Reha ERUS
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2005 00:20
Luca Cordero di Montezemolo, İtalya’nın en önemli, en ünlü işadamı. Öncelikle otomobil üreticisi Fiat Grubu’nun Başkanı. Ayrıca Ferrari ve Maserati otomobil fabrikalarının başkanı ve CEO’su. 2004 yılından beri de İtalyan Sanayiciler Konfederasyonu Confindustria’nın Başkanı.
Bu yıl Financial Times Gazetesi tarafından ‘Dünyanın En Güçlü Sanayi Yöneticileri’ arasında gösterildi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ona Legion d’Honneur nişanı verdi. Montezemolo’nun saydıklarım dışında o kadar çok firmada danışmanlığı veya yönetim kurulu üyeliği de var ki, saymakla, sıralamakla bitmez. Ünlü işadamı, kasım ayında İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi’nin Türkiye’ye yapacağı ziyarete 500 işadamıyla birlikte katılarak iki ülke arasındaki ortaklığın daha da gelişmesini sağlamak için Türk sanayicileriyle masaya oturacak. Ama önce Ferrari otomobil fabrikalarının patronu olarak, 21 Ağustos’ta Formula 1 İstanbul Grand Prix’si için gelecek Türkiye’ye. Montezemolo, Türkiye ziyaretlerinden önce Hürriyet’i Maranello’daki Ferrari fabrikasında kabul etti ve fabrikanın birçok yasak bölgesini gezmemize izin verdi.
n Sayın Başkan, siz Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone’un İstanbul Grand Prix’si için geliştirdiği projeye ilk destek verenlerdensiniz.
- Bu röportaj beni İtalya adına çok mutlu ediyor. İstanbul Grand Prix’si öncesi Ferrari’nin, Fiat’ın ve başkanı olduğum İtalyan Sanayiciler Konfederasyonu’nun Türkiye ile ilgili görüşlerini, çok sevdiğim ülkenizin halkına iletmeyi bir borç bilirim. Çünkü Türkiye olağanüstü bir ülke. İtalya’ya her yönden yakın. Sadece dinamik ve enerjik değil aynı anda inanılmaz derecede büyüyen, özellikle ekonomide parlayan, kıskandıran bir güç.
n Ferrari’nin son dönemlerde Formula 1’de aldığı olumsuz sonuçlar var. Bunu neye bağlıyorsunuz? Siz mi gerilediniz yoksa rakipleriniz mi gelişti?
- Hayır. Bana göre Formula 1’de ardı ardına elde ettiğimiz 6 şampiyonluğun kazanılması ki, bu hiçbir eküriye bugüne kadar nasip olmadı, bu yıla biraz güçlüklerle başlamamıza neden oldu. Belki bir dikkat dağılımı. Bazı teknik problemlerimiz de var. Ayrıca sürekli biz kazanacağız diye bir şey yok. Yine de umarım teknik sorunlarımızı çok inandığım teknisyenlerimiz kısa zamanda halleder.
n Üç hafta sonra İstanbul pistinde olacaksınız. Pilotlarınız Michael Schumacher ve Rubens Barrichello da heyecanlı Türk seyircisi önüne çıkacak.
- Ferrari’nin Türkiye’de çok taraftarı olduğunu biliyoruz. Bunu bize gönderilen mektuplarda, mesajlarda görüyoruz. Türk basınını da yakından izliyoruz. Zira yıllardır
Koç Ailesi aracılığı ile TOFAŞ sayesinde Türkiye’de başarıdan başarıya koşuyoruz. İstanbul’da ekibimiz yine şeref kürsüsünün en üst basamağına çıkmak için mücadele edecek. İstanbul yarışını kazanıp, Türk taraftarlarımıza İstanbul’da bir hediye vermeyi amaçlıyoruz. Gerek Schumacher ve gerekse Barrichello bunun bilincinde.
SORUN PİLOTLARDA DEĞİL LASTİKLERDE
Söz Schumacher ve Barrichello’dan açılmışken. Biraz pilotlarınızdan bahseder misiniz?
- Michael Schumacher’i fazla anlatmaya gerek yok. Formula 1 tarihinde en çok zafere imza atan sürücü. Ne var ki lastik sorunu nedeniyle şu sıralar eski rutin başarısını pek gösteremiyor. Ama bu onu dünyanın en güçlü Formula 1 sürücüsü olmaktan alıkoymuyor. Barrichello da Michael Schumacher’i gerek pistte, gerekse pist dışında tamamlayan çok yetenekli, özverili ve takım oyuncusu bir direksiyon. Ama inanın bu sezon sorunumuz sürücüler değil. Lastikler maalesef.
n Peki gelecek için ilgilendiğiniz bir sürücü var mı?
- Şu anda dünyanın en büyük sürücüsüne, en değerli tulumu giydiriyoruz. Yani Michael Schumacher’e. Barrichello da inanılmaz uyumlu. O halde başka bir sürücü ile ilgilenmemiz için bir neden yok.
n Tamam, Türk taraftarlar ilk İstanbul Formula 1 yarışmasında büyük ölçüde Ferrari’yi destekleyecekler. Ama asıl İtalya’dan ne kadar taraftar gelecek?
- Bunu söylemek güç. Ancak Ferrari’nin çok büyük taraftar kitlesi var. Sadece İtalya’da değil. Örneğin geçen yıl Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Şanghay Grand Prix’sinde o kadar çok ‘Şahlanan At’lı kırmızı bayrak vardı ki, kendimizi İmola’da veya Monza’da hissettik. Bence İstanbul’daki bu yeni pistin etrafında da on binlerce kırmızı Ferrari bayrağı dalgalanacak. Şahlanan At bayrakları arasında, Forza Ferrari tezahüratları duymayı düşlüyorum. Çünkü klasik Ferrari taraftarı coşkuludur, ateşlidir, heyecanlıdır. Unutmayalım, Ferrari sadece bir kırmızı yarış otomobili değil aynı zamanda bir lüks binek otomobili.
n Siz İstanbul’a gelecek misiniz? Yarış sırasında çok heyecanlandığınızdan Grand Prix’leri pek izleyemiyorsunuz.
- Canı gönülden istiyorum. Çünkü İstanbul bir ilk.
n Ferrari bu sezonu nasıl kapatır? 7. şampiyonluk için hálá bir umut var mı?
- Teknisyenlerimiz lastik sorununu hallederse, hedef sezon bitmeden birkaç Grand Prix kazanmak. Teknisyenlerimiz bana sorunun üstesinden geleceklerini söylediler. Tabii Bridgestone lastiklerinden alacağımız destek büyük etken olabilir.
n Son olarak, Ferrari sizin için ne anlam taşıyor?
- Ferrari benim hayatım. Yetmez mi?
ÖZEL TURLA GEZİLEN FABRİKA
Yılda sadece 4 bin otomobil üreten, müşterilerini büyük bir özenle seçen Ferrari’nin fabrikası, İtalya’da Modena kenti yakınındaki Maranello’da bulunuyor. Maranello, tümüyle Ferrari’yle nefes alıp veren, 15 bin nüfuslu bir kasaba. Kasabada Ferrari fabrikasında çalışmamış kimse yok gibi. Dünyanın dört bir yanından turistler İtalya’nın bu bölgesine, prestij otomobilleri Ferrari, Maserati, Lamborghini’nin yapıldığı yerleri görmeye geliyor. Maranello’da turistler için Ferrari fabrikası turları düzenleniyor. 20. yüzyıl başındaki ünlü otomobil yarışçılarından Enzo Ferrari, 1929’da kurduğu Ferrari’nin yüzde 50 hisselerini 1969’da Fiat’a sattı. Onun ölümünden (1988) sonra, Ferrari’nin yüzde 90’ı Fiat’ın eline geçti. Maranello’daki fabrikada 2 bin kişi çalışıyor. Tek bir otomobilin iç döşemeleri için üç-dört inek derisi kullanılıyor. Her motor büyük bir özenle şasiye yerleştiriliyor. Ve elle üretilen tek bir Ferrari’nin fabrikadan çıkması hálá birbuçuk ay alıyor. Ama bazı modeller için birbuçuk iki yıl beklemek gerekiyor.
KASIMDA CUMHURBAŞKANIMIZ VE 500 İŞADAMIYLA TÜRKİYE’YE GELİYORUZ
Bu sene sonunda yine Türkiye’ye geleceksiniz öyle değil mi?
- Evet. Kasım ayında Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunacak Cumhurbaşkanımız Carlo Azeglio Ciampi ile birlikte İtalyan Sanayiciler Konfederasyonu olarak 500 kadar işadamını götüreceğiz. Bu misyona yaklaşık 300 firma katılacak. Küçük, orta ve büyük firmaların Türkiye pazarına girmelerini ümit ederek teşvikte bulunacağız. İtalya ile Türkiye arasında inanılmaz bir işbirliği var. Birçok İtalyan firması Türkiye’deki yatırımlarından çok memnun. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Geçen hafta konu ile ilgili Cumhurbaşkanımızla görüştüm. Kendisi de Türkiye gibi dost bir ülkeye gidecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
n İtalya, Türkiye’nin dış ticaret hacminde Almanya’nın ardından ikinci sırada. Türkiye ziyaretinizdeki beklentiler neler?
- Bizim hedefimiz birinci partner olmak. İkili ilişkilerle bunu başarabiliriz. Sadece Fiat, Pirelli, Telecom Italia, Tim, Lombardini, Merloni, Unicredito Bankası değil, küçük ve orta girişimcilerin de Türkiye’ye yatırım yapmasını istiyoruz ve sağlayacağız.
n Türkiye için 3 Ekim çok önemli. AB ile üyelik müzakereleri başlayacak.
- Hükümetimiz kadar başkanlığını yaptığım İtalyan Sanayiciler Konfederasyonu da Türkiye’yi bu konuda içtenlikle destekliyor. Zaten Türk İşadamları Derneği TÜSİAD ile bu konuda sürekli dirsek temasındayız.
FERRARİ STORE’LAR GELİYOR
İstanbul Grand Prix’sinden bir-iki gün önce, Ferrari Store’larımızdan Türkiye’de de açacağız. Bunlar, Ferrari markalı kıyafetlerin, şapkaların, aksesuvarların satıldığı dünyaca ünlü mağazalarımız. Bu, Ferrari’nin Türk pazarına nihayet doğrudan girmesi demektir. Türkiye’de futbol kulüplerinin bu tür mağazalarının çok büyük ilgi gördüğünü biliyoruz. Eminim Ferrari Store da Türk meraklılara yeterince keyif verecektir.
Başbakanlık istemiyorum işadamı kalmak istiyorum
S
izin siyasete atılacağınız haberi Türkiye’ye kadar uzandı. Söylentilere göre Başbakan Berlusconi, Cumhurbaşkanı olursa sizi Başbakan adayı olarak gösterecekmiş.
- Söylenti mi? Belki Türkiye’de olabilir ama bu söylentiler İtalya’da pek duyulmadı. Yok şaka bir yana, ben işadamıyım. Ve işadamı kalmak isterim.