İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2001 00:00

Dr.Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Yeni yıl, dilekler ve sihirli değnek

HER yeni yılda sorulur ya, ‘‘Yeni yıldan ne bekliyorsunuz, ne diliyorsunuz’’ diye, verilen cevaplar hep aynıdır: Sağlık, mutluluk, başarı...

‘‘Makul’’ dilekler...

Bana göre dilekler biraz da imkansızı arzulamaktır, o yüzden dilek dendiğinde sihirli değnek gelir aklıma.

Nedense öyle.

Dilekte bulunmak oturup bekleyişe geçmektir, ama masallarda sihirli değnek sahneye çıktığında dilek garanti demektir.

Geçen akşam televizyon kanallarını zaplarken de, mikrofon uzatılan sıradan insanların dileği hep üç aşağı beş yukarı aynıydı. Biri dışında.

Evet, biri dışında.

Onun dileği hepsinden daha makul geldi bana.

Üstelik herkese elinin altındaki sihirli değneği de gösteriyordu.

Yani gerçekleşmesi garanti!

Mikrofon uzatılan kişi genç bir erkekti. Zaplarken rastladığım için konuşmanın başını kaçırdım ama, belli ki motosiklet kullanıyordu.

İstanbul trafiğinde motosiklet kullanmak...

Çok ama çok yılmış gibiydi.

Yeni yıl dileği mi?

‘‘Sinyal,’’ diyordu, ‘‘n'olur, sinyal kullanılsın, hani direksiyonun bir tarafındaki plastik çubuk var ya, bu kadar basit. İnsanlar onu kullansın lütfen!’’

Tatilde 170'e yakın kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti.

Bunca vukuata, bunca uyarıya rağmen.

Kaza olmasın dileği, neredeyse imkansızı istemek gibi.

Ama televizyondaki genç, hepimizin elinin altındaki sihirli değneği hatırlattı:

Sinyal kolu.

İşte bir dilek, bir sihirli değnek, gerisi bize kalmış.

Ve bir dilek de benden: Trafik kazaları yalnızca sürücü hatalarından kaynaklanmadığına göre, yolların durumundan da söz etmek gerekir.

Dileğim, yolların kusursuz olması.

Sözgelimi, talihsiz bir trafik kazasında artık ‘‘mıcır ’’ sözcüğünü duymayalım, olur mu?

Halk otobüslerinde keyfiyet

Bir okurumuz, gönderdiği e-mail'de halk otobüslerinde her gün bilet kavgası yaşadıklarını anlatıyor. Ödenilen ücret karşılığında muavinlerin bilet vermediğini söyleyen okurumuz, yolcular bilet istediklerinde sanki küfür etmişler gibi muamele gördüklerini yazıyor.

Okurumuz, Topkapı-Tuzla, Topkapı-Samandıra, Topkapı-Kadıköy hatlarında çalışan halk otobüslerinde defalarca bilet yüzünden tartışma yaşadığını anlatıyor ve bu konuda denetim getirilmesini istiyor.

Öte yandan yine halk otobüslerinin hareket saatlerinin keyfi olmasının da sık yaşanan bir tartışma konusu olduğunu belirten okurumuz, ilgililerin konuya eğilmesini istiyor.

Okurumuzun dikkat çektiği bir konu daha var: Bazı noktalardaki ankesörlü telefonların hemen yanında yer alan kart satış gişelerinin günün büyük bir bölümünde kapalı olması. Kapalı gişelerin yanındaki tezgahlarda pahalıya satılan telefon kartlarıyla bazı kişilerin haksız kazanç elde ettiğini söyleyen okurumuz, bu duruma son verilmesini istiyor.

YÖNETİLENLERİN DİKKATİNE

İşte uygarca bir davranış

21.12.2000 tarihinde sütunlaımızda ‘Düşüncesiz sürücüler yüzünden mağdur’’ başlığı ile bir okurumuzun şikayetine yer vermiştik. Evinin bahçesindeki park yerinin çıkışını, aracını park ederek kapatıp uzun süre ortadan kaybolan sürücüler yüzünden aracını kullanamaz hale gelen bir okurumuzun şikayetiydi.

Konuyla ilgili olarak Cumhur Gültekin adlı okurumuzdan bir faks mesajı aldık.

‘‘Ne yazık ki insanlarımız, bir toplum içinde yaşadıkları halde, hep tek başına yaşıyormuş gibi düşünüp yine bu şekilde hareket ediyor. Bunun sonucunda hem kendileri, hem diğer insanlar zor durumda kalıyor.

Günümüzde aşırı bir trafik sorunu, bunun yanıda da araç park sorunu var.

Şahsen ben, başkalarını mağdur etmemeye elimden geldiğince dikkat ederim. Her zaman başkasının yolunu kapatmayacak şekilde park etmeye çalışıyorum. Tüm bunlara rağmen başkasının yolunu kapatabileceğim ihtimalini göz önünde bulundurarak da hazırladığım bir kartı yanımda taşıyorum ve başkasına mani olacak şekilde aracımı park ettiğimde bu kartı camın önüne koyuyorum. Kartta. ‘‘Aracın çekilmesi gerekiyorsa lütfen..... no.'lu telefonu arayın’’ yazıyor. Bu, benim cep telefon numaram.

Eğer yanlış yere park etme mecburiyetinde kalanlar araçlarının ön camlarına kendilerine ulaşabilecek bir telefon numarası yazarlarsa, en azından diğer insanların mağdur olmalarının önüne geçmiş olurlar.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!