İşte Dilek Hanif'in evi

Güncelleme Tarihi:

İşte Dilek Hanifin evi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2011 01:00

Dilek Hanif’in hem kişiliğine hem de markasına en uygun tanım, sükûnet...

Haberin Devamı

DİLEK HANİF'İN EVİNDEN FOTOĞRAFLAR

TÜRKİYE'NİN ÜNLÜ KADINLARININ EVLERİ-FOTO GALERİ

Çizgisi de, tercih ettiği renk ve kumaşlar da insana bunu hissettiriyor çünkü... Başarılı tasarımcı, Serra Kaslowski ile birlikte hazırladığı yeni hazır giyim mağazasında Elle Dekor dergisiyle buluştu, koleksiyonlarını ve yaratım süreçlerini anlattı.

Tarzınızı nasıl tarif edersiniz?
- Elegan, zarif ve kadınsı bir dinamik içinde.

Moda tasarımı kariyeriniz, ofisinizin dekorasyonunu nasıl etkiledi?
- Hem çalıştığım ofis, hem de hazır giyim mağazamın dekorasyonu beni ve markamı yansıtan bir ayna gibi aslında. Dilek Hanif markasının stil kodları her detayda olsun istedim. Renklerde, mobilyalarda, aksesuvarlarda bu kodları baz aldık. Mekanın mevcut dokusu ve yapısal özelliklerini de koruyarak mekanla bütünleşmek benim için önemliydi. Bu detaylar dahilinde projelendirildi ve üretimler yapıldı. Tabii ki bir hazır giyim mağazası olduğu göz önüne alınarak ürünlerin de öne çıkması sağlandı.

Böyle bir ofiste çalışmak nasıl bir his?
- Yıllardır bir üst katta Haute Couture atölyem var. Ofisim de üst katta. Hazır giyim mağazamın bir bölümünü de özel toplantılar için düzenledik. Diğer taraftaki Ralli Apartmanı zaten bu semtin en özel binalarından ve oldukça da ilham verici diyebilirim.

Teşvikiye’yi tercih etmenizin sebebi nedir?
- Moda, sanat ve alışverişin merkezi Teşvikiye, yıllarca bu özelliğini korumayı başarmış bir semt benim için. Son yıllarda hızla popülerleşmesi ve araç trafiğinin artması dışında hâlâ çok kıymetli ve özel bir destinasyon.

PAHALI MOBİLYA DEĞİL, UYUM ÖNEMLİ

Mağazaya gelen müşterilerinizde nasıl bir etki yaratmak istediniz?
- Lüksün, modanın ve ince zevkin dünyasını hissettirmek benim için çok önemli. Bu hissi tasarımların yanı sıra bulunduğumuz alanlarda da var etmek önemli.

Dekorasyonla ilgili bir “olmazsa olmaz”ınız var mıdır?
- Yaşadığım mekanda mutlaka pahalı mobilya ve aksesuvarlar olması gerekmiyor. Seçilenlerin çizgisi ve uyumu, tamamlayıcı birliktelikler benim için yeterli.

Sizce Haute Couture mü? Hazır giyim mi?
- Çok farklı iki dünya aslında. Haute Couture, bir yaşam biçiminin uzantısıdır. Hatta vazgeçilmesi zor ve maliyeti çok yüksek bir alışkanlıktır. Sadece üst kalitede işçilik ve malzeme arayanların ve el emeği ile kişiye özel üretimlerin tutkunları içindir. Benim için Haute Couture zirve ve burada olmak tahmin edersiniz ki çok tatmin edici. Hazır giyim ise daha geniş bir kitleyle buluşma noktası olacak. Zamanı sınırlı, daha hızlı ve ekonomik alışveriş yaparken özel hissetmek isteyen kadınların adresi olmak istedim. Demi-Couture dediğimiz bir mantıkla hazır giyim ile üretilmiş parçalar üzerinde el işlemesi dokunuşlar olacak. Bu dokunuşlar da koleksiyonu daha seçkin kılacak.

RAHATLAMAK İÇİN TASARIM YAPIYORUM

Tasarım sırasında rahatlamak için neler yaparsınız?
- Rahatlamak için tasarım yapıyorum demek daha doğru olacak. Çalışırken sıkılmam, aksine farklı bir heyecan duyarım.

Türkiye’den veya yurtdışından bir kaç gizli adresinizi öğrenebilir miyiz?
- Alışveriş yapmaya çok fırsatım olmuyor. Ancak iş seyahatleri için yurtdışına çıktığımda hızlıca ihtiyacım olan parçaları bulabileceğim adreslere uğruyorum. Eşarp ve çantalar için Hermes ve Chanel, ayakkabı içinse el yapımı Ferragamo’lar vazgeçilmezim. Giysilerimin çoğunu kendi atölyemde hazırlatıyorum. Spor giysilerimi ise form ve kalitesini beğendiğim takdirde her markadan edinebilirim.

Haberin Devamı

SERRA KASLOWSKİ’NİN GÖZÜNDEN YENİ MAĞAZA

Dilek Hanif’in mağaza projesi gündeme ilk geldiğinde, hazır giyimde yeni, genç ve farklı bir mağaza yapısı fikrinde buluştuk. Hanif’in daha önceki iki ev projesinde de beraber çalışmamız ve birbirimizi yeterince tanımamız sayesinde çok rahat ve hızlı ilerledik. Üç ay gibi kısa bir sürede proje tamamlandı. Dilek Hanif hazır giyim koleksiyonu yeniden şekillenirken, logo, marka rengi gibi detaylar da yeniden yaratıldı. Mavi rengi ferah olduğu, gençlik ve hafifliği yansıttığı için tercih ettik. Dört metre yüksekliğindeki tavanları ve eski orijinal parkeleriyle mekânın eski havasını koruduk; giyinme odası ve giriş alanlarında ise sıcaklık ve farklılık yaratması için mavi beyaz çizgili duvar kâğıdı kullandık. Elbise askılarından aksesuvarların sergilendiği raflara kadar her detay özel olarak bu proje için tasarlandı. Amacımız, misafirlerin kendilerini rahat hissedebilecekleri bir yer tasarlamaktı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!