İstanbul Tadı

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Tadı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2004 00:00

LAURA Bush hiç Türk edebiyatı okumamış, hatta bir ara kafası karışmış, ‘Binbir Gece Masalları acaba Türk müydü?’ diye sormuş.Başkan Bush ise nihayet son dakikada ve muhtemelen de eşinin Türkiye hakkında hiçbir şey bilmediği ortaya çıktıktan sonra ayıp olmasın diye Orhan Pamuk’u hatırlamış.Amaç fark yaratmaksa, ben olsam Moby Dick’in yazarı Herman Melville’in Amerika gibi oryantalizmin hiç moda olmadığı bir ülkeden çıkıp seyahatnamesinde İstanbul hakkında yazdıklarını (1851) verirdim Bush’un eline. Gerçi belki Blair biraz alınırdı, zira Herman Melville, Galata Köprüsü’nü Londra köprülerinden çok daha etkileyici bulduğunu yazmıştır. Yine Amerikalı romancı John Dos Passos’un gazeteci olarak geldiği ‘İşgal İstanbul’u’nda Pera hakkında yazdıklarını okumalıydı Bush, NATO buraya gelmeden önce. * * *Bana kalırsa Bush çiftinin danışmanlarında hata var. Amerikalı bir çiftin Türk kitabı okumamasında hayret edilecek bir taraf yok. Amerika bir yüzeysellikler ülkesi, ‘ılımlı İslam’ diye tutturmaları bu yüzden. Türkiye’nin farkının Kemalist aydınlanmayı geçirmiş bir Müslüman ülke olduğunu kavramaları bu yüzden zaman aldı. Fransızlar ise Amerikalılardan farklı bir kültür. ‘Türkiye’yi AB’ye mutlaka alın’ diyen Başkan Bush’a Fransa Cumhurbaşkanı’nın sinirlenmesi bu yüzden. Fransızlar AB içinde bağımsız duruşu simgeler, Amerikalıların işlerine karışmasını sevmezler. Fransa’da geçen yüzyılın büyük lideri De Gaulle, Amerika’nın Truva atı diye gördüğü İngiltere’nin AB üyeliğini iki kez veto ettiyse bu yüzden. Madem ki Laura Bush’tan yola çıktık, biz iyisi mi edebiyat alanında kalalım. Mercure de France, Fransa’nın iyi yayınevlerinden biri. Küçük Mercure kitapları dizisinde orijinal bir fikir geliştirmişler. Kent rehberleri dizisinde her şehri orayı yazan edebiyatçılardan yaptıkları alıntılarla anlatmışlar. Aynısını İstanbul için de yapmışlar ve ortaya ‘İstanbul Tadı’ adındaki kitapçık çıkmış. * * *Editörler kitaba Türkiye’den hangi edebiyatçıları alıntılamış, şimdi de ona bakalım: Latifi’nin Saray Bahçesi anlatımı (1520), Sait Faik’in adalar üzerine yazdıkları, Almanyalı Türk Emine Sevgi Özdamar’ın ‘Dönüş’ öyküsü ile ‘Avrupa ve Asya’sı, Orhan Veli’nin ‘İstanbul’u Dinliyorum’u, Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’inden bir bölüm, Nazım Hikmet’in ‘Ben ki İstanbulum’u, Enis Batur’dan ‘Kozmopolitizmin Güzel Yılları’ alıntısı, Yaşar Kemal’in ‘Ve Deniz Kızdı’sından bir bölüm, Orhan Pamuk’tan ‘Boğaz’ın Suları Çekildiğinde’ alıntısı, Küçük İskender’den İstanbul gecelerinden biri şiir, Abdülhak Şinasi’den ‘Yalılar’, Nedim Gürsel’den ‘Kayıkhane’deki Yunus’, Vivet Kanetti’nin Turuncu Kayık’ında anlattığı Bebek, Artun ve Beyhan Ünsal’ın yemek kitabından bir İstanbul alıntısı. ‘İşgal’ bitti. Yaşasın İstanbul Tadı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!