Ä°stanbul’daki 237 hamamın 60 tanesi çalışıyor, 10 sene içinde 10 tane kalmasın diye uÄŸraşıyoruz

Güncelleme Tarihi:

İstanbul’daki 237 hamamın 60 tanesi çalışıyor, 10 sene içinde 10 tane kalmasın diye uğraşıyoruz
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 01, 2005 00:00

Herkesin SPA, SPA diye tutturduÄŸu bir dönemde otel yatırımcılarını ikna edip, bin metrekarelik hamamlar yaptılar. Müge Hansoy Kınacı, Esin Sözer ve Murad Denizaltı’nın on yıl önce kurduÄŸu Arketipo Design, turizm konusunda uzmanlaÅŸmış bir iç mimarlık ÅŸirketi.Bugüne kadar hepsi beÅŸ yıldızlı yirmi otel tasarladılar. Ä°lk günden beri Türk hamam kültürüne sahip çıkmaya çalışıyorlar. En son yaptıkları Rixos Hotel Premium Belek’in hamamı bu konuya son noktayı kodu. Bin bir gece masallarını anımsatan, Osmanlı saray hayatına gönderme yapan, 800 metrekareye yayılan hamamda bir ılıklık, bir büyük ve iki küçük hamam bulunuyor. Localar, altın varaklı kubbeler, çinilerle süslü çeÅŸmeler, tüller, kumaÅŸlar, minderler, fıskiyeli küçük havuzlar, canlı ney müziÄŸi ve mangalda piÅŸen kahveler gibi detayların hakim olduÄŸu hamam göreni hayran bırakıyor. Arketipo Design hamam konseptini ülke sınırlarının dışına çıkardı; yakında Londra ve Moskova’daki Türk hamamı inÅŸaatları baÅŸlıyorlar. Önümüzdeki yıl ise Ä°stanbul’un göbeÄŸine çok büyük bir hamam yapacaklar. Malum SPA’lar son günlerde hayli moda. Türk otelleri de bu modaya uydu, hamam alanlarını küçülttü, SPA’ları geniÅŸletti. Ama siz tam tersini yaptınız. Neden? Esin Sözer: Çünkü hamam bizim kültürümüzde geniÅŸ yer tutuyor. Bence hamamsız bir Türk oteli olmamalı. Son günlerde SPA kültürüne çok fazla yatırım yapılıyor. Hamam kültürü ise ihmal ediliyor. Biz boÅŸluÄŸu gördük ve sahip çıkmak istedik. Yaptıkça talep arttı. Turistler ilgi gösterdiÄŸi için turizm yatırımcıları da bizi destekledi. Hamam’ı modernize etmek gibi bir çaba içine girdiniz mi? SPA ile birleÅŸen bölümleri var mı? - Müge Hansoy Kınacı: Modernize etmek gibi bir amacımız olmadı. SPA bölümleriyle hamamı birbirinden ayırdık. Ama yurtdışında yapmayı düşündüğümüz projelerde bir arada olacağız. Oralarda SPA’yı Osmanlı mimarisi ile yorumlayıp hamamın içine ekleyeceÄŸiz. Ä°STEYENE DANSÖZ Projeleriniz için hangi hamamları incelediniz? - Murad Denizaltı: Ä°stanbul’daki bütün hamamları inceledik. Topkapı, Dolmabahçe, Galatasaray ve Savarona Yatı... Savanora bizim anahtar projemizdi. O gemide çok güzel bir hamam var. AraÅŸtırmalarımız sırasında hamam kültürümüzün ne kadar yok olduÄŸunu daha yakından gördük. Ãœzüntümüz ve azmimiz iki katına çıktı. Ä°stanbul’da 237 tane hamam varken ÅŸu anda bunların 60 tanesi çalışıyor. Önümüzde 10 seneye kadar 10 tane kalacak diyorlar. Hamamlar yöre halkının çabalarıyla ve bazı vakıfların çabalarıyla ayakta kalıyorlar. Hamamı bir hafta sonu aktivitesine, iÅŸ çıkışı terapi merkezine çevirmek lazım. Özellikle 12 milyon nüfuslu Ä°stanbul’un buna çok ihtiyacı var. Bu yüzden gelecek sene Ä°stanbul’da yeni bir hamam yapacağız. Yatırımcı ile anlaÅŸtık. Yer konusu da önümüzdeki ay netleÅŸecek. Bununla birlikte eski hamamlar da canlanacak diye düşünüyorum. Bu konuda öncülük yapmak istiyoruz. Sizce hamamın sırrı nedir? - E.S: Hamam insanın ruhunu okÅŸayan bir ritüel. Bir günlüğüne de olsa kendini sultan gibi hissediyorsun. Masalsı bir his. Biz bu hissi geliÅŸtirmek için çalışıyoruz. Neler yapıyorsunuz? - E.S: Kadife perdeler, tüller sarkıyor, mumlar ve tütsüler yanıyor. Eski hamamlardaki kahve köşelerini aynen uyarladık. Her daim ÅŸerbet ve taze meyveler var. Bir taraftan ney çalıyor, hafif yiyecekler sunuluyor. Herkesle özel olarak ilgileniyor. Gelin Hamamı, Damat Hamamı gibi seremonileri de unutmadık. Ä°steyen hamamı kapatabiliyor. Dansöz de çıkar, dolma da yenir, içki de içilir. Biz bu tür aktivitelerin yapılması için gerekli alanları yaptık.Otel hamamlarının tam olarak hamam kültürünü yansıtmadığı söylenir. GirdiÄŸinizde soÄŸuktur, buhar yüzünüze çarpmaz... Bu konuda bir önlem aldınız mı? - M.H.K: Hamam mimarisi çok önemli. Åžu anda otellerin birçoÄŸunda bir kare plan alınmış, ona bir tonoz konulmuÅŸtur. Haliyle buz gibi olur. Morg gibi... Rutubet de kokar üstelik.- M.D: Aslında otel iÅŸletmesinde hamam para kazandıran bir iÅŸletme deÄŸil. SPA ve masaj kazandırır. ‘Hamam var mı var’ demek için yapıyorlar. Bizim konseptte misafirleri masajdan önce hamama çekmeyi hedefledik. Burada gevÅŸe, kirlerinden arın sonra masajını ol. Bizim hamamlar, saray hamamı gibi. Bir kere geldikten sonra alışkanlık yapıyor.Otel sahiplerini nasıl ikna ettiniz? - E.S: Zor oldu. Yatırımcı ‘Ben o kadar büyük yere restoran yaparım’ diye düşünürdü. Yaptığımız örnekler yüzünden durum deÄŸiÅŸti. Åžimdi gelenler ‘Hamam olacak deÄŸil mi’ diyor. Hamama ayrılan yerlerin büyüklüğü eskiden 500 metrekareydi, ÅŸimdi 2000-3000 metrekare olmaya baÅŸladı. Ä°ÅŸletmeciye geri dönüşü çok iyi. Kar ediyorlar.Bu konsepti yurtdışına da taşıyorsunuz deÄŸil mi? - M.D: Evet. Moskova’da 4000 metrekarenin üzerinde bir projemiz var. Çok büyük bir bölümü hamam olacak. 2006’da açacağız. Yatırımcısı Türk. Benzer bir projeyi Londra’da da sürdürüyoruz. Yaptığınız hamamların ortak bir ismi var mı?- E.S: Bir ismi yok. Türk hamamı zaten bir marka. Müge Hansoy KınacıBU HAMAMLARDA PLASTÄ°K TERLÄ°K YOKHamam kültürüyle birlikte Türk bakır el sanatının da neredeyse yok olduÄŸunu gördük. Ãœreticilerle tek tek görüşüp, özel taslar yaptırdık. Eskiden kadınların sabunlarını keselere koyduÄŸu bakır kaplar varmış, onlardan yaptırdık. Çok özel peÅŸtamallar, nalınlar ve sabunlar ürettirdik. Hamamlara plastik veya havlu terlikle girmek yasak.Step Collection’dan yeni seramik koleksiyonuBeymen Home, PaÅŸabahçe ve Tepe Home gibi firmalara dekoratif seramik objeler tasarlayan Step Collection, 2005-2006 Sonbahar Kış Koleksiyonu’nda MaÄŸma, Anadolu Etnik Gold-Bronz, Zümrüt ve Osmanlı Rüzgarı serileri ile yaÅŸadığınız tüm mekanlar için objeler sunuyor. Özel sırlama tekniÄŸi ile üretilen MaÄŸma serisinde birbirine yumuÅŸak geçiÅŸler yapan kırmızı, sarı ve turuncu tonları kullanıldı. Anadolu Etnik Gold-Bronz koleksiyonunda Anadolu topraklarının yüzyıllar boyu ürettiÄŸi formlar ve renkler modern yorumlarla sunuluyor. Zümrüt Serisi’nde ise sadakatin, umudun ve inancın simgesi olan zümrüdün tonları kullanılırken Osmanlı Rüzgarı serisi çini ve seramik eÄŸitimi almış bir ekip tarafından yaratıldı. Step Collection ürünlerini yukarıdaki maÄŸazalar dışında Ä°zmir’deki satış noktasında da bulabilirsiniz. Anadolu Cad. No: 11 41/D ÇiÄŸli/Ä°zmir, T: 0232 386 13 14, W: www.stepcollection.comÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!