İşte sekreter!

Güncelleme Tarihi:

İşte sekreter
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

1999’un en çok konuşulan reklam filminde rol alan Ezgim Kılınç deneyimli bir tiyatro oyuncusu

Patronuna olan hayranlığı ve sevgisi yüzünden kendisini

bir makinenin telesekreter özelliğiyle kıyasladı. Bu kıyaslamada çıkardığı ‘‘sesi’’, ilginç sözleri ve masum güzelliğiyle dikkat çekti. Aslında tiyatro dünyasının tanıdığı bir isim olan Ezgim Kılınç da

reklam filminin yayınlanmasıyla hayatımıza girdi.

Reklam oyunculuğuna nasıl başladınız?

Öncelikle tiyatro sanatçısıyım. Ama biliyorum insanların çoğunluğu beni çılgın sekreter olarak tanıyor. Reklamlarda rol almaya altı yıl önce başlamıştım. İlk reklam filmini Naşit Özcan ile birlikte Pamukbank için çevirdim. Daha sonra Garanti Bankası ve daha birkaç başka firmanın reklam filminde rol aldım. Bunun yanı sıra rejisörlük yaptım.

Çılgın sekreter tipinin yaratıcıları kim?

Reha Önder hem metni hazırladı hem de filmi çekti. Aslında reklam çekilmeden önce çok kısa bir metindi. Reha bey rolü bana yakıştırdıkça kelebek sahnesi, geyşa sahnesi gibi sahneler eklendi. Ve patronuna hayran olan, bu yüzden onu kimseyle paylaşamayan çılgın sekreter ortaya çıktı.

Bu rolü oynarken zorlandığınız anlar oldu mu?

- Aslında ‘‘Hayır, hiç zorlanmadım’’ demek küstahlık olur. Gerçi her oyuncu bütün rolleri rahatlıkla oynamalıdır. Ama tabii ki zorlandım. Ancak çılgın sekretere gelince kimi zaman itiraf etmeliyim ki oynadığım karakterle kendi karakterim arasında benzerlikler görüyorum.

Yani Ezgim Kılınç da kendini bir makineyle kıyaslayacak kadar kıskanç mı ya da o sekreter gibi iyi kahve yapabilir mi?

Çılgın sekreter orada patronuna hayran ve ona kendini çok yakın hissediyor. Sonra birden onun yerine geçeceğini düşündüğü bir alet ortaya çıkıyor. Bütün cazgırlıkları bu yüzden. Benim için önemli olan sevgilim, ailem ya da köpeğim benim yerime geçecek bir şey bulurlarsa, evet çoğu zaman kıskanırım. Bu arada zaman zaman iyi kahve yaparım. Ama kesin olarak tutturdum diyemem.

Ne zamandır İstanbul Şehir Tiyatroları'nda görev yapıyorsunuz?

Geçen yıl Lüküs Hayat'la başladım. Antalya'da devlet sınav açar diye düşünmüştüm hatta o sırada evlendim. Sınavın açılmadığını görünce de İstanbul'a geri döndüm. İstanbul Şehir Tiyatroları'na da bale eğitimi almış bir tiyatrocu aranıyordu ve ben başvurdum. Halen devam ediyorum. Bu bir yıl içerisinde Misyon'da oynadım ve Afife Jale'de en iyi yardımcı kadın adaylarından biri oldum. Ödül aldım.

Tiyatro oyunculuğu benim için asla son bulmayacak. Oyunculuk konusunda açıkcası genetik bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Ve bana düşen bunu en iyi şekilde geliştirmek sanırım. Babamın bana dediği gibi her yeni rolde Ezgim'i aşmalıyım.

Reklam ya da sinema oyunculuğu hakkında ne düşünüyorsunuz? Arasında büyük fark var mı?

Aslında bunların hepsi olabilir. Ama sürekli tekrar ettiğim gibi benim için önce tiyatro geliyor. Mesela geçen yıl bir sinema filmi için Tomris Giritlioğlu'ndan teklif almıştım ama zaman konusunda anlaşamadık. Onu kabul edemedim. Kimbilir belki de günün birinde bir rejisörle oturup anlaşabilirim.

Bunlar düşüncede tabii. Dediğim gibi daha uzun süre kendimi tiyatro oyunculuğu adına geliştirmeliyim. Medyatik ya da popüler olmak çok önemli değil. Önemli olan tiyatro.

Size göre medyatik ya da popüler olmanın olumlu ya da olumsuz yönleri var mı?

Henüz genç olduğumdan mı bilmiyorum ama halk beni tiyatro oyuncusu olarak sevmeli diye düşünüyorum. Ama bu da sahte bir sevgi olmamalı. Sürekli öyle ya da böyle basında yer almak, adınızdan söz ettirmek oldukça kolay. Ama asıl mesele gerek televizyon ve gerekse gazetelerde işimle konu olmak. Gerçi ben bunu kınamıyorum. Yurt dışında da bu yol çok deneniyor. Yani böyle bir sektör var. Örneğin bir kokteyle katılan tiyatro sanatçısı giydiği elbiseyle konu olabilir. Kesinlikle yanlış demem doğru olmaz ama bana göre değil. Böyle bir sektörün içinde olmak istemiyorum.

Ayyy olayı!

Üçüncü Boyut Reklam Ajansı’nın hazırladığı ve Ezgim Kılınç'ın rol aldığı ‘‘Turkcell telesekreter reklamı’’ geçtiğimiz haziran ayında reklam dünyasının Oscar'ı sayılan Kristal Elma Ödülü’nü almıştı.

İşte ödül getiren ve Ezgim Kılınç'ın rol aldığı reklamın metni...

Kimdir Ezgim Kılınç?

30 yaşındaki sanatçı Bursa'da bir turne sırasında dünyaya gelmiş. Tiyatrocu bir ailenin tek kızı olan Ezgim Kılınç, tiyatronun yanı sıra bale eğitimi almış bir oyuncu.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!