Güncelleme Tarihi:
YÖNETENLERİN DİKKATİNE
Sokak unutulmuş durumda
KOZYATAĞI
Eski üsküdar yolu, Topçu ibrahim Sokak'tan arayan bir okurumuz, sütunlarımızda çıkan İGDAŞ'a kazı izni verilmemesi ile ilgili haber üzerine aradığını söyledi. Kombi sistemli bir binada oturduğunu, kışın tüpgazla ısınmak zorunda kaldığını ve ısınamadığını, bunun bir de maddi yükünü çektiklerini belirten okurumuz, ayrıca sokağın durumunu anlattı.
Sokak bakımsızmış. Çukurdan geçilmiyormuş. Ayrıca çevredeki iş yerlerine ait çöpler, toplandığı halde, sokakta temizlik yapılmadığı için çöp artıklarının sorun yarattığını anlattı okurumuz. Üstelik bu durumu belediyeye şikayet ettiği halde bir yanıt alamamış.
Benim de başıma geldi
Geçen hafta perşembe günü, güpe gündüz kapkaççılıkla tanışmış bulunuyorum. Gazetemizin binasına bitişik boş bir arsa var. Aracımı oraya park etmiştim. Yanlış anlamayın, koskoca arsada bir ben değildim park eden. Her zaman kalabalıktır orası.
Arabama doğru yürürken o insan tenhalığında yalnızca içinde bir iki kişi olan son model koyu renk bir BMW ve dışarda kumral genç bir erkek dikkat çekiyordu. Ama doğrusunu isterseniz, başta dikkatimi çekti, çekti de, üzerinde durmadım, ta ki...
Her zaman araç sürerken pimpirik, hatta paranoyak davranırım. Sözgelimi, eğer çantamı bagaja değil de, yanıma alıyorsam, sapını mutlaka el frenine dolarım. Dolarım ki, uzanıp almaya çalışan biri olursa kolayca kapıp gitmesin.
Arabama bindiğim anda çevremi kolaçan ederim. Yakında biri olursa aynalardan izlerim.
Arabaya binerken telefonla konuşmamaya çalışırım.
Cep telefonumu, çantama değil cebime koyarım.
Pantolon giymişsem cüzdanım hep cebimdedir.
Ama o gün elbise giymiştim. Ancak telefonumu koyabileceğim küçük bir cebi vardı.
Hava çok sıcaktı, saat 16.00 sıralarıydı.
Arabaya bindiğim anda bütün pencereleri açtım.
Ve bir gün, tek bir gün, çantamın sapını el frenine dolamadım
Ve olanlar oldu.
Kontağı çevireceğim anda yan taraftaki açık pencereden bir el uzanıp çantamı alıp kaçtı.
Anında inip kovaladım, ama hırsız, son model koyu renk (siyah) bir BMW'ye binip, kaçtı. Kaçarken de çok eğlendi. Malum el işaretini esirgemedi.
Kimliğime, araba ve motor ruhsatlarıma, kredi kartlarım ve ehliyetime elveda dedim. (Bir tek cebimdeki telefon ve sevgili Zippo çakmağım kurtuldu!)
Peşlerine düşmediğime, ya da en azından bir taş fırlatıp, tanınması açısından kolaylık olur diye araçta bir iz bırakmadığıma pişman oldum.
Belki de şanslıydım
Olay sonrası, kredi kartlarının iptali, karakol vs faslından sonra anlatılanları dinlediğimde, belki de yan pencereyi açmış olduğum için şanslı bile olduğumu düşünmeye başladım. Neler duymadım ki, pencereye nazik bir edayla yaklaşıp birşey soracakmış gibi davranan, pencere açıldığında da bir yumrukla sürücüyü etkisiz hale getirdikten sonra çanta ve telefon çalanlar mesela...
Evet benim başıma geldi. Bunu vesile bilerek özellikle kadın sürücülere arabalarına binerken alabilecekleri önlemleri yazmak istedim.
Herşeyden önce, park yerinde paranoyak davranın.
Aracınıza bininceye kadar cep telefonunuzu kullanmayın.
Biner binmez kapınızı kilitleyin.
Çantanızın sapını el frenine dolayın.
Aracınızı hareket ettirmeden asla camlarınızı açmayın.
Size birşey sormak isteyen olursa, kontağı çalıştırıp, harekete hazır olun, camı bir iki santimden fazla açmayın.
Cep telefonunuzu dışardan görünecek biçimde ortada bırakmayın.
Otoyolda giderken
Bir de otoyol çeteleri var. Genellikle birden fazla araçla çalışıyorlar. Kaza ya da benzeri bir mizansenle durmanıza sebep oluyor ve o sıradaki kargaşadan yararlanıp çanta ve telefon çalıyorlar. Herşeyden önce uzun yol gidecekseniz, çantanızı bagaja koyun. Eğer seyir halindeyken bir şekilde durmaya zorlanırsanız kapınızı kilitleyin. Camı en fazla iki santim aralayın, cep telefonunuz varsa Polis İmdat’ı tuşlama konusunda tetikte olun. Ve araçtan inmeyin, cam ya da kapı açmayın.
Eğer herhangi bir biçimde aracınızı terk etmek zorunda kalırsanız, bir dakikalığına bile, kilitleyin.
Biliyorum, eğer hırsız niyet etmişse, engel olmak zordur diye bir söz vardır. Ama niye işini zorlaştırmayalım?..
Gübreli toprak ortalıkta
SUADİYE
Suadiye Beyazgül Sokak'ta oturduğunu bildiren bir okurumuz, sokaklarındaki gübreli toprak satışından şikayetçi. Sokaklarındaki bir botanik mağazasının ilkel yöntemle toprak satışı yaptığını anlatan okurumuz, toprak taşıyan kamyonun, yolu trafiğe kapatıp yükünü döktükten sonra gübreli toprağın, sokakta, yani öylece ortalıkta satıldığını belirtti.
Bu durumun çevreye verdiği rahatsızlığı (ve sağlık açısından ortaya çıkan tehlikeyi) birçok kez şikayet ettiğini ama sonuç alamadığını belirtti.
Yönetenlerin dikkatine...
Çınarcık vapurunda izdiham oluyor
Faks gönderen bir okurumuz, bir Çınarcık yolculuğu izlenimlerini aktarmış: Sıkışıklık gişelerde başlıyormuş, vapur kalktı kalkacak derken bilet kuyruğunda telaş yaşanıyormuş.
Büyükada yolcusu da alındığı için oturacak yer kalmadığını söyleyen okurumuz, o sıkışık ortamda bir tehlike anında canyeleğine ulaşmanın imkansız göründüğünü belirtiyor ve ekliyor: ‘‘Güvenlik önlemleri konusunda da kuşkuluyum.’’
Okurumuz vapurun tarifelere uygun hareket etmediğini de belirtiyor.
Tarife de düzenlensin
Vapur kaçırma durumunda tarifede belirtilen kalkış saatlerine göre iki saat beklemek zorunda kalındığını da anlatıyor.
Kalabalık ve kargaşa yüzünden vapur inişlerinde yolcuların tehlike atlattığını da bildiren okurumuz, kaptanın daha fazla yolcu binmesin diye aniden düdük uyarısı yapmaksızın kalkış yaptığını ve bunun tam bir kaos yarattığını da belirtiyor.
Yönetenlerin dikkatine...
Pazarcılar ağaçlara zarar veriyor
BAHÇELİEVLER
Bahçelievler'deki evinin önünde 15 yıldır kurulan pazarla ilgili olarak bize gönderdiği faksında okurumuz pazarcıların davranışından şikayet ediyor. Pazar tentelerinin kurulması için ağaçların kırıldığını anlatan okurumuz defalarca şikayette bulunduğu halde bir sonuç almadığını bildiriyor.
Traktörle sebze satışı Maltepe
Maltepe'nin sahil kesiminde oturduğunu belrten bir okurumuz, günün her saatinde site içlerine kadar girerek gürültüyle satış yapan traktörlerden şikayetçi olduğunu bildirdi.
Bu göbekte tehlike var
GÖZTEPE
Göztepe, Soyak'tan arayan bir okurumuz, Migros'un önündeki göbekte Çamlıca'dan hızla gelen araçların yayalar için tehlike yarattığını anlattı. Ve ekledi:‘Göbek külüçültülüp ışıklandırma yapılabilir.’