İstanbul hayatımızdan çalıyor

Güncelleme Tarihi:

İstanbul hayatımızdan çalıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2005 00:00

Bundan rakam vermek istemeyeceğim kadar uzun sene önceydi. Üniversite birinci sınıfta öğrenciydim.Evi bana çok yakın olan, haftanın birkaç gecesi birbirimizde kaldığımız yakın arkadaşım Elif ise büyük bir azim ve idealizm ile Güzel Sanatlar sınavlarına hazırlanıyordu. Geceleri birbirimizde kaldığımızda derslerimizi çalışıyor, arada sohbete dalıyorduk. Bol bol tatlı yediğimizi de hatırlıyorum.Uzun uzun gelecekle ilgili konuşurduk. Ne yapmak istediğimizden, nasıl bir hayat beklediğimizden, nasıl olmamız gerektiğinden...Elif şöyle özetlemişti amacımızı: ‘Hayatımız o kadar dolu ve hareketli olsun ki, birbirimizi görmek için zaman ayırmak durumunda kalalım.’Evet, ev hayatımız, işimiz, hobilerimiz, sosyal aktivitelerimiz, koşturmacalarımız o kadar olsun ki, birbirimizi görmek ödülümüz olsun...Ve işte bahsettiğimiz yaşlara geldik. Şöyle bir bakıyorum durumumuza... Gerçekten de onu ve diğer yakın arkadaşlarımı görmek ödül oldu benim için. Hem de sıkı bir ödül! Bir taraftan da hayatıma bakıyorum, ne yapıyorum diye. Bazen gerçekten çok şey yapıyormuşum gibime geliyor. Bazen de hiçbir şey yokmuş gibi! Ev var, çok ağır olmasa da iş var. Ama başka bir şey yok!Tabii ki çocuk ciddi bir şekilde zaman dolduruyor. Ya da başka zamanlardan çalıyor. Ama görüyorum ki, kendime özel yaptığım tek şey, birkaç arkadaşımı görmekmiş.İSTANBUL’DA KALANLAR VE TERK EDENLERBilseydim, o zamanlar için daha büyük hayaller kurardık!Kimi zaman bunun sorumlusunun İstanbul olduğunu düşünüyorum. O kadar büyük, karışık ve seçenekli oldu ki, insanın kendisini yetersiz hissetmesine neden oluyor. Deli gibi bir koşturmaca, oradan oraya, ama ne oluyor?Hiçbir şey! Kimi zaman İstanbul’da yaşadığını bile anlamıyorsun. Boğazı görmüyorsun, Mısır Çarşısı’nın kokusunu koklamıyorsun, hatta İstiklal’e bile çıkamıyorsun? E niye İstanbul’da yaşıyorsun!!! Sinan’ın bir arkadaşının ailesi taşındı İzmir’e. ‘Deli gibi koşturup, büyük paralarla düşük kalitede bir hayat yaşıyoruz. Ne anlamı var ki o zaman burada olmanın? Bari daha sakin bir yerde daha düzgün ve tadını çıkaracağımız bir hayat sürelim’ diye düşündüler ve basıp gittiler. Kızları ilkokula başlamadan önce deneme senesi yapıyorlar bu seneyi. Çocuk olduktan sonra basıp gitmenin de pek mümkünatı olmuyor. Zaten bizim ailemiz açısından, eşimin de benim de, bu ülkede İstanbul dışında bir şehirde halen yaptığımız işle para kazanma şansımız da yok! Dolayısı ile biraz daha bu şehre mahkumuz.Üzücü olan, dünyanın en güzel yenlerinden biri olduğuna inandığım İstanbul’un tadına varamamak. Her bahar yaklaştığında pazar gezmelerini müzelere, eski ve yeni yanlarıyla, değişik taşıtlara binerek İstanbul’a ayırmaya karar veriyor; ama sonra halsizlikten ve tembellik ihtiyacından evden çıkamıyoruz.Ama bu sefer azimliyim. Bu sefer pazarları kendim de İstanbul’u tadacağım; oğluma da tattıracağım...Okulların açılmasına 5 kala...Okulların açılmasına az kaldı. Okul diyoruz ama kastettiğimiz sadece ilköğretim okulları değil, yaz tatiline giren yuvalar da açılmak üzere. Bir kısım eğitim kurumu eylülün 5’inde, bir kısmı da 12’sinde çocuklarımızı kapmaya hazırlanıyorlar. Peki çocuklarımızı nasıl hazırlamalı, tatilin bittiğini onlara nasıl anlatmalıyız? Belki kendi çocukluğunuzdan hatırlarsınız. Anneniz ya da babanız okulların açılmasına bir süre kala sizi havaya sokmak için çeşitli denemelerde bulunmuş; sizi erken yatırmaya ve erken kaldırmaya başlamışlardır. O zamanlar belki sinir olurduk bu hallerine ama birer anne baba olarak şimdi biz de benzer taktikler ve çalışmalar içine girmiş durumdayız. Çocuğunuzun yuva veya birinci sınıf tecrübesi olsa bile uzun tatil döneminden sonra birden disiplin altına girmek onu ne kadar memnun edecek bilemeyiz. Ne kadar uyumlu bir karakteri olursa olsun, bu düzene birden adapte olmasını bekleyemezsiniz. Pedagoglar okullar açılmadan önce çocuklarımızı ufak ufak hazırlamanın yardımcı olacağına inanıyorlar. Unutmayın, okuldan önce ne kadar hazır olursa, okula alışma süreci de o kadar kolay olur.İşte ipuçları...HÁLÁ TATİLDE OLDUĞUNU UNUTMAYINUnutmayın çocuğunuz halen tatilde ve eğlenme dinlenme hakkı tam gaz devam ediyor! Tatil dönemi çocuk için dinlenme, enerji toplama ve farklı alanlara yöneltilerek ders stresinden uzaklaştırma amacıyla değerlendirilmeli. Böylece yeni bir eğitim öğretim yılına başlayan çocuk daha enerjik ve istekli olur. Çocuğunuz son güne kadar tatilde olduğunu hissetsin. Okul başlıyor stresine sokmayın.TATİL GÜNLÜĞÜ TUTABİLİRTatil anılarını daha sonra arkadaşları ve öğretmenleriyle paylaşması için bir günlük tutması ve fotoğraf çekmesi için ona fikir verin ve ihtiyacı olan materyalleri sağlayın. Bu şekilde tatilin son günlerini dolu dolu yaşayacağından emin olabilirsiniz.ZİHİN EGZERSİZLERİ HAZIRLIK OLURHer gün bir saati okul yılı içerisinde tekrarlamak istediği konulara ayırın. Böylece gelecek yıl için iyi bir hazırlık yapmış olur. Zihinden problemler çözmesi ve eğlenceli matematik bulmacaları için onu heveslendirin. Bunlar çocuğunuzu sıkmayacağı gibi, matematik gibi konularda merakının oluşmasına yardımcı olur.AYLIK DERGİLERİ OKUYABİLİRÇocuk dergisi, bilimsel dergi veya başka bir dergiyi takip etme konusunda destek olun. Okumayı öğrenmemiş olsa bile dergiler görsel olarak onu çok iyi doyurur. Ayrıca ilerisi için okuma alışkanlığı kazanır. KISA SÜRELİ KAMPA GİDEBİLİRTatiller aile içi ilişkileri yakınlaştırma ve birlikte geçirilen zamanı artırma açısında önemli. Bir yandan da çocukların bireysel programlara ve spor aktivitelerine katılmaları yararlı. Çünkü bu şekilde anne-babasından ayrı kalabilme ve yaşıtları ile iletişim kurma becerilerini geliştirir. Günübirlik, birkaç günlük veya bir haftalık programları öneriyoruz.YAPAMADIKLARINIZ İÇİN SON HAFTALARArtık elinizde sayılı gün olduğundan yaz başından beri beraber yapmayı planlayıp yapamadığınız bir şeyler varsa onlara zaman ayırın. Bu kısa bir seyahat de olabilir, bir hayvanat bahçesi ziyareti de. Mutlaka babasıyla ve diğer aile büyükleri ile dolu dolu zaman geçirmesini sağlayın. UYKU DÜZENİNE ALIŞTIRINOkula bir hafta kala uyku düzenini de oturtmak için (gece geç yatıyorsa) denemelerde bulunun. Gerekirse sabahları biraz daha erken kaldırın ki gece daha çabuk uykusu gelsin. Yemek saatlerinde düzensizlik varsa düzene sokmak ve kahvaltı sistemini oturtmak için de bu hafta iyi. SINIF ARKADAŞLARINI HATIRLASINDaha evvel okula veya yuvaya gittiyse, sınıf arkadaşlarını tek tek hatırlama zamanı geldi demektir. Arkadaşlarıyla yaptıklarını ve eğlenceli anılarını hatırlatabilirsiniz. Arkadaşlarını ne kadar özlediğini fark etmesini sağlayıp, onlara anlatacak ne kadar çok macerası olduğunu söyleyerek onu heveslendirmeniz önemli.ANNEMİN KÖŞESİPeriyodik anne-kız aktiviteleriBu köşenin önemi yaş ilerledikçe ortaya daha iyi çıkıyor sanırım. Hani ana-kız durumları açısından yani... Sanıyorum ki sorunlu olan ana kız ilişkileri bile yaşlar ilerleyip kişiler olgunlaştıkça daha iyiye gidiyor. Yoksa sadece filmlerde mi böyle oluyor?! Bence belli dönemlerde anne ve kızları ortak bir şeyler yaparlarsa çok iyi olur.Mesela her gün telefonda konuşulsun.Haftada bir gün yemeğe çıkılsınAyda bir gün sinemaya, tiyatroya ya da gece gezmesine gidilsin.Senede bir gün beraber seyahate çıkılsın. Neresi olursa olsun, fark etmez. Beş senede bir gün beraber güzellik operasyonu yapılsın. Oh ne álá ne álá Mualla!!!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!