Güncelleme Tarihi:
Pınar Aylin, şu sıralar sekizinci albümü “Hit 70’ler” ile gündemde. 17 yıldır müzik sektörünün içinde olan sanatçı, ilk defa konsept bir albüm yaptığını anlatıyor. Albümde 1970’lere damgasını vurmuş 12 hit parça yer alıyor. “Yıllardır hayalini kuruyordum bunun. Sahnede söylerken hepsi de beni mutlu eden şarkılar” diye gözlerinin içi parlayarak anlatmaya başlıyor. “Palavra Palavra”, “Bana Yalan Söylediler”, “Kaç Yıl Geçti Aradan”, “Kim Ne Derse Desin” gibi sevilen şarkılar yer alıyor bu albümünde.
BÜLBÜL SESİNDEN ETKİLENDİM
Anadoluhisarı Göksu’daki dairesine 12 yıl önce taşınmış Aylin. “Buraya geldiğimde beni etkileyen, hemen yanımda alabildiğince uzanan şu büyüleyici yeşil orman ve bülbüllerin oradan yayılan sesleri olmuştu” diyerek terasının kapısını aralıyor yavaşça. “Sabah kalkar kalkmaz camları açıp ormandan eve yayılan bu müthiş kokuyu içime çekiyorum” diyor mutlulukla. Eskiden Arnavutköy’de oturuyormuş. “Davetlerim çok meşhurdu o zamanlar. Oradaki evimden buraya bakarken, Anadoluhisarı’na taşınacağımı nereden bilebilirdim ki?” diyor. Anadoluhisarı İstanbul’da en sevdiği semtlerdenmiş zaten. “Kandilli ve Kanlıca da var tabii. Karşıya geçmek de çok pratik buradan. Sadece 15 dakikamı alıyor” diyor.
PEYNİRDEN REÇELE HER ŞEY İZMİR’DEN
250 m2’lik evin giriş katında üç oda, salon, mutfak ve bir banyo var. Önünde terası olan çatı katını; içinde banyosu, oturma ve yatak bölümü ile stüdyo daire şeklinde tasarlamış Aylin. “Taşındığımda ilk iş üst katı baştan aşağı yenilemek oldu. Genelde hayatım yukarıda geçer” diye devam ediyor anlatmaya. Sabahları kalkar kalmaz önce kendine sade bir Türk kahvesi hazırlıyor ve ağzına bir parça bitter çikolata atıyor: “Hafta sonları ise salondaki masamda mükellef bir brunch hazırlarım ev ahalisine.” Peynirinden reçeline her şeyin ızmir’de yaşayan annesinden geldiğini söylüyor.
ESKİ EŞYALARI SEVİYORUM
Vizon rengi duvarların hakim olduğu salonda, çoğu antikacılardan alınmış ahşap mobilyalar dikkat çekiyor. “Eski orijinal eşya ve obje toplamayı severim. Buradaki mobilyalar Horhor, Çukurcuma ve ızmir’deki antikacılardan seçilmiştir” diyor Aylin. Salondaki şöminenin taşları yıllar önce Alaçatı’dan gelmiş. “Taşlar numaralıydı, burada monte edildi. O zaman bu kadar revaçta değildi orası” diye devam ediyor anlatmaya. Salondaki oturma gruplarını kadife ve ipek şantuk kumaşlarla kaplatmış: “Klasik tarzı seviyorum ama çok ağır oymalı, kakmalı eşya da görmek istemem etrafımda.”
MOR, HER EVE LAZIM
Evde içkilerin durduğu oyun masası çok genç yaşta kaybettiği babasının oyun masasıymış. “Benim için bu evdeki en değerli parça” diyor gözleri buğulanarak. Sonra da Aysel Gürel’in ona kendi el yazısı ile yazdığı kağıdı işaret ediyor duvarında. Gürel’in “Canım Pınar’ıma” diye imzalayıp verdiği kağıtta “Vur Yüreğim” şarkısının sözleri var. Annesi Hülya Aylin’in yaptığı yağlıboya tablolar, salon ve yatak odasının duvarlarını güzel renklendirmiş. şöminenin yanında antikacıdan alınan mor kanepe annesinin ona doğum günü hediyesiymiş. “En sevdiğim renkte. Bana müthiş enerji verir. Duydum ki bereketi de temsil ediyormuş. Bence mor her eve lazım. Bana verilen mor bir şey, beni mutlu etmeye yeter zaten” diyor neşeyle. Geçenlerde eve mor bir halı almak istediğinden, bu durumun da küçük çaplı bir krize neden olduğundan bahsediyor gülerek. Neyse ki kızının ve nişanlısının oy birliği ile Zara Home’dan seçtiği kilimle durum hallolmuş.
HER SEFERıNDE EVE ÖZLEMLE DÖNÜYORUM
Her seyahatten ve turneden evine özlem duyarak döndüğünü söyleyen Pınar Aylin, ona şarkılarında ilham veren sıcak bir yuva yaratmışa benziyor. Terasında mutlulukla mırıldandığı şarkılar ormanın derinliklerinden gelen uğultu ile sanki ona ritim tutuyor. Bir ızmirli olarak deniz aşığı olduğu belli. Ama bu ormanın da onun yaşamına ayrı bir huzur kattığı gerçek. “şanslıyım... Boğaz’ı tepeden de olsa görüyorum yine” diyor.
EVDE ÇİÇEĞİ ÇOK SEVİYORUM
Pınar Aylin, evde çiçeği -özellikle de sümbülü- çok seviyor. “Geçenlerde Saklıköy’den dönerken harika bir sera keşfettim. Daha önce hiç görmediğim nadir yetişen orkidelerden aldım eve” diyor.