Ä°stanbul bizim Madrid gibi

Azucar Moreno grubunu oluÅŸturan Antonia-Encarna Salazar kardeÅŸlerle, 5 AÄŸustos’ta Ä°stanbul Parkorman’da verecekleri konser öncesi konuÅŸtuk. Salazar kardeÅŸler kariyerleri ve özel hayatları hakkında önemli açıklamalarda bulundular.Â

Profesyonel kariyeriniz kaç yıldır devam ediyor?

- Antonia Salazar: 20 yıldır sahnedeyiz. Bu oldukça uzun bir süre. Çingene kültüründen geliyoruz ve iki kadın olarak çok öne çıkıyor olmamız maço çingene erkeklerinin kabul etmedikleri bir durum. İspanya’da kültürümüz adına saygın bir kimlik kazandık ve bu bizi çok mutlu ediyor.

n Tüm dünyada Eurovision Şarkı Yarışması’yla tanındınız. Bu maceranız sizin için neler ifade ediyor?

- Antonia: Eurovision bazen sanatçılar için çok önemli bir fırsata dönüşebiliyor. Bizim için de çok iyi bir fırsat oldu. Yarışmada söylediğimiz Bandido şarkısı kariyerimizin en büyük çıkışını sağladı.

n Azucar Moreno olarak dünyanın birçok ülkesinde popüler hále gelirken sizi diğer çingene şarkıcılardan ayıran ne oldu?

- Antonia: Cesaretimiz diyebilirim. Çingene kültüründe kadın olarak kendini ortaya koymak çok hoş karşılanmadığı hálde, ailemizin desteğiyle biz bu cesareti gösterebildik. Ama asıl önemli olan çingene kültürünü dünyaya tanıtma misyonunu üstlenmemiz. Özellikle kadın olarak cesaretli olmamız gerekiyordu.

n Carlos Sauro’nın filmi "Gitano"da dünyaca ünlü flamenko dansçısı Joaquin Cortes ile kamera karşısına geçtiniz. Flamenko, Azucar Moreno için ne ifade ediyor?

- Encarna: Çingene kültürüyle flamenko birbirinden ayrı düşünülemez. Bizim için flamenko bir çingenenin tüm coşkusunu ve tutkusunu anlatabildiği en önemli sanat dalı. Yeni şovlarımızda sahneye flamenko gösterisiyle başlıyoruz. İstanbul’daki konserimiz için 5 Ağustos’ta Parkorman’da Los Losada flamenko grubuyla beraber gösteri hazırladık. Azucar Moreno olarak flamenkoya hep önem verdik. Flamenko dansı da sahnemizin bir parçası.

SADECE CÄ°NSELLÄ°ÄžE SIÄžINIYORLAR

n İki kardeş olarak sahnede şehvetli ve tutkulu bir imajınız var. Günlük hayatınızda kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

- Antonia: Bu durum tamamen Azucar Moreno’nun sahne imajıyla alakalı. Bu role çok kolay bürünüyoruz ama günlük hayatta çok daha sakin sayılırız. Sahneye çıktığımızda çok coşkulu ve agresif birer çingene kadına dönüşüyoruz ama günlük hayatta sakiniz. Özellikle Encarna çok sakin.

n Dünya müzik marketlerinde tutkuyla şarkı söylediğinizi düşündüğünüz kimler var?

- Encarna: Celine Dion ve Mariah Carey sesini ve imajını çok sevdiğimiz kadın şarkıcılar. Şarkılarını söylerken çok tutkulular ve her şeyden önce çok güçlü sesleri var. Son dönem pop yıldızları sadece cinselliğin arkasına sığınıyorlar ama güçlü birer kadın olmayı başaramıyorlar.

n "El Amor’la özellikle Amerika’da popüler hale geldiniz. ’Specialist’ filminin soundtrack albümünde yer aldıktan sonra, Carlos Sauro’nın filminde de rol aldınız. Başka sinema projeleriniz olacak mı?

- Encarna: Kendi hayatımızı, kariyerimizi ve çingene kültürünü anlatan dokümanter bir sinema projemiz var. Gerçekleştirebilirsek kariyerimizdeki en güzel deneyimlerden biri olacak.

n Hayatınızda müziğin dışında neler var?

- Antonia: Benim 20 yaşında bir oğlum var. Oğlum benim için en büyük meşguliyet. Çok tutkulu bir genç büyütüyorum. Onun sorumluluğu müzik dışında geriye kalan tüm zamanımı alıyor.

- Encarna: Benim de 14 yaşında bir kızım var. Asıl benim işim daha zor.

n Türk izleyicisini neler bekliyor peki? Sürprizleriniz var mı?

Antonia: Sahnede görsellik çok zengin olacak. 5 Ağustos’ta Parkorman’da Lokka Fever gecesinde flamenkoyla izleyiciyi coşturacak bir gösteri planlıyoruz. Sahnede enerji dolu olacağız.

Gece hayatınız Madrid gibi

n Türkiye’de üç yıl önce de konser vermiştiniz. İstanbul’la ilgili düşünceleriniz neler?

- Encarna: Özellikle denizi çok beğendik. Gittiğimiz yerlere manzara müthişti. Kızkulesi, Ortaköy ve Boğaz harikaydı. İstanbul’un restoranları, sokakları ve yemekleri de olağanüstü. Ama bu gelişimizde kilo almamak için yemek konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. İstanbul, İspanya’nın güneyindeki adalara benziyor. Gece hayatı ise Madrid’deki gibi.