İstanbul'da bir efsane

Güncelleme Tarihi:

İstanbulda bir efsane
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2009 17:40

2009 başında kurulan Akdeniz Festivalleri Birliği KADMOS’un ilk ortak projesi olan “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” oyunu, 31 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde Rumeli Hisarı’nda sahnelenecek. Oyun için İstanbul’a gelen Fransız usta oyuncu Jeanne Moreau, gösterimden önce Hürriyet’in sorularını yanıtladI

Haberin Devamı

AVİGNON Festivali, Atina&Epidaurus Festivali, Barselona Grec Festivali ve Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin 2009 yılı başında kurduğu Akdeniz Festivalleri Birliği KADMOS, ilk ortak projesini İstanbul’da sahneye koyuyor. İsrailli film yönetmeni Amos Gitai’nin yorumladığı “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” adlı oyun, 31 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde Rumeli Hisarı’nın etkileyici atmosferinde sanatseverlerle buluşacak. Amos Gitai’nin “Ölü Deniz Yazmaları” ve Josephus Flavius’un 1’inci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun Kudüs’ü işgalini anlattığı metinlerden uyarladığı oyunun anlatıcılığını büyük oyuncu Jeanne Moreau üstlendi. 91 yaşındaki Fransız oyuncu, gösterimden önce sorularımızı yanıtladı.

Daha önce de Amos Gitai ile çalışmıştınız. Onunla filmde ve sahnede çalışmak arasında ne gibi farklar var?
- Bunları karşılaştıramazsınız. Özellikle de bu bir oyun değilken. Bu bir röportaj gibi. Bu savaşı anlatmak için istek duyan karşınızdaki insanla bir deneyim yaşamak gibi.

Bu oyunda yer almayı neden kabul ettiniz?
- Bu benim Amos ile aramdaki özel bağdan kaynaklanıyor ve bir de benim merakımdan. Ben hâlâ öğrenciyim. Maceracıyım da. Tabii ki okulda Yunanlılar hakkında bilgiler edindim. İsmim Moreau bile Müslümanlar’dan esinlenme. Biz meleziz. Bu insanlığın kanunu. Merakımdan dolayı istediğim şeyleri yapmakta özgürüm. 

Oyunda farklı bir deneyim yaşayacağımız söyleniyor...
- Oyun, her savaşta yaşanan benzer acıları, korkuları ve umutsuzlukları anlatıyor. Oyunlarda genellikle bir kadın, bir erkeğe aşık olur, evlenirler vs... Ama burada Ortadoğu’daki halkların ve toprakların kaderini anlatıyoruz ve savaşın korkunçluğunu dile getiriyoruz. Sürekli flashback’lerle geçmişe dönüş yapıyoruz. Ben hikâye anlatıcılığı yapıyorum. Ne kadar mutlu olduğumu söylemek zorundayım. Burada bu oyunu yapacağımız için çok mutluyum.

Haberin Devamı

Siz, oyunda bir erkeği simgeliyorsunuz. Neden bir kadın, bir erkeği simgeler?
- Yaşımdan dolayı edindiğim bilgi birikimi yüzünden. Benim yaşıma geldiğinizde, kadınsı ya da erkeksi olduğunuz değil, ne kadar bilgi sahibi olduğunuz önemlidir. Zamanı geldiğinde halk önünde seksapeliniz kayboluyor. Ben gücünü kaybetmiş ve zor durumda bir adamı da canlandırabiliyorum. Siviller barış içinde yaşamak istiyor. Bu Afrika’da da, Orta Asya’da da böyle. Bu hikâye, vatandaşların hayatlarının mutlu ve barış içinde geçmesini de simgeliyor. Bu rol için ne kadar kitap okuduğumu biliyor musunuz? Bir kitap, ona ithaf edilen başka kitaplar, sayfalarca notlar... Beş aydır büyük bir çalışma yapıyorum.

Bir sonraki işiniz ne olacak?
- 2010’da İngiliz bir romandan uyarlanan bir sinema filminde yer alacağım. Ocakta Paris’te bu oyunu sergileyeceğiz. Bir de Etienne Dau ile şarkı söyleyeceğim.

Haberin Devamı

TÜRK SİNEMASINI BİLİYORUM

İstanbul’u gezme fırsatı buldunuz mu?
- Şaka yapıyor olmalısın! Tiyatro için geldik, hiç vaktimiz olmadı. 

 Oyunda Cüneyt Türel de yer alıyor. Sizin Türk yönetmen ya da oyunculardan başka tanıdıklarınız var mı?
- 50 yıldır sinema okulunda öğretmenlik yapıyorum ve oraya sürekli Türk yönetmenler geliyor. Size isimlerini veremem ama dört sene önce geldiğimde Yeşim Ustaoğlu ve Zeki Demirkubuz’la tanışmıştım. Nuri Bilge Ceylan’ın da filmini izledim. Türk sinemasıyla yakından ilgileniyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!