İstanbul'da masal gibi Hint düğünü...

Hindistan’dan getirilen 80 kişilik ekip, yine Hindistan’dan gelen 4 TIR dolusu malzeme ile düğün gecesi Çırağan Sarayı’nın bahçesine Hint Tapınağı inşa etti. Hindistan’da uğurlu bir renk olarak kabul edilen kırmızı renkli gelinlik giyen gelin Vandana Hathiramani'ye 60 davetlinin taktığı takılar, oteldeki kasaları doldurdu.

Hindistan’ın en zengin ailelerinden demir-çelik tüccarı Shyam Bhatia, 3 çocuğunun en büyüğü olan Vikram Bhatia’nın düğünü için, iki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul Boğaz’ını seçti. Vikram Bhatia ile yine Hindistan’ın tanınmış ailelerinden birinin kızı olan Vandana Hathiramani tamamen Hindu geleneklerine göre düzenlenen ve dört gün dört gece süren muhteşem bir düğünle Çırağan Sarayı’nda hayatını birleştirdi.
Hindistan’dan getirilen 80 kişilik ekip, yanlarında getirdikleri 4 TIR dolusu malzeme ile Çırağan Sarayı’nın bahçesine Hint Tapınağı'nın benzerini inşa etti. Düğüne, dünyanın her tarafından 600 davetli katıldı. İlk evlenen çocuğunun düğünü için 15 yıldan beri tatil ve iş görüşmeleri için geldiği İstanbul’u tercih eden Shyam Bhatia, “En büyük rüyalarımdan biri çocuklarımdan bir tanesinin burda evlenmesiydi. Çünkü burası dünyanın en güzel şehirlerinden birisi, otel de en güzel otellerinden birisi” dedi.

Damadın annesi Vimla Bhatia, “Bizim Hint düğünleri dünyanın hiçbir yerindeki düğünler ile karşılaştırılamaz. Çok farklıdır. Dört gün süren düğünlerimiz çok fazla dini tören içerir” diye konuştu. Eşinin bu sözlerine ekleme yapan Shyam Bhatia, “Düğünlerimizin diğer bir yönü ise dans ve eğlence dolu olması. Dünyanın her tarafından 600 kişi yakın dostlarımız geldi” diyerek, Hint düğünlerinin özelliklerini hakkında bilgi verdi.

Düğün davetlilerinin konaklaması için otel ve sarayda 270 oda açtıklarını belirten Çırağan Sarayı Ziyafet Direktörü Fuat Köroğlu, damadın babası Shyam Bhatia’nın hiçbir masraftan kaçmadığını belirtti. Köroğlu, “Türkiye’de ilk defa hem kız hem erkek tarafı ve katılımcıların tamamının Hintli olduğu bir Hint düğünü yapıyoruz. Adetleri ve kendi aneneleri ile beraberce yapıyoruz. Çırağan olarak bizden talepleri oldu. Bir kere geleneklerinin tamamanı uygulamak istediler. Bunlar kimileri çok gürültülü, kimileri çok kokulu, kimileri çok dumanlı, bol bol çiçekli. Düğün için Dubai, Tayland ve Hindistan’dan 400 bin adet çiçek getirtildi. Sadece çiçeklere bir servet harcandı. İnanılmaz bir tüketim söz konusu. Hem içecek, hem yiyecek olarak. Çok kalabalık bir grup. Bizde 270 adet odada konaklıyorlar. Onların kendi yemeklerini verebilmek için üç tane çok üst düzey ahçıyı Hindistan’dan getirdik” diye konuştu. Hindu geleneğinde taze çiçeklerin verimliliği temsil ettiği ifade edildi.

PEMBE TÜRBAN, ZENGİNLİK GÖSTERGESİ
Gelin ve damat yakın aile mensupları ile birlikte dört gün boyunca çeşitli dini törenlere katıldı. Dördüncü günün sonunda ise düğün ‘Baraat töreni’ ile başladı. Çırağan Sarayı’nın arka bahçesinde düzenlenen ve damadın nikahtan önce yapılan son dini törene götürülmesi seromonisine, sadece erkek tarafı davetlileri katıldı. Damat alana gelmeden önce erkek davetlilerin başına teker teker pembe türban takıldı. Köroğlu türban ile ilgili, “Türk geleneklerinde gelin almaya gidilirken, Hintlilerde damat alınıyor. Bu türbanın özel bir anlamı var. Bu sadece bir zenginlik işareti. Yani her düğünde takılmıyor. Üst düğünlerde, kraliyet ailelerinin düğünlerinde takılıyor. Burada da aile, türbanı takmayı tercih ettiler. Gördüğünüz gibi sadece erkekler takıyor. Dini bir seromoninin simgesi” dedi.

Düğünün tek Türk davetlileri Müge Kızılkaya Göl ile eşi Sarp Göl oldu. Damat tarafının tanıdıkları olduğunu belirten Müge Kızılkaya Göl, düğüne damat tarafının hediye ettiği yöresel bir kıyafetle katıldı. Göl, “Düğün davetiyesinde özellikle bunu tembihliyorlardı ve düğün sahipleri kendileri özellikle kıyafetleri bile kendileri getirdi. Yani kıyafetim düğün sahipleri tarafından hediye. Onlar Hindistan’da alış-veriş yaptılar. Hepimize yani bu yakın dostlara özellikle getirdiler. Bizde onların geleneklerine uygun, kendi kıyafetleri ile geldik bu düğüne. Seromoniler çok enterasan. Bizim bildiğimiz dini seromonilerden çok farklı. Her birisi ayrı bir saatte, değişik bir kıyafetle. Bir takım gösteriler var. Mesela şimdi bir at var. Kına yapan kadınlar var, gidip kına yaptırıyorsunuz” diye konuştu.

Başına pembe türban taktıran Sarp Göl ise “Kıyafetlerinin bir parçası. Bizden takmamızı istediler. Bende onların geleneklerine uyduğum için seve seve taktım. Burada dünyanın bir çok yanından insanlar var. Amerika’dan, İngiltere’den. Çok farklı kültürler, çok farklı insanlar. Çok eğlenceli” dedi.

Bu sırada Çırağan Sarayı’nın önünden geçen vatandaşlar şaşkın bakışlarla durup, grubu inceledi. Zenginlik işareti olan pembe türbanın tüm erkek davetlilere takılmasının ardından damat Vikram Bhatia, tören alanına geldi. Geleneklere göre damat beyaz bir ata bindi ve kendi kafilesi ile birlikte davullar, yöresel danslar eşliğinde nikah öncesi son dini törenin yapılacağı alana götürüldü. Damadın at üzerine ilk seferde binememesi davetlilere korku yarattı. At üzerindeyken damat Vikram Bhatia’ya geleneklere uygun olarak tutulan şemsiye güneşten korudu. Alandaki kadın, erkek, herkes damadın önünde davulcunun çaldığı müzik eşliğinde yöresel danslarını sergiledi.

İKİ ODA, DİNİ TÖRENLER İÇİN ÖZEL DEKORE EDİLDİ
Barat Töreni’nden sonra damat nikah yapılmadan önce son dini tören için Çırağan Sarayı’nda özel dekore edilen odaya alındı. Gelinin annesi, Hindistan’dan getirilen din adamları ile birlikte, kızını vermeden önce damadı dualarla okudu. Damat, gelini görmeden araya beyaz çarşaf gerildi ve birbirlerinin ayaklarına basmaya çalıştı. Üstünlüğü damat Vikram Bhatia kazandı. Çeşitli dini gelenekler bu odada da devam etti. Elleri birleşen çift, yaklaşık 1 saat süren törenin ardından nikah için Çırağan Sarayı’nın ön bahçesine geçti. Çift, düğün için el ele sarayın bahçesine çıktı. Çiftin yürüyüş yoluna gül yaprakları döküldü. Gelin ve damadın kıyafetini Hintli bir modacı hazırladı.

BEYAZ YERİNE KIRMIZI GELİNLİK
Gelin Vandana Hathiramani, Hindistan’da uğurlu bir renk olarak kabul edilen ve geline mutluluk ile verimlilik vereceğine inandıkları kırmızı renkli bir gelinlik giydi. Dört gün boyunca geline sunulan takıların en değerlilerini düğün gecesi taktı. Gelin Vandana Hathiramani’nin boyun, baş, kulak ve parmaklarında bulunan mücevherherler göz kamaştırdı. Çırağan Sarayı’nın bahçesine kurulan Hint Tapınağı’nı andıran nikah töreni de yaklaşık bir saat sürdü. Davetliler dört gün boyunca çifte çeşitli değerli hediyeler sundu. Oteldeki kasalar değerli takılarla doldu.

ÇİFT, ATEŞİN ETRAFINDA 7 KEZ DÖNDÜ.
Nikahı kıyan din adamı, çeşitli duaların ardından gelin ve damadı ateşin etrafında yedi kez döndürdü. Damat Vikram Bhatia, geline hediyelerini taktı. Denizden yaklaşık 10 dakika havai fişek gösterisi sunuldu. Kız tarafının oruç tuttuğu düğünde, gece saat 23.00 sıralarında balo salonunda yemeğe geçildi. Hint jet sosyetesindeki kadınlar, bu bölüme farklı kıyafetleri ile katıldı. Kıyafetlerinde canlı renkler tercih eden kadınlar, yine aynı renklerdeki mücevlerleri ile kıyafetlerini tamamladı. Düğünde yüzlerce şişe şampanya içildiği öğrenildi