Savaş ÖZBEY
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2007 00:00
Çekilen onlarca dizi, reklam ve sinema filmi İstanbul’u prodüktörler için bir plato haline getirdi. Ancak her şeyin bir bedeli var. Eğer filminizde İstanbul görünüyorsa bir tek havadan çekmek bedava. Birçok kuruluş kendilerine bağlı mekanlardaki çekimler için tarife oluşturdu: Beyoğlu Belediyesi çekimin saatine göre para alıyor, Büyükşehir Belediyesi gün hesabıyla, deniz otobüsleri yaptıkları deniz miline göre. Kimi dolar istiyor, kimi Euro, kimi otobüs bileti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne her ay 20 kadar reklam, dizi, sinema çekim talebi geliyor. En çok çekim yapılmak istenen mekanlar Yıldız Parkı ve Gülhane Parkı. Parkları, Zincirlikuyu ve Karacaahmet mezarlıkları ile Sultanahmet Meydanı izliyor. Çekimlerden belediyenin kasasına ayda 15-20 bin YTL giriyor. Nasıl mı? Bu kadar çok çekim talebi geldiği için artık belediyenin bir çekim tarifesi var. Sadece belediyenin mi? İDO’nun, metronun, havaalanının, hatta ilçe belediyelerin bile tarifesi var. Bu kuruluşlara para vermeden değil
film tek kare fotoğraf bile çekemezsiniz.
TARİHİ MEKANLAR KELEPİR
Büyükşehir’in tarifesinde en pahalı çekim yeri köşkler. Şöyle Malta Köşkü’nde geçen bir aşk hikayeniz varsa 1.465 YTL’yi gözden çıkaracaksınız. Yok, çekimi gece yapacağım derseniz, o zaman fiyat 1.900 YTL. Köşk fiyatları fazla tuzlu gelirse, bahçesi var: Yıldız Parkı, Emirgan Korusu gibi büyük bahçe ve parklarda "motor" demek 950 YTL. Gece olsun derseniz fiyat yine artıyor: 1.155 YTL. Babam ve Oğlum filminin başındaki sokakta doğum sahnesi Balat Parkı’nda çekilmişti. Böyle küçük parklar için fiyat 550 YTL.
Arabesk filminin sonunda, Uğur Yücel’in geceleyin kartlarını fırlatarak yürüdüğü bir sahne vardır. Böyle bir sahne için ana cadde ve meydanlara biçilen harcı vereceksiniz: 1320 YTL. Keza Taksim, Sultanahmet, Beyazıt gibi büyük meydanlarda film çekmenin bedeli de aynı. Tabutta Rövaşata (Rumelihisarı) ya da Türkan Şoray’ın rol aldığı Şahmaran (Yedikule) gibi tarihi mekanlarda geçen bir hikayeniz varsa şanslısınız. Surlar ve zindanlar daha kelepir: Günlüğü 770 lira.
Mezarlıksız Türk filmi olmaz denir ya, mesela Kurtlar Vadisi’ndeki, Kirve’nin kabadayı mezarını kurşunlayışı. Bir günde çekerseniz, Aşiyan’da 570 YTL’ye patlayacak. Korku filmi çekeceğim, gece olsun diyorsanız, borcunuz 950 YTL. İsterseniz cenaze arabası da tahsis edebiliriz: Bu da yekûnun üstüne artı 570 YTL demek.
VAPUR VE OTOBÜS DE PARALI
Senaristinize söyleyin başınıza vapur, deniz otobüsü falan çıkarmasın. Çünkü o da paralı. Teyzem filminde Üftade’nin (Müjde Ar) yeğeni Umur’a en çok kimi sevdiğini sorduğu gibi bir sahne için vapurun saatine 500 YTL artı KDV ödeyeceksiniz. Neyse ki üçüncü saatten sonra indirim almaya başlıyorsunuz, saati 375 YTL’ye düşüyor. Yolcuları rahatsız etmemek için gemiyi toptan da kiralayabilirsiniz: 1000 YTL artı KDV. Yapımcınız bonkörse, vapur yerine deniz otobüsü var: 500 YTL kalkış parası, sonraki her deniz milinde 40 YTL artı KDV.
Senaryo bu ya, tutar havaalanında da geçebilir. Terminalde içli bir ayrılık sahnesinin ederi, iki saate kadar 473 Euro. İç hatlar olmaz, filmin kahramanı yurtdışından geliyor derseniz, dış hatlar terminali daha pahalı tabii: 964 Euro. Tam gün çekim yapana damping var: 10.568 yerine sadece 3.415 Euro!
HAVAALANI EURO’YLA
İstanbul Metrosu’nda da film çekmek bedelli, fakat saat üzerinden bir tarifeye tabi. İstasyon ve vagonlarda çekimin saat bedeli 500 YTL artı KDV. Fakat vagonu ya da istasyonu, yolcular olmadan çekmek isterseniz o zaman mesai dışı saatleri bekleyeceksiniz.
Filminiz otobüs garajında ya da gazhanede geçiyorsa, muhatabınız İETT: Günlük 1000 dolar artı KDV. Kinetix’in spor ayakkabı reklamındaki gibi otobüs kullanmak isterseniz, saati 300 YTL. Ama asıl ilginci tünel ve tramvay çekimlerinde: Römorksuz tramvaya razıysanız saatine 1000 tam bilet, ille de römorklu tramvay isterseniz saatine 1500 tam bilet ödeyeceksiniz. Çekiminizi mesai dışı saatlerde yapacaksanız bu rakam 1700 tam bilet, artı KDV’ye çıkıyor.
HAVADAN ÇEKİM BEDAVA
İstanbul Kanatlarımın Altında gibi Beyoğlu’nda çekilen bir filminiz varsa yandınız. Filmde Hezarfen Çelebi’nin Galata Kulesi’nden atladığı gibi bir sahne için Beyoğlu Belediyesi’ne saatte 400 YTL ödeyeceksiniz. Eğer yerli bir yapım olduğunuzu belgelerseniz yüzde 50 indirim kapıyorsunuz. Hele hele senaryolu film değil de, belgesel çekecekseniz indiriminiz yüzde 75’e varıyor.
Buna mukabil araçlı çekimlerde yüzde 50 fark ödemek zorundasınız. İtfaiye, çöp kamyonu gibi ekstra istekleriniz varsa bunlar için ayrıca bütçe ayırmanız gerek. Ne olacak canım, kimsecikler görmeden bir köşede çekiveririz filmi de diyebilirsiniz. Bu hakkınız. Ama yakalanırsanız yüzde 50 cezalı bedel ödemeyi göze almanız lazım.
Bütün bu tarifelere rağmen İstanbul’u havadan çekmek hálá bedava. Kuşbakışı gökdelen görüntüleriyle hatırlayacağınız Organize İşler filmi için para ödenmemiş. BKM Genel Müdürü Zümrüt Arol Bekçi "Valilik ve emniyet filmimize destek veriyordu. Havadan genel mekanları çektik. Onun için herhangi bir bedel ödemedik" diyor. Ama elinizi çabuk tutun. Görüştüğümüz yetkililer İstanbul Valiliği’nin de kendisine bağlı yerlerde çekim talepleri için bir hazırlık içinde olduğunu söylüyor.