Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2004 00:45
Geçen yıl Sinan Aygün ve Ankara Ticaret Odası (ATO) hakkında gazetelerde tam 3614 haber yayınlandı. Bu yılın ilk altı ayındakilerin sayısı ise neredeyse geçen yılın tümüne eşit. Avrupa Birliği’nden kredi kartlarına, Kıbrıs meselesinden iyi vatandaş olmanın yollarına kadar her konuda hazırlattığı araştırmalar ve görüşleriyle sürekli gündemde Aygün.
Öyle ki, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemindeki rekorunu zorluyor! Son zamanların en tartışılan isimlerinden biri olan ATO Başkanı’nın, parti liderlerini bile kıskandıracak medyatik başarısının ardında altı ödüllü bir ekip var.
Soruyu Sinan Aygün’ün kendisine soruyoruz: ‘Medyada nasıl bu kadar sık yer alabiliyorsunuz?’ İşte cevabı: ‘10 kişilik sıkı bir halkla ilişkiler ekibim var. Aralarında eski gazeteciler de bulunuyor. ATO’nun ses getiren tüm çalışmalarını bu arkadaşlar yapıyor. Ekip ruhuna önem veriyorum.’
Ekibin başındaki kişi, ATO’ya yedi yıl önce Sinan Aygün’le birlikte gelen Melih Çuhadar (45). Eski bir işletmeci olan Çuhadar , ATO’nun Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri. Sınırlı kadrosunu üç yıl önce genişletmiş, işten atılan ya da istifa eden yetenekli gazetecileri ekibine katmış. İki ay önce, son gelen danışman Star’ın eski parlamento muhabiri ve köşe yazarı Sezai Şengün (44). Ekipteki diğer gazeteciler Ankara’nın tecrübeli muhabirleri: Hürriyet’in eski Cumhurbaşkanlığı muhabiri Hülya Güzel (33), Sabah’ın eski Ankara şehir haberleri muhabiri Nurten Deliktaş (33). Bir de özel sektörden gelen, dil bilen halkla ilişkiler uzmanları var: Refika Uğurcan (25), Fazıl Hızal (27), Esra Erten (29), Figen Dereli (34), Didem Oflaz (29) ve Nuran Açıkel (30)... Dinamik ekibin yaş ortalaması 32.7. Sözleşmeli çalışıp, kendi ifadeleriyle, ayda yaklaşık bin dolar alıyorlar. Dışarıdan aldıkları tek hizmet medya takibi. Kitap, broşür, rapor hazırlıyorlar. Hazırladıkları dijital veri bankası konusunda hayli iddialılar: ‘DPT, DİE’den temin edemeyeceğiniz bilgilere sahibiz.’
TRANSFER TEKLİFİ BİLE GELDİ
Çalışmalarıyla 2000’de Ankara Halkla İlişkiler Derneği’nden ilk ödülünü alan ekip, o tarihten bu yana Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nden toplam dört ödül, bir mansiyon aldı. Birbirinden ilginç projelere imza atan danışmanlara bakanlardan, kamu kurumlarından iş teklifi yağıyor. Ekip transferi öneren bile olmuş. Aygün, ekibi bozmamaya kararlı. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın ricasını kıramayıp sadece ona iki kişiyi vermiş. Bir danışmanı da Enerji Bakanlığı’nda göreve başlamış. ‘Biz yetiştiriyoruz, başkası alıyor. Bu kadar ihracat yeter’ diyor. Aygün, brakmak istemiyor ama bu arada ekip de ATO’da kalmaya kararlı zaten.
Aygün’ün söylediklerine bakılırsa, danışman ordusu neredeyse
haber merkezi gibi çalışıyor. Her sabah gündem toplantısı yapıyorlar, konu önerilerini konuşuyorlar. Aygün, çalışmaların araştırma olarak yorumlanmasına karşı. ‘Basın araştırma dese bile, bunlar birer rapor. Akademik iddiası olmayan dosya çalışmaları.’
Bu sayede Aygün, Avrupa Birliği’nden IMF’le ilişkilere, Çin mallarından kredi kartlarına kadar her konuda kamuoyuna araştırma sunuyor. Konu seçiminde ise Don Kişot’luk yapmadığını, halkın gerçekten sorunu olan, çözümü mümkün işlere girdiklerini söylüyor.
BİRİLERİ TEPKİ GÖSTERMELİ
Sorularımızı yanıtlarken ekibi yuvarlak masa toplantısına çağırıyor Aygün. Masa, makam odasıyla ekibin ofisinin tam ortasında, ancak geçiş Aygün’ün odasından. ‘Ekip çalışmasıyla, sürekli fikir alışverişi yapıyoruz. İstedikleri an yanıma girip çıkabiliyorlar.’ Toplantı başladığında, gazetelerin yazı işlerindeki gibi Türkiye’nin gündemi konuşuluyor. Herkes takip ettiği işle ilgili bilgi veriyor.
Arada sorularımızı bazen esprili bazen de öfkeli ses tonuyla cevaplayan Aygün, PKK’nın düzenlediği etkinliğe Paris Belediye Başkanı’nın katılmasını ağır sözlerle eleştiriyor. Başkanın Türkiye’ye yayılan Kürdistan haritasının önünde fotoğraf çektirmesine çok kızmış. ‘Paris’in homoseksüel belediye başkanı kalkıp terör örgütüne destek veriyor. Buna kimse itiraz etmiyor. Sesimizi yükseltince medya maymunu oluyoruz. Bunlara birileri itiraz etmeli!’
GAY DİYELİM EFENDİM
Sonra vurguyu yeterli bulmayıp ‘Homoseksüel dedim ama sen onu i...diye de yazabilirsin’ diyor. Araya giren danışmanın önerisi ise ‘gay’ sözcüğünün kullanılması. Ayrımcılık üzerine bir espriyle danışman konuyu değiştirmeye çalışıyor: ‘İzmirli çingeneler sizi kendilerine başkan yapmak istiyorlar, ne dersiniz?’ Aygün gülüyor: ‘İstiyorlarsa oluruz. Onları mı kıracağız.’ Biz ayrılırken de, ekip hararetle silah araştırmasını tartışmaya başlıyor.
UZMANLIĞI İNGİLİZ EDEBİYATIAygün, 45 yaşında. Ankara Gazi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Yedi yıl öncesine kadar Ankara’nın Rüzgarlı Sokak’ında inşaat malzemeleri satan sıradan bir esnaftı. Ticarette yükselmek istiyordu. 1997’de ATO Yönetim Kurulu’na yedek üye olarak girdi. Aynı yıl asil üye, sonra da başkan oldu. Son iki seçimde karşısına rakip bile çıkmadı.
SES GETİREN EYLEMLERİAygün’ün ilk büyük eylemi 2000’de Ankara’da krizden bunalan esnafın yaptığı yürüyüş sırasında, polisin çağrısı üzerine kalabalığı sakinleştirmesiydi. Panzerin üstüne çıkıp esnafı yatıştırdı, temsilcilerini Başbakan Erdoğan’la görüştürdü. Bu olaydan sonra adı ‘Yeltsin’ kaldı.
Kredi kartlarının temerrüt faizlerinin düşürülmesi için açtığı kampanya başarılı oldu. Tüketici Yasası’na madde kondu, tüketici borçları yeniden yapılandırıldı.
Annan Planı’nı ele geçirip kamuoyuna açıkladı. Referandum öncesinde KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ı davet edip ATO Meclisi’nde konuşturdu.
ATO binasında inekli ve keçili basın toplantısı düzenledi.
Motorlu kara taşıtlarının vergisiyle ilgili iptal davası açtı. Anayasa Mahkemesi vergileri iptal etti.
Vize sıkıntılarını gündeme taşıdı. Hollanda Büyükelçiliği ziyaretinde danışmanları içeri alınmayınca ‘Bize terörist muamelesi yapamazsınız’ diyerek, binayı terk etti.