuyorsun’ demedi. Birgün sabaha karşı eve gitti. Baktım oturmuş beni bekliyor. Ben zaten kendi içimde kıvranıyorum. Kendime kızıyorum Hülya’ya üzülüyorum. ‘Sana çorba yapayım mı?’ diye sordu. Sanki akşamüstü işten eve gelmişim gibi...’

Türker İnanoğlu’nun yemini

Fatma Girik anlatıyor: ‘Türker bir dönem Aysel Tanju ile büyük bir aşk yaşıyor ama inanılmaz çapkın bir adam. Arada bir Aysel’i atlatıp başka ilişkiler kuruyor. Aysel’de az buz değil anlıyor elbette bunun ne yaptığını. Kütüphanede bir Kuran-ı Kerim. Türker akşamları çıkarken ‘Öp çabuk kitabı üstüne yemin et karıya kıza gitmediğine dair’ diyor. Türker’de öpüyor kitabı. Sonradan öğrendik ki meğerse kitabın içinden Kuran-ı Kerim’i çıkarmış içine kalın bir Rus romanı koymuş her akşam onu öpüyor. Yani insan aldatmak istedikten sonra yapar.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!