OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 18, 2000 00:00
İŞTE ÖYLE Bİ ŞEY bazen zaman niye geçmez diye sorar ya insan kendine... sonra da kalkar mutfağa gider, genelde iyi gelir can sıkıntısına, yiyecek bişeyler arar, bulamaz oysa buzdolabı tıklım tıklımdır... e niye yemez?.. çünkü yiyemez. vazgeçer... açar tv yi baska bir devadır can sıkıntısına müzikler diziler dizi dizi reklamlar, bir damla gözyaşılı, türkan şoraylı ayhan ışıklı türk filmi de vardır da yaramaz... selvi boylum al yazmalım bile işe yaramadıkta sonra, ooooffff lar yine kalkar ayağa ve yine mutfağa ama vazgeçer birden nasılsa yine açacak tıklımlarla karşılaşacak bırakır. tamam buldum der, internet, iyi fikirdir. ne de olsa dünya aslında yanıbaşındadır. oyun müzik,
haber, hatta chater chater chatleşirsin sabahlara kadar her şey mevcutta daha ne sıkılır bu insan, ah bu insan var ya bu insan... daha ne ister daha ne arar ki, belasını mı? belasını!.. evet beladır belki de aradığı. belki de hayatında "ekşın" eksiktir. eeee n'aapsa acaba?.. du bakalım... pencereden biraz sarksa mı yada çok korktuğu avuç kadar kuşun kafesini mi açsa?.. tüm cesaretini toplar gider kuşun kafesine ve açar. eeeee e hadi çıksana be... aa kuş çıkmaz hayatından memnun, mutlu-mesut kafesinde abukça durmaktadır. aaaa deli mi ne bak kuşu altın kafese koymuşlar yine de özgürlük demiş. bak verdim özgürlüğünü çııııık. kuş çıkmaz ama insanın canı çıkar...bi de pencereyi denemeye gider. pencereye yaklaşır. biraz sarkar sonra biraz daha... daha daha... 'aaaaaa a ne yapıyosun evladım düşeceksin şimdi' hayda bu kadın da nerden çıkmıştır?.. 'ya yok bişey teyze aşağı mandal düştü de ona bakıyorum'... 'aman dikkat et valla dengeni falan kaybedersin sonra bulcak zamanın olmaz' teyze hem meraklıdır hem de cem yılmaz taklidi yapmaktadır. dayanamazsın bi ekşını bile çok görürler. herşeyin üstüne bi cigara yakarsın. çekersin çekersin patlak galiba dersin ama yoktur sapa sağlamdır sigaraya attığın iftirayla kalırsın. zevk vermez tad gelmez... çek çek yok boş galiba der söndürürsün. sonra bi ses gelir dııııı ddııı dııt... işte odur bu onun sesidir hemen tanırsın koşturur durursn evin içinde az önce yaşayamadığın ekşın çok lazımmış gibi gelir bulur bir pas pas olarak ayağına takılır 'ayyyyyyy' neyse ki paspas seni pas geçer önemli değildir. 'dıt dı'a koşarsın. alırsın eline telefonu bakarsın bakarsın saatlerce gelen mesaja. on kere okursun da bi de ezberlersin. zevkinden bi sigara yakasın gelir yine koşa koşa zuladaki cigaraları bulursun. keyif yerindedir. tekrar mutfağa gidilir. eğer keyifliysen
yemek iyi gelir. ne varsa çıkarırsın. o tıklımlar birden tıka düşer. sonra 'tv'yi açar en olmadık ÅŸeye güler. reha muhtar'ın haline aÄŸlarsın. sonra?.. sonrası malumdur. bekler insancık. yeni bir mesajdır beklediÄŸi. iki satır bekler... bir zaman sonra umuttur artık onun için. umudu beklemek kadar da acı verici ÅŸey yoktur. sonra?.. hep bildiÄŸi ama hiç söylemediÄŸi bir ÅŸarkıdır akla gelip dudaklara konuveren, gel sen ne çektiÄŸimi bir de bana sor nerde nasıl yasanır gelde bana sor evlerin ışıkları birbir yanarken bendeki karanlığı gel de bana sor... sorar da... cevabını da bilir ama ondan bekler cevabı... hatta soruları...ve aklı eskiye ve yeniye ve yasamak istediklerine kayar...hani yıldızlar yanıp sönerken...hani bir yıldız kayar....ve insan...hani bir telaÅŸ duyar ya birden...iÅŸte öyle bir ÅŸey.Anima - 18 Eylül 2000, Pazartesi Â
button