OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 10, 2002 00:00
Işın Karaca, bu sırrını özenle sakladı. 9 yaşındaki oğlunu yaşatmak için verdiği savaştan hiç bahsetmedi. Bu yazı, Karaca ve oğlunun yunuslara teşekkürü. Hani görünümü güçlü, sesi tok kadınlar vardır. Sorunların, sıkıntıların onların yanında ufacık kaldığını düşünürsünüz. İşte Işın Karaca onlardan. Aşkı için dağları taşları delen bir kadın o. Yalnız onun aşk'ı biraz farklı. Öpüştüğü, koklaştığı, gözünü gözünden alamadığı adam, 9 yaşında. Bu karizmatik, cool delikanlı, annesinin kolundaki yunus dövmesinin sebebi bir yerde. Erdağ diyaframsız doğmuş, yaşamın kıyısından annesinin ve yunusların sevgisiyle hayata dönmüş bir çocuk. ‘‘Diyaframını sonuna kadar kullanan bir annenin, diyaframsız bir oğlu olması ne garip değil mi?’’ diye gülerken, hiç gülemediği o yıllara geri gidiyor Karaca:‘‘20 yaşında anne oldum. Bebeğim sekiz aylıkken de eşimi askere gönderdim. Para kazanmam, bebeğimi büyütmem gerekiyordu. Bencil olamazdım.’’KALBİ İKİ KEZ DURDUŞarkı söyleyememek dışında herşey iyi gidiyormuş. Ta ki küçük Erdağ bir gece nefessiz kalana kadar.‘‘9 aylıktı. Bir gece onu morarmış, kalbi durmuş bir halde buldum. Normalde çabuk panik olan bir kadınım. Oysa o anda -herhalde annelik içgüdüsüyle- ona kalp masajı yapmaya başladım.’’Gece yarıları koşturduğu hastane koridorlarında Erdağ yaşama döndürülmüş. Ama kötü
haber, Orhan Gencebay aracılığıyla ulaÅŸtığı Doç.Dr.Sırrı BektaÅŸ'tan gelmiÅŸ. ‘‘Doktorunun kucağına verirken ikinci kez kalbi durmuÅŸtu oÄŸlumun. 10 gün yoÄŸun bakımda kaldı. Sonunda Sırrı Bey, ErdaÄŸ'a kurÅŸuni bir madde yutturacağını, bunu ultrasonda seyretmek istediÄŸini söyledi. KurÅŸun aÅŸağı indi, bağırsaktan geçti, sonra pat diye bağırsak yukarı çıktı. Çünkü diyafram yoktu!’’Doktoru, ‘‘kalp yorgun, karaciÄŸer ÅŸiÅŸ, akciÄŸer çalışmıyor, diyafram yok’’ dediÄŸinde ana- oÄŸula Londra yolu görünmüştü. ‘‘Great Ormand Street Çocuk Hastanesi'ne yatırdık ErdaÄŸ'ı. BaÅŸarıyla geçti ameliyat. Ben para kazanmak için Türkiye-Ä°ngiltere arasında mekik dokurken, oÄŸlumun yanında annem vardı.’’YUNUSLARIN SESÄ°YLE UYUDUAmeliyat baÅŸarıyla geçmiÅŸ geçmesine ama kalıntıları kalmış ErdaÄŸ'da. ‘‘Kan pıhtılaÅŸması gözünü kapıyordu. Disleksiya baÅŸlamıştı. Yürüyüşü konuÅŸması geri geri gidiyordu. DoÄŸduÄŸunda yapılan sünnet yanlışlığı bile tekrar depreÅŸmiÅŸti. Ä°ÅŸte tam o günlerde yunuslarla ilgili bir yazı okudum.’’Alternatif tıbba saygı duyan biri olarak, oÄŸlunun tamamen iyileÅŸebileceÄŸine hep inanmış Karaca. Bu yüzden yunuslara sarılıvermiÅŸ hemen. ‘‘Önce yunusların seviÅŸirken, konuÅŸurken, aÄŸlarken çıkardıkları seslerden oluÅŸan bir cd dinletmeye baÅŸladım. Uyurken bilinçaltına etki eden bu seslere öyle iyi tepkiler verdi ki, bir de yunuslarla yüzdürsem kimbilir neler olur' diye düşündüm. Londra'da Dolphin Pool'a gittik. Yunuslarla dalıp, çıkması çok etkileyiciydi. Daha da etkileyici olan, onlardan çıkan frekansın ve enerjinin, ErdaÄŸ da yarattıklarıydı.’’Doktorları da, ErdaÄŸ'daki deÄŸiÅŸime inanamamışlar. ‘‘Ne yaptın bu çocuÄŸa’’ diye sormuÅŸlar ama yunus mucizesine de pek itibar etmemiÅŸler! Işın Karaca ÅŸimdi kötü günlerin geride kalmış olmasının huzuruyla derin bir nefes alıyor. Sonra beyaz tişörtünün kollarını biraz daha sıyırıyor, yunus dövmesini parmağıyla okÅŸarken, ‘‘Sabahları şükretmemi saÄŸlıyor’’ diyor. Ve 9 yaşındaki saÄŸlıklı oÄŸlunu her kokladığında, yunusları selamlıyor. Saçlar jöleli, kulaklar küpeli Ä°nce, uzun, havalı mı havalı bir delikanlı ErdaÄŸ. Londra'da anneannesi ve kendisinden iki yaÅŸ büyük dayısı ile yaşıyor. Ama anne-oÄŸul iki haftada bir görüşüyor, tüm yazı da kucak kucaÄŸa geçiriyorlar. ErdaÄŸ Ä°ngilizce konuÅŸuyor, annesi Türkçe yanıt veriyor. Kulağındaki küpesiyle, her yaz yaptırdığı kınadan yunus dövmesi'yle, çabuk büyüdüğünün sinyallerini veriyor. Işın Karaca bu durumdan fazlasıyla hoÅŸnut. ‘‘Erken anne olduÄŸum için öyle mutluyum ki! Ben ona bir hayat verdim. Åžimdi o bana hayatı geri veriyor. Ãœstelik ben 39 yaşındayken, ErdaÄŸ 19 olacak ve birlikte gece kulüplerine gidebileceÄŸiz.’’MÄ°THAT CAN'LA ERDAÄž'IN ÅžARKISI Eski evimde küçük bir stüdyom vardı. Sezen'le, Anneler Günü'nde oradaydık. Ne Mithat Can yanımızdaydı, ne de ErdaÄŸ. DoÄŸum günün kutlu olsun oÄŸlum, ÅŸarkısı o gün çıktı. Ä°kimiz de o gün çok aÄŸladık. Çok içimizi titreten bir ÅŸarkı o. Zaten Sezen'in sözleri hep böyledir. Gerçeklerle karşı karşıya kalırsınız. Sözler yüzünüze yapışır.Â
button