İstanbul’da boşa koşturmaca

Güncelleme Tarihi:

İstanbul’da boşa koşturmaca
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2012 00:00

Liam Neeson’ı Eminönü sokaklarında koşturan film olarak hayatımıza giren ‘Takip: İstanbul’, nihayet sinemalarımıza geldi. Yapımcılığını Luc Besson’ın üstlendiği film karısı, peşindeki adamlar tarafından kaçırılan eski CIA ajanının ailesini kurtarma hikâyesini konu alıyor. Aksiyon klişeleriyle dolu olan sıradan bir senaryoya sahip olan Takip: İstanbul, şehrimizi Eminönü’ne sıkıştırdığı için de puan kaybediyor.

Haberin Devamı

TAKEN 2
TAKİP: İSTANBUL
Yön: Olivier Megaton
Oyn: Liam Neeson, Maggie Grace, Famke Janssen
Tür: Dram
Süre: 91 dk.


Ne kadar da meraklanmıştık bu film için.
İlkini çok sevdiğimiz Taken’ın devamı İstanbul’da çekilecekti.
Liam Neeson’ı burada film çekerken görmek bile bir başkaydı.
Neeson önce korkmuştu İstanbul’da çekim yapmaya, çekimleri başladıktan sonra da şehrin elini kolunu sallayarak gezebileceği kadar güvenli bir yer olduğunu söylemişti.
Çekimleri izlemeye gittiğimde ekip hayli keyifliydi.
Sıra filmin kendisini beklemeye kalmıştı.
Keşke sonuç bu kadar da hayal kırıklığı olmasaydı!

/images/100/0x0/55eac192f018fbb8f894b0b1

BU KEZ MILLS’İN KARISI KAÇIRILIYOR

Haberin Devamı

Bu kez parçalanan bir aile hikâyesiyle başlıyor her şey.
İlk filmden kızına aşırı düşkün olduğunu bildiğimiz Bryan Mills bu kez kızının yeni erkek arkadaşıyla olan ilişkisini sorgulamak üzere sıkça eski eşini ziyarete gidiyor.
Eski eşler arasındaki yakınlaşma, kızlarının da yardımıyla tüm ailenin İstanbul’da buluşmasıyla sonuçlanıyor.
İlk filmde Bryan Mills’ın kızını kaçıran ve yine Mills tarafından öldürülen çetenin baş elemanının babası, bu sefer intikam için Mills’in karısını kaçırıyor.
Kızının da peşinde olduklarını anlayan fedakar ajan bu sefer kızının yardımıyla ailesine zarar vermek isteyenleri birer birer avlama yoluna gidiyor.
Başrol Mills’te yine Liam Neeson var.
İlk filmde kaçırılan Kim’de pasif bir rolde izlediğimiz Maggie Grace ise devam filminde olayların tam merkezinde aktif bir rol alıyor.
Mills’in eşi olarak yine Famke Janssen kadroda yer alırken, filmin baş kahramanlarından biri de tüm hikâyenin geçtiği İstanbul, daha doğrusu Eminönü.
Paris’ten İstanbul’a taşınan hikâyenin sadece Eminönü, İstanbul hakkında didaktik bilgilerin sunulduğu bir vapur sefası ve Amerikan baskonsolosluğu girişinden başka her şeye benzeyen bir yapıdan başka İstanbul görmemesi üzücü tabii.
Her ne kadar senaryo ana karakterlerin ağzından şehrimize övgüler yağdırsa ve cazibe merkezi haline getirse de görsellikte sınıfta kalıyor.
Kovalamaca ve aksiyon sahneleri Eminönü’nde aynı dar ve eski sokaklarda dönüp dolaşıp, hatta aynı çarşaflı kadınlara odaklanınca Türk izleyicisinde hayal kırıklığı yaratmaya aday haline geliyor.
Filmin yapımcısı senaryoda da ortak imzası olan Fransız sinemacı Luc Besson.
Besson, Yeraltı, Derinlik Sarhoşluğu ve Nikita gibi filmleriyle sinemaseverlerin gönlünde ayrı bir yer edinmişti.
Bu filmlerin hepsi ayrı bir özeldi.
Ancak Besson, zaman içinde yapımcılığa soyundu, belli bir alıcısı olan aksiyon sinemasına yönelerek işin ticari kısmını ön plana çıkardı.
İşte o günden beri izleyicisinde hayal kırıklıkları yaratıyor. Taken 2 de bu hayal kırıklıklarından biri.
Kolombiyalı İntikam Meleği filminden hatırlayacağınız Olivier Megaton’un yönettiği Takip: İstanbul, Eminönü arka fonlu sabun köpüğü eğlenceden daha fazlasını vaat etmiyor ne yazık ki.
Tamamı aksiyondan oluşmasın diye parçalanmış da toparlanmakta olan aile teması ve altı yarı dolu karakterler işin içine katılmış.
Ama bunlar da  eğreti durmaktan öteye gidemiyor.

Haberin Devamı

Umarım yanılırım

İlk Taken’ın bütçesi 25 milyon dolardı ve dünya çapında 227 milyon dolarlık hasılat elde etmişti.
Bu ikinci film için bütçe 80 milyon dolara yükseltildi ama hasılat anlamında ilkinin gerisinde kalma ihtimali yüksek. Umarım bu öngörüm filmde sabun köpüğü aksiyondan başka bir şey göremeyen ve görüntülerdeki İstanbul’u beğenmeyen bir Türk sinema yazarının taraflı görüşüdür ve film istenilen hasılata ulaşır.

SETTEN İZLENİMLER

Taken 2’nin İstanbul’daki çekimlerinde seti ziyaret etmiş ve izlenimlerimi 15 Aralık 2011 tarihli  Hürriyet Kelebek’te söyle yazmıştım.
“Eminönü’nde film setine gideceğim” dediğimde “Taken 2 seti mi, şurada çekiyorlar” diye en ufak detayına kadar anlatmaya başlıyorlar.
40 gün olmuş filmin çekimleri başlayalı. Son bir haftadır Eminönü civarındalar. Bütün esnaf setten haberdar. Aksiyon sahneleri çekiminde her türlü kolaylığı sağlıyorlar.
Filmin Fransız yönetmeni Olivier Megaton (Columbiana ve Transporter 3’den hatırlarsınız), boşuna “Buradaki aksiyon sahnelerini Fransa’da çekemezdik, bu imkânları orada bulamıyoruz” demiyor.
Yıllardır göz ardı edilen Türkiye, yabancı filmlere plato olarak biçilmiş kaftan.
250 kişi çalışıyor ‘Taken 2’ setinde. Çoğu Türk ve daha önce çeşitli setlerde karşılaştığım tecrübeli gençlerden oluşan bir ekip var. İstanbul çekimlerinde işbaşında olan Karma Films iyi bir iş çıkarıyor.
Robert Mark Kamen ve Luc Besson’un kaleminden çıkan ‘Taken 2’nin hikâyesinin yüzde 80’i Türkiye’de geçmekte.
İlk ‘Taken’ filminde baba kaçırılan kızının ardından gidiyordu, bu kez hikâye tersine dönmüş. Eski CIA ajanı Bryan Mills ve karısı esir alınıyor, kızları Kim (Maggie Grace) annesiyle babasını kurtarmak için zorlu bir koşturmanın içine giriyor.
Filmin Bulgaristan, İran ve Irak’taki sahnelerinin çoğu da İstanbul dışında kurulan setlerde çekiliyor. Bugüne dek Karaköy, Eminönü, Balat, Kapalıçarşı, Beyoğlu, Kuruçeşme, Topkapı, Salacak, Dalaman, Göcek ve Köyceğiz’de çekim yapılmış. Ve çekimler sorunsuz gitmiş.
Bryan Mills’i oynayan Liam Neeson’un Türkiye’ye gelip buradaki ortamı gördükten sonra güvenlikle ilgili tüm endişelerini bir kenara bırakarak, koruma bile istemeden çekimlere devam etmesine ve Türkiye’de olmaktan gayet mutlu olmasına şaşmamak lazım.
Neredeyse tamamı Türkiye’de çekilen ‘Taken 2’ başarılı olup, dünya çapında gişe yapsa ne güzel olur. Türkiye hem film platosu olarak hem de turistik açıdan daha iyi algılanır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!