İstanbul'la problemimiz vardı

Güncelleme Tarihi:

İstanbulla problemimiz vardı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2011 15:09

Tuna Velibaşoğlu, Erdem Ocak, Okan Özen ve Serter Karadeniz’den kurulu Seksendört, üç yıl aradan sonra “Akıyor Zaman” albümüyle müzik piyasasına döndü. Trendy dergisine konuşan grup üyeleri, gerçek tarzlarını bu albümle bulduklarını söylüyor.

Haberin Devamı

 Üç yıllık bir ara verdiniz. Neler yaptınız bu süre zarfında?    

- Tuna: Bir sürü konser verdik. Bunun yanı sıra yeni albüm hazırlıklarıyla uğraştık. 30 parça yapmıştık bu albüm için. 30 parçayı 10’a indirmek zaman alıyor. Bir yıllık bir stüdyo çalışması yaptık, üç ayda da kayıtlarımızı bitirdik.

*10 parçayı neye göre seçtiniz?
                 
- Tuna: Bizim pilot şarkımız “Akıyor Zaman”dı. Ondan sonra konseptimiz zaman olsun dedik. “Kara Duvak”ta küçük bir kızın evlendirilmesi ve zamanla büyümesi gibi bir konu var, “Hayır Olamaz”da ise sarhoş bir adamın bir günü... Zamanı şekillerde lanse ettik.

ROCK GRUPLARININ KARİZMA TUTKUSU VAR

*Klipte oyunculuğunuz da ön planda... Bu kimin fikriydi?

- Tuna: Daha önce de yapıyorduk aslında ama bundaki en büyük fark; tüm grubun oynaması oldu. Klibin yönetmenliğini Kemal Başbuğ yaptı ve fikir ondan çıktı. Zaten biz klipte performans yapma olayından çok sıkılmıştık.

*Genelde rock gruplarını kliplerinde sadece performans yaparken görüyoruz...

- Tuna: Çünkü cesaret edemiyorlar. Herkesin karizma tutkusu var ya, “aman yaralı bereli görünmesin” diye, biz o kısımlara çok takılmadık.

*Bu albümde arabesk ve türkü ezgileri çok var. Tarzınızın dışına mı çıktınız?

- Tuna: Tarzımıza daha çok yaklaştık aslında. Arabesk, türkü diye algılanan şeyi biz doğru bir şekilde yapmaya çalışıyoruz zaten.

*Bu işler İstanbul’da yürüyor ama siz Ankara’dan devam ettiniz ısrarla...

- Tuna: Şu anda Serter ve ben İstanbul’da yaşıyoruz. Okan, Ankara’da, Erdem de Macaristan’da... Albümler satmıyor diye yakınıyorlar ama böyle bir şey yok. Bizim albümümüz şu an iyi satıyor mesela. Sen işini doğru yaparsan, dalavereye çok girmezsen, Ankara’dan değil Urfa’dan da işleri yürütürsün.

- Serter: Ben çok direndim İstanbul’a gelmemek için ama bu düzene karşı yaptığım bir şey değildi. Kişisel olarak gelmek istemedim.

- Tuna: Bizim İstanbul’daki şehir hayatıyla ilgili problemlerimiz vardı. Buradaki arkadaşlığa, dostluğa ayak uyduramıyorduk. Ankara’da çok daha sıkı fıkıyız.

ANKARA’DA YAPILACAK HİÇBİR ŞEY YOK   

*Bu zamana kadar hayata karşı takındığınız en asi tavır ne oldu?

- Erdem: Hayatı olduğu gibi kabul edip yaşamak. Asi tavır budur.

*Ankara’da film çekildi, birçok şarkıcı çıktı. Ankara’nın bu popülerliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Tuna: Bu işler İstanbul’da olması gerekiyor diye düşünüldüğü için Ankara’da olunca şaşırıyorlar. Görsel açıdan çok bir şey beklemiyorsan, oyunculuk daha ön plandaysa Ankara’da film çekilebilir.

- Erdem: Ankara film çekilecek kadar güzel bir şehir değil aslında. Ama bizim için önemli.

- Serter: Ankara’da yapılacak hiçbir şey yok. İstanbul eğlenilecek bir şehir. O yüzdendir belki de.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!