İşte, ha bu karidur daa!

Güncelleme Tarihi:

İşte, ha bu karidur daa
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2003 17:16

Adana’dan çok tartışılacak bir dava haberi geldi. Üç yıl önce “öldürüldüğü iddia edilen” ancak hâlâ cesedi bulunamayan bir “cinayet” için, zanlı-sanıklara 16’şar yıl 10 ay hapis cezası verildi. “Ortada ceset olmadan cinayet suçundan mahkumiyet verilebilir mi?” Uzmanların görüşü farklı. Siz bu haberin detayını gazetelerden okursunuz, benim aklıma o meşhur fıkra geldi.

Haberin Devamı

35 yaşındaki Ali Karaca üç senedir kayıp, cesedi de bulunabilmiş değil. Sanıklardan biri “Eniştem ablamı sürekli dövüyordu, boğarak öldürdüm” diye itiraf etti. Diğer sanık da cesedi ortadan kaldırmaya yardım ettiğini itiraf etti.

Ancak ceset gösterdikleri yerde bulunamadı. Buna rağmen hâkim “cinayet ve yardım ve yataklık” suçlarından iki sanığı da 16 yıl 10 ay cezaya çarptırdı. (Niye eşit ceza, onu da anlamadım.)

DHA’dan Neşet Karadağ’ın haberine göre, Adana Baro Başkanı Necdet Erdem “cesetsiz cinayet” davası kararının Yargıtay’dan döneceği görüşünde. Ceset yoksa, cinayet de yok, demek ki mahkûmiyet de yok!

Peki, hâkim neye istinaden verdi bu cezaları?

İki zanlının itirafına... Gösterdikleri yerde ceset bulunamadı, ama adamlar ısrarlı “Ortadan kaybolan adamı birimiz öldürdük, sonra birlikte gömdük!”

*

Karadeniz’in bir kasabasında genç bir kadın tecavüze uğramış. Polis üç şüpheliyi gözaltına almış. Kadıncağız "Geceydi, zifiri karanlıktı..." dediği için, başkomiser ışıkları söndürtmüş:
"Bak bakalım, karanlıkta tanıyabilecek misin saldırganı?" demiş.

Yok, saldırganı teşhis edememiş kadın.

Tekrar ışıklar yakılınca, üç zanlıdan biri atılmış:

– İşte, ha bu karidur daa!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!