İstanbul'a sinema baharı geliyor

Güncelleme Tarihi:

İstanbula sinema baharı geliyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2009 10:53

İstanbul'un kültür sanat yaşamının önde gelen etkinlikerinden biri olan Uluslararası İstanbul Film Festivali 28'nci yaşını kutluyor. Bu yıl 4 ile 18 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan festival dünya sinemasının en seçkin örneklerini sunacak yine.

Haberin Devamı

Sinemaseverlerin  merakla beklediği çoğu filmin ilk gösterimleri festivalin geleneksel “Dünya Festivallerinden”, “Genç Ustalar”, “Mayınlı Bölge” gibi bölümlerinde yapılacak. “Gümüş Ülke, Altın Sinema: Arjantin” ve “Aşk Olsun” gibi yeni bölümlerle festival programı sinemada yeni yönelimlere dikkat çekecek; “Asiler, Azizler, Âşıklar”, “Anılarına” gibi bölümlerle de klasik sinemanın unutulmaz örneklerine yer verilecek. Her yıl olduğu gibi ünlü konuklar, usta sinemacıların katılacağı söyleşi ve atölye çalışmaları, sinema dersleri ve partilerle iki hafta boyunca İstanbul’da gerçek bir festival havası esecek. “28. Uluslararası İstanbul Film Festivali”, 3 Nisan Cuma akşamı Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak Açılış Töreni ile başlayacak. Açılış töreninde, festival tarafından her yıl verilen “Sinema Onur Ödülleri” eleştirmen, arşivci, yazar Agâh Özgüç, oyuncu Hale Soygazi ve yönetmen Erdoğan Tokatlı olmak üzere Türk sinemasına yıllar boyu emek vermiş üç değerli sanatçıya takdim edilecek.

Haberin Devamı

Festival biletleri ise 21 Mart Cumartesi günü satışa çıkıyor. Sinemaseverler biletlerini Beyoğlu’nda Emek ve Atlas ile Kadıköy’de Rexx sinemalarında açılacak gişelerden ve Biletix’ten satın alabilecek. Festivalde biletler tam 10 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü için 7 TL olacak. Festivalde hafta içi gündüz seansları ile Türk Sineması bölümünde yer alan filmler için bilet fiyatı tüm seanslarda sadece 3,50 TL olacak.

FESTİVAL SİNEMALARI

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin Beyoğlu’ndaki sinemalarına bu yıl Yeni Rüya Sineması da ekleniyor. Beyoğlu’nun tarihi salonlarından Rüya Sineması, ses düzeninden koltuklarına yenilendikten sonra 640 kişi kapasitesiyle Uluslararası İstanbul Film Festivali salonları arasında yerini alacak.

Festivalin gösterimleri Beyoğlu’nda Emek, Atlas, Beyoğlu, Yeni Rüya, Pera Müzesi Sineması ile Kadıköy’de Rexx sineması ve hafta sonları Nişantaşı CityLife Cinema (City’s) olmak üzere toplam 7 sinemada gerçekleştirilecek.

FESTİVALDE “ALTIN LALE” HEYECANI

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale heyecanı bu sene ikiye katlanıyor. Festivalin Altın Lale Ödülü, bu yıldan itibaren, Uluslararası Yarışma’nın yanı sıra Ulusal Yarışma kapsamında da verilmeye başlanıyor. Her iki yarışmanın jürilerinin seçeceği en iyi filmlere, Uluslararası Yarışma Altın Lale ödülü ve Ulusal Yarışma Altın Lale Ödülü takdim edilecek. Festivalin Uluslararası Yarışma bölümünde Altın Lale için, sinema çevrelerinde ses getiren, birbirinden etkileyici 12 film yarışacak. Türkiye’yi ise bu yıl “Süt” filmiyle Semih Kaplanoğlu temsil edecek. Uluslararası Yarışma filmleri, Altın Lale ödülü için festivalin ikinci haftasında izleyicilerle uluslararası jürinin huzuruna çıkacak.

Haberin Devamı

Festivalin Ulusal Yarışma bölümünde ise Altın Lale için jüri karşısına çıkacak 14 film yarışacak. Ulusal Yarışmada geçen yıllarda verilen En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine bu yıl En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni ve En İyi Müzik ödülleri de eklendi. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma Jürisinin seçeceği En İyi Film ve En İyi Yönetmen’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı ödül olarak 50 bin TL verecek. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vereceği En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri ise 10 bin TL.

HER GECE BİR GALA

İstanbul Film Festivali, sinemaseverleri festivalin ilk haftasında 21.30 seanslarında Emek Sineması’ndaki Akbank Galaları’nda ağırlayacak. Festivalin en çok ilgi gören bölümü Akbank Galaları kapsamında sinemaseverler, kaçırılmayacak 9 filmi herkesten önce izleme ayrıcalığını yaşayacaklar.

Haberin Devamı

Aksiyon sinemasının usta yönetmeni Kathryn Bigelow’un son filmi “Düşman Hattı / The Hurt Locker”, Irak’ta bomba imha eden iki adamın öyküsünü anlatıyor.

Time dergisi filmden, “savaşan ve çalışan insanlar hakkında mükemmele yakın bir sinema yapıtı” olarak bahsediyor.

Merakla beklenen galalardan bir diğeri de Kanadalı ünlü yönetmen Atom Egoyan’ın Cannes’da Altın Palmiye için yarışan filmi “Tapınma / Adoration.”

Fransız sinemasının genç ustalarından François Ozon’un onuncu sinema filmi “Ricky” ise sıradan bir çiftin sıra dışı çocuğu Ricky’nin hikâyesi. Senaryosunu da Ozon’un yazdığı film, korku, gerilim, fantastik, komedi ve bilim kurgu gibi farklı öğeleri buluşturuyor.

Haberin Devamı

Uli Edel’in Almanya tarihinin en tartışmalı dönemlerinden birini konu eden eseri “Bir Terör Filmi: Der Baader Meınhof” hem içeriği hem de tarzıyla ses getirecek. Alman terörist grubu Kızıl Ordu Fraksiyonu RAF’ın şiddet dolu öyküsünü anlatan film şimdiye kadar çekilmiş en pahalı Alman filmi olma özelliğini taşıyor. Stefan Aust'un çok satan kitabından uyarlanan bu nefes kesen filmin başrollerinde Martina Gedeck ve Moritz Bleibtreu yer alıyor.

Paolo Sorrentino’nun İtalyan tarihine iz bırakan politikacılardan, tam yedi kez başbakanlık görevini üstlenen Giulio Andreotti’nin hayatının 40 yılını mercek altına aldığı “Il Dıvo”, politik filmleri sevenler için kaçırılmayacak bir gala filmi. Film, Cannes’da Jüri Özel Ödülü’ne de layık görüldü.

Haberin Devamı

Sinemaseverler bu yıl tam sekiz dalda Oscar adayı olan Gus Van Sant’ın son filmi “Milk”i de Festivalin Akbank Galaları bölümünde izleme fırsatı bulacaklar. Suikast sonucu öldürülen eşcinsel politikacı Harvey Milk’i canlandıran Sean Penn, bu filmdeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandı. Yönetmen Gus Van Sant ise 2007’de Uluslararası İstanbul Film Festivali Onur Ödülü’nü almak için İstanbul’a gelmişti.

ÖZEL GÖSTERİM: TÜRK KLASİKLERİ YENİDEN

Uluslararası İstanbul Film Festivali, Türk sinemasının önemli yapıtlarını restore ederek gün ışığına çıkarmaya devam ediyor. Festival kapsamında 10 Nisan Cuma akşamı Emek Sineması’nda gerçekleştirilecek özel gösterimde Ö. Lütfi Akad’ın 1949 tarihli filmi “Vurun Kahpeye” restore edilmiş kopyasıyla izleyici karşısına çıkacak. Halide Edip Adıvar’ın romanından uyarlanan ve başrolünü Sezer Sezin’in oynadığı film, 1950’ler öncesi Türk sinemasının en başarılı Kurtuluş Savaşı filmi olarak anılıyor. Sinemaseverler geçtiğimiz yıl 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında yine Erden Kıral’ın 1979 yapımı “Bereketli Topraklar Üzerinde” filmini yenilenmiş kopyasından izleme şansı bulmuştu.

FESTİVALDE YENİ BÖLÜMLER

Festivalin bu yılki yeni bölümlerinden “Aşk Olsun” kapsamında izleyicilerle buluşacak tutku dolu 8 film arasında geçen yıl Festivalde gösterilen “Aşk Şarkıları” adlı filmi ile herkesin gönlünü fetheden Christophe Honoré’nin son filmi “Güzel İnsan / La Belle Personne” yer alıyor. Başrolünde yine Louis Garrel’in oynadığı film, lisede geçen bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Christophe Honoré, Sarkozy’nin edebiyatla ilgili bir demecine tepki olarak filmi çekmeye karar vermiş.

Antonio Luigi Grimaldi’nin yönettiği “Sessiz Kaos / Quıet Chaos”, İtalyan sinemasının Oscar’ı sayılan üç David de Donatello ödülünün yanı sıra Chicago Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü aldı. Filmin başrolünde 2002 yılında İstanbul Film Festivali’nin konuğu olan ve festivalin Sinema Onur Ödülü’nü alan ünlü İtalyan yönetmen Nanni Moretti oynuyor.

Almanya’nın en önemli sinemacılarından Doris Dörrie’nin, Yasujiro Ozu’nun Tokyo Hikâyesi’ne saygı duruşu niteliğindeki filmi “Kiraz Çiçekleri / Cherry Blossoms”, bu bölümün en dokunaklı filmlerinden biri arasında yer alıyor. Yaşam, ölüm, sevgi, kaybetmek ve hayallerin peşinden gitmeyi konu eden filmin başrolünde, 2001 yılında İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Hannelore Elsner oynuyor.

Festival takipçilerinin yakından tanıdığı Claire Denis’nin son filmi “35 Tek Rom / 35 Shots Of Rum” ve Polonyalı efsanevi yönetmen Andrzej Wajda’nın Berlin’de Alfred Bauer Ödülü'ne layık görülen “kadın merkezli” dramı “Sazlıkta / Tatarak” bölümün “aşk” dolu filmlerinden.

2001 yılında, Manavgat’a bağlı Sirt köyündeki kadınların su sıkıntısına tepki olarak gerçekleştirdikleri “sevişme grevi”nden esinlenen Alman yönetmen Veit Helmer’ın yolların ve zamanın ulaşamadığı, kuş uçmaz kervan geçmez bir dağ köyünün hikâyesini anlattığı, “Absürdistan” ise bölümün kaçırılmayacak filmleri arasında gösteriliyor.

Tomas Alfredson’un filmi Gir Kanıma / Let The Rıght One In, Tribeca, Kopenhag ve Göteborg’da ödüllere boğuldu. Newsweek, New York Post ve Washington Times’ın yanı sıra Roger Ebert’in de 2008 İlk 10 seçkilerinde yer alan Vampir filmlerine farklı bir açıdan bakıyor.

Festivalin bu seneki yeni bölümlerinden biri, adını gümüşün Latince isminden alan Arjantin’in sinemasına ayrıldı. “Gümüş Ülke, Altın Sinema: Arjantin” başlıklı bölüm, festival izleyicilerini son yıllarda büyük çıkış yapan Arjantin sinemasında bir yolculuğa çıkaracak. Sekiz filmin yer aldığı bölümde “Bataklık” ve “Küçük Azize” ile sinemaseverlerin yakından tanıdığı Lucrecia Martel’in son filmi “Başsız Kadın / The Headless Woman” ile Arjantin sinemasının genç yeteneklerinden Pablo Trapero’nun Cannes’da çok ses getiren filmi “Aslan İni / Lıon’s Den” öne çıkan filmler arasında yer alıyor.

ASİLER, AZİZLER, AŞIKLAR

Harvard Üniversitesi Tarih Profesörü Cemal Kafadar küratörlüğünde düzenlen “Asiler, Azizler, Âşıklar” festivalin en ilgi çekici bölümlerinden. Festivalin bu bölümü seyirciyi, yaratıcı yorumların en parlak örneklerinden bazılarına imza atan on bir yönetmenin gözüyle, isyan, ermişlik, aşk ve şiirin doğası ile bunların arasındaki ilişkiler üzerinde düşünmemizi sağlayan on iki filme davet ediyor. “Jeanne D’arc’ın Tutkusu / The Passıon Of Joan Of Arc”, “Sebastıane”, “Aşık Garip / Ashuk-Garıbı”, Kenji Mizoguchi’nin Oharu’nun Yaşamı / The Lıfe Of Oharu da bölüm kapsamında gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Sinemaseverler, dünya sinemasının en saygın yönetmenlerine adanan yıllara meydan okuyan 9 ustanın en son filmlerini izleme fırsatını da “Yıllara Meydan Okuyanlar” bölümünde bulacaklar.

DÜNYA FESTİVALLERİNDEN

İstanbula sinema baharı geliyor

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin, geleneksel bölümü “Dünya Festivallerinden”, festival izleyicisine tanınmış yönetmenlerin çoğu ödüllü son eserlerinden konuları ve tarzlarıyla ses getiren 20 film sunuyor.

İngiliz yönetmen Shane Meadows’un son filmi “Somers Town”, aynı zamanda filmin başrolünü de üstlenen oyuncu ve yönetmen Julie Delpy’nin dördüncü filmi “Kontes / The Countess”, Belçikalı genç yönetmen Bouli Lanners’in geçtiğimiz yıl Cannes’da üç ödül kazanan uzun metrajlı ikinci filmi” Eldorado”, Video klip dünyasının eski kurdu Carlos Moreno’nun ilk uzun metraj filmi “İt İti Isırır / Dog Eat Dog”, Fransız sinemasının önemli yönetmenlerinden Philippe Lioret’in son filmi Hoş Geldiniz / Welcome izlenecek filmlerden.

GENÇ USTALAR

Bu yıl üçüncü kez COLIN’S sponsorluğunda gerçekleştirilecek “Genç Ustalar” bölümünde sinema dünyasına henüz adımını atmış olmasına rağmen geçtiğimiz yıl kendilerinden çok bahsettiren 11 başarılı genç yönetmenin filmi yer alıyor. Finli genç yönetmen Jukka-Pekka Valkeapää, kısa filmleriyle tanınan genç Rumen yönetmen Adrian Sitaru, Meksikalı yönetmen Fernando Cameron, geçen yıl Cannes’da en iyi ilk filmlere verilen Altın Kamera Özel Mansiyon ödülünü alan 24 yaşındaki Valeria Gai Germanika sinemaseverlerle buluşacak yönetmenlerden.

BELGESEL KUŞAĞINDAN, UYKU KAÇIRACAK FİLMLERE

NTV’nin sponsorluğunu üstlendiği NTV Belgesel Kuşağı’nda bu yıl politikadan ekonomiye, sinemadan insan haklarına, müzikten spora birbirinden ilginç konulara değinen 17 belgesel yer alıyor. NTV Belgesel Kuşağı, 6-12 Nisan tarihleri arasında Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek.

Festivalin gelenekselleşen “Mayınlı Bölge” bölümünde ise, bu yıl yine sınırları zorlayan sıra dışı 10 film yer alıyor. Çok yönlü sanatçı Takeshi Kitano, başrolünde oynayıp kendini yönettiği son filmi “Akileus Ve Kaplumbağa”, Amat Escalante son filmi Piçler/ Los Bastardos ile seyircileri yine huzursuz edecek. Film, son derece çarpıcı başlangıcı ve acımasızca gerçekçi sonuyla Cannes’da büyük tartışma yarattı. Yine uyarıcı, çarpıcı, sarsıcı filmleri uykuya tercih edenlerin dört gözle beklediği “Geceyarısı Çılgınlığı”, izleyicilerin uykusunu kaçıracak 4 filmi, cuma geceleri Beyoğlu, cumartesi geceleri ise Atlas sineması’nda saat 24.00’te beyazperdeye yansıtacak.

CANLANDIRMA SİNEMASI: BILL PLYMTON

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle izlenen bölümlerinden Canlandırma Sineması bu yıl müthiş çizim enerjisi, yapımını tek başına üstlendiği filmleriyle bağımsız animasyon dünyasında bir marka olan dünyaca ünlü sanatçı Bill Plympton’ı ağırlıyor. Bölüm kapsamında sanatçının beş uzun metrajlı canlandırma filmi gösterilecek. Dünyaca ünlü birçok markanın reklâm filmlerinden, New York Times, Vogue, Vanity Fair’deki illüstrasyonlara ve Rolling Stone dergilerindeki karikatürlere kadar beğenilen birçok işe imza atan Bill Plympton ayrıca festivalin konuğu olarak İstanbul’a da gelecek ve 18 Nisan Cumartesi günü saat 16.00’da Akbank Sanat’ta meraklılarına bir de Sinema Dersi verecek.

USTALARA SAYGI: RAYMOND DEPARDON

İstanbul Film Festivali kapsamında fotoğrafçı, muhabir, sinemacı ve dünyanın en iyi belgeselcilerinden Raymond Depardon’un 2008 yapımı son filmi Modern Hayat / La Vıe Moderne’in de aralarında olduğu izleyicilerle buluşacak. Ünlü Gamma fotoğraf ajansının kurucularından, Magnum ajansı üyesi, Pulitzer ve Louis Delluc ödüllü Depardon, 1960’lardan bu yana, Vietnam’dan Berlin Duvarı’nın yıkılışına, iç savaşlardan devrimlere tanıklık ettiği tüm olayları sinemaya aktarıyor, Fransız toplumunun farklı kesimlerini izliyor.

Festivalin bu yılki “Anılarına” bölümü, geçen yıl kaybettiğimiz Paul Newman, Sydney Pollack ve Yusuf Şahin’e adandı. Bölüm kapsamında gösterilecek filmler ise şöyle:

“Richard Brooks / Kızgın Damdaki Kedi, Sydney Pollack / Atları da Vururlar, Yusuf Şahin / Sessizlik Lütfen? Çekim Var.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!