İşte dahil olmak istediğimiz Avrupa’nın kültür mirası

Güncelleme Tarihi:

İşte dahil olmak istediğimiz Avrupa’nın kültür mirası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2010 14:23

Yayınevinin son çıkan kitabı, 'Temples of Knowledge' yani Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri adını taşıyor.

Haberin Devamı

Mimar ve fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ ile Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık’ın kurduğu Ertuğ&Kocabıyık Yayınları Türkiye’nin tarihi, kültürel ve sanatsal mirasını tüm dünyaya tanıtan her biri koleksiyon değerinde kitaplar yayınlıyor ve bunlar dünyanın önde gelen sanat merkezlerinde satılıyor. Yayınevinin son çıkan kitabı, ‘Temples of Knowledge’ yani Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri adını taşıyor.

Kitapta fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ’un kamerası ve Friedrich Krinzinger ile Thierry Grillet’nin metinleriyle, Avrupa’nın tarihi kütüphanelerinin dünyası yansıtılıyor.
Kitapta, aralarında Barok dönem manastırları, krallıklara bağlı kurumlar ve 19. yüzyıla ait halk yapılarının da bulunduğu, 30 benzersiz ve ihtişamlı kütüphane yer alıyor. Kütüphanelerin, çağlar boyunca, barış ve huzurun mabetleri, insanların okuma, araştırma ya da yalnızca düşüncelere dalıp zihin dinginliğine ulaşma amacıyla yöneldikleri birer sığınak olarak işlevinden de söz ediliyor.

Haberin Devamı

Batı dünyasının kütüphanelerini tüm görkemiyle yansıtan Temples of Knowledge adlı eserde yer alan kütüphanelerin tarihsel gelişimini Friedrich Krinzinger betimlerken, Thierry Grillet ise tematik sunuş metnini kaleme almış.
216 sayfa ve 100 renkli fotoğraftan oluşan, 42.5 x 34.5 cm. ebatlarındaki bu eşsiz eser kumaş kaplı özel kutusu içinde sunuluyor.

Sergiyi ve kitabı görünce doğal olarak insanın aklına aralarında neden bizim kütüphanelerimiz yok sorusu geliyor? Bu konseptin dışında mı kaldı yoksa hiçbiri o görsel etkileyiciliği mi taşımıyordu?
-Her yaptığımız projenin amacı farkında olmadığımız mekânlara ışık tutmayı hedefliyor. Bu kitap da yakın bir gelecekte paylaşacağımız Avrupa kültür mirasının köklü değerlerini göstermeyi amaçlamakta. Bu değerleri görüp yeni kütüphaneler, yeni kitaplar yaratmamız için bu kütüphaneleri gösteriyoruz. Dünyanın ilk kütüphane binalarından biri olarak da Efes’teki Celsus Kütüphanesi kitapta yer alıyor.

Bilgi nesnelerini biriktirmek kadar sanki göstermek gibi de bir kaygı var bu kütüphanelerin oluşumunda. Bu neden kaynaklanıyor?
-Antik dönemden itibaren kütüphanelerin mimarisinde bu görkem var, birçoğu anıt mezar gibi tasarlanmış, Efes’te Celsus Kütüphanesi buna bir örnek. Günümüzde bile devlet başkanları yaptırdıkları kütüphanelerin altına gömülmeyi istemekte. Bu kütüphaneler barındırdıkları kitapların görkemini yansıtan bir mimari oluşturuyor, onlara saygı gösteriyor.

Haberin Devamı

Sizin en çok etkilendiğiniz kütüphane hangisi oldu?
-Dublin’deki Trinity College kütüphanesi, Paris’teki Fransız Ulusal Kütüphanesi’nin tarihi salonları, Fransız Senatosu’nun ‘aneks’ bölümü, Avusturya da Admont Manastırı’nın kütüphanesi, İspanya da El Escorial sarayı kütüphanesi ve kitapda yer alan tüm kütüphanelerin benim üzerimde büyüleyici etkisi oldu.

Hazırladığınız her kitabın imalat serüveni de içeriği kadar özenli ve ilginç oluyor. Bu kitabın macerasından bahseder misiniz?
-Yaptığımız her kitabı dünyanın en güzel kitapları arasında yer almasını isteyerek yapıyoruz. Bu heyecanla ve inançla işimizi yaptığımız için netice de öyle oluyor. 18 ay bir kitabın yaratılmasının süreci, her yıl sonunda bir kitabın piyasaya çıkmasını sağlıyoruz. Çekimleri 20x25cm formatında film kullanan büyük bir kamera Sinar ile yapıyorum, bu kamera olağanüstü bir kalite ve derinlik veriyor. Bu mekânların fotoğrafını çekerken okuyucuyu o mekânın içine, derinliklerine götürmeyi amaçlıyorum. Bu kitabın baskısı birçok kitabımı basan Lionello ailesi tarafından yapıldı. İtalya’da iki renkli bir makineda tamamen artisanal bir yöntemle basılmakta, kalıpların pozlandırılması bile mekanik yöntemle,tecrübeye ve insan gözünün verdiği kararlarla yapılıyor. Cilt işçiliği de elde gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

İKİMİZ DE KİTABA MERAKLIYIZ

Ahmet Ertuğ ve Ahmet Kocabıyık olarak her ikimiz de sanat kitapları meraklısıyız ve geniş bir kütüphanemiz var. Benim ayrıca İstanbul’daki mimari eserler, Osmanlı saray gelenekleri ile ilgili 17-19. yüzyıllarda yayınlanmış kitap koleksiyonum bulunmakta. Bunların arasında D’Ohsson un 3 cildli “Tableau de l’ Empire Ottoman” ve Antoine Ignace Melling’in “Voyage pittoresque de Constantinople et des rives du Bosphore” adlı eserinin katlanmamış edisyonu da yer almakta. Yayınlamış olduğumuz 25 civarında kitabımız var. Bu kitaplar genelde Osmanlı, Bizans kültür mirası ve ülkemizdeki Efes, Afrodisias, Kapadokya gibi Arkeolojik sit alanları ile ilgili.
Kütüphaneler kitabı ile yeni bir seriye başladık Avrupa kültür mirasının temel taşlarını oluşturan ve yakın bir gelecekte bizim de bir parçası olacağımız Avrupa toplumunun kültür altyapısını oluşturan değerlerini yayınlamaya karar verdik.

Haberin Devamı

METİNLERİ HER KÜTÜPHANENİN SORUMLULARI YAZDI

Kütüphaneler bizim de ilgimizi çeken en önemli birkaç konudan biri olduğu için öncelik kazandı. Paris’te Fransız Ulusal Kütüphanesi’nde 2009 yılında eylül-kasım ayları arasında kütüphane fotoğraflarım ile büyük bir sergi yaptım. Sergi sırasında 400 adet basılmış 50x60 cm boyutunda kütüphane fotoğraflarımı kapsayan çok özel bir sanat kitabının da tanıtımı yapıldı. Paris’te gerçekleşen kütüphaneler ile ilgili fotoğraf sergim ve fotoğraflarıma Figaro Dergisi 6 sayfa yer verdi ve bu haber Fransa’da Aralık 2009 tarihinde de 2009 yılı sanat/kültür branşında uluslararası Scoop “special mention” ödülü kazandı.
Kütüphane projesi kapsamında yaklaşık 30 kütüphanenin fotoğrafını çektim. 16-19 yüzyıl arasında inşa edilmiş bu kütüphaneler; ağırlıklı olarak Portekiz, İspanya, Almanya, Avusturya, Fransa, Çekoslovakya, İngiltere, İrlanda, İsviçre, İtalya gibi ülkeleri kapsadı. Manastır kütüphaneleri, üniversite kütüphaneleri, ulusal kütüphaneler ağırlıklı oldu.
Metinler her kütüphanenin sorumlusu tarafından yazıldı. Kütüphanelerin antik dönemden itibaren gelişimleri hakkında da geniş kapsamlı bir metin Prof. Friedrich Krinzinger tarafından yazıldı. Kendisi uzun yıllar Efes kazılarının da başkanlığını yapmış, Avusturya Bilimler Akademi üyesi bir bilim adamı. Proje 18 ay içinde tamamlandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!