İşte o Hollandalı

İlk kez ne zaman geldiniz Türkiye’ye?
- İstanbul’a ilk kez 1965’te geldim. Sultanahmet’te
küçük bir pansiyonda üç ay kaldım. İstanbul’un gizemli güzelliğine aşık oldum. Bir kadınla ilk kez orada birlikte oldum. 16 yaşındaydım. Galata yakınlarında bir geneleve gittim. Bacaklarım titreyerek, çocuk olarak girdiğim kapıdan erkek olarak çıktım.

Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin iade edilmesi için büyük çaba sarfediyorsunuz. Türkiye sizin için neden bu kadar önemli?
- Çünkü gözlerim İstanbul’da açıldı. Daha çocuk yaşta Türk tüccarlardan öğrendim ticareti. Yıllar sonra Türkiye’ye yardım edeceğime kendi kendime söz verdim. Sinan Paşa Camii’sinin kimler tarafından talan edildiğini ben açığa çıkardım. İznik çinilerinin iade edilmesini sağladım.

Uzun süre Scotland Yard (Londra Polis Teşkilatı) peşinizdeydi. Şimdi muhbirlik yapıyorsunuz polis için. Neden taraf değiştirdiniz?
- Hollandalı sanatçı bir aileden geliyorum. Ünlü ressam Rembrandt von Rijn’in torunuyum. Yıllar içinde ailemden öğrendiğim ahlak kuralları daha ağır bastı galiba.

Ölüm tehditleri alıyor musunuz?
- Evet, maalesef. Yıllar boyunca bir sürü ölüm tehditi aldım. Beni öldürmekle tehdit edenlerin arasında Türk kaçakçılar da vardı. Münih karteli, Edip Telli, Fuat Üzülmez... Bu isimleri internet sitemde ifşa ettim. Her zaman korumamla gezerim. Eski bir SAS komandosu.