Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2010 00:00
Ünlü müzisyen ve aktör Harry Connick Jr 14 yaşında kaybettiği annesinin hiç çıkarmadığı kolyesinin, evlerindeki çini tabakların, tepsilerin izini Kapalıçarşı’da sürdü. Meğer onların hepsi, annesinin 1952 yılında bir sene kaldığı İstanbul’dan kalma hatıralarmış.
Geçtiğimiz salı, 3 Grammy ödüllü, dünyaca ünlü şarkıcı, piyanist, besteci ve aktör Harry Connick Jr’ın konseri vardı İstanbul Kongre Merkezi’nde.
Son yılların Frank Sinatra’sı olarak tanınan Connick konserinin sponsoru ING Bank’ın konuklarının yanı sıra 2.000’in üzerinde hayranı doldurmuştu salonu. Konser boyunca seyirciyle iletişimini koparmayan Harry Connick Jr, İstanbul gezisine ve kendi kişisel hayatına dair birçok hikâye anlattı.
Meğer İstanbul, sanatçının hayatında özel bir yere sahipmiş: Annesi, babasıyla tanışmadan önce, bir sene boyunca İstanbul’da yaşamış. Bir askeri görev için İstanbul’da bulunan abisinin “İstanbul tam sana göre” demesinin üzerine maceracı bir ruha sahip annesi 1952 yılında İstanbul’a gelerek bir sene boyunca burada yaşamış. Annesini 1981 yılında, henüz 14 yaşındayken kaybeden Harry Connick Jr, ilk defa geldiği İstanbul’un sokaklarını dolaşırken yer yer duygusal anlar da yaşamış.
İstanbul’dan çok etkilenen sanatçı Kapalıçarşı’da gezerken New Orleans’ta büyüdüğü evde gördüğü ve hiçbir zaman nereden geldiğini sormadığı çini tabakları, masa ve tepsiler ile annesinin boynundan çıkarmadığı kolyeyi karşısında görünce bir süre şaşkınlığını üzerinden atamamış.
Harry Connick Jr, İstanbul konserinin ardından çok özel bir konser vermek üzere yine hayatında çok özel bir yeri olan bir başka kente, Casablanca’ya gitti.
Babası Harry Connick ile annesi Anita Livingston’un yıllar önce aşık olup evlendiği yer olan Casablanca’da babasıyla buluşan Harry Connick Jr, burada hayatına da değinen bir belgesel çekimine de katılacak.
Sanatçının vereceği iki özel konserden birinin annesiyle babasının evlilik yıldönümünde gerçekleşecek olması, bu konsere apayrı bir anlam daha katıyor. Harry Connick Jr böylece yıllar önce İstanbul’dan Casablanca’ya geçerek burada tanıştığı Harry Connick Sr ile hayatını birleştiren annesinin izinden bir yolculuk yapmış olacak.
Tebrikler GarantiÇağdaş Türk sanatı dünyanın önde gelen müzayedelerinde artık alınır ve satılır konuma geldi. Daha güncel iş yapan sanatçılarımızın eserleri de önemli müzeler tarafından satın alınıp koleksiyonlara dahil ediliyor. Peki siz bir yabancı koleksiyonersiniz ve güncel sanatın yükselen değeri olarak gördüğünüz Türk sanatını nereden takip edeceksiniz?
Türkiye’de hangi sanatçıların neleri sanatın gündemine taşıyıp üretim yaptıklarını, kimin kim olduğunu nereden bileceksiniz?
İşte bu açığı kapatan bir kitap yayımlandı geçtiğimiz haftalarda.
Türk güncel sanatı üzerine bugüne dek hazırlanan en kapsamlı yayınlardan biri bu ve adı da “Unleashed: Contemporary Art from Turkey”
Kitabın yayın sponsoru, bu alanda çok önemli yatırımları bulunan Garanti Bankası.
Kitap şu cümlelerle tanıtılıyor: “Türk güncel sanat dünyasının baş aktörlerini; sanatçı kurum ve ana destekçilerini bir araya getiren kitapta, Türk sanatçılarla ilgili bilgiler, galeri, müze ve bağımsız sanat inisiyatiflerinin tanıtımlarının yanı sıra, Ahu Antmen, Ali Akay, Emre Baykal ve Irit Rogoff’un Türk güncel sanatı üzerine yazdığı metinler yer alıyor. TransGlobe Publishing tarafından İngilizce yayımlanan kitabın editörlüğünü Hossein Amirsadeghi, yardımcı editörlüğünü ise Maryam Homayoun-Eisler üstleniyor.”
Her işte olduğu gibi tartışmalar da başladı sanat çevrelerinde tabii. Sanatçı seçiminin neye göre yapıldığı ve böyle bir çalışmanın Türkiye’ye iki-üç kere gelmiş İranlı bir editöre neden emanet edildiği gibi... Bu da sağlıklı bir durum bence. Eleştiri mutlaka yapılacaktır, bu yapılan işin büyüklüğüne gölge düşürmez.
Tebrikler Garanti diyorum, böyle önemli bir boşluğu doldurduğu için.
Orhan Pamuk reklam yıldızı mı oluyorNobelli yazarımız Orhan Pamuk eminim star ilgisinden sıkılmıştır ama ne yapalım işin doğası bu. Yoksa ister miydi dünyanın öbür ucundaki Goa plajında sevgilisiyle iki dakika kafa dinlerken yakalanmayı. Ama bu Türkler her yerde işte, ne yapalım.
Hatta Sinan Çetin’in ofisinden bile bilgi sızabiliyor. Duyduğuma göre Sinan Çetin ve Orhan Pamuk bir reklam filmi için işbirliği yapmışlar. Bu işbirliği bir ürünün reklamında Orhan Pamuk’un rol alması için mi yoksa Masumiyet Müzesi’nin tanıtımını Sinan Çetin’in yapması için mi orasını tam öğrenemedim. Belki de karşılıklı işbirliğidir kim bilir? Ama yakında Orhan Pamuk’u reklamlarda görürseniz hiç şaşırmayın derim.
Mustafa Koç sergi açıyorKoç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç önümüzdeki hafta bir sergi açacak. Koç, uzun bir süredir ilgilendiği vahşi doğa fotoğrafçılığı kapsamında uçsuz bucaksız Afrika topraklarında çektiği, eşsiz doğanın ve vahşi yaşamın öyküsünü anlatan ‘Karşılaşmalar’ adlı fotoğraf sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Önümüzdeki hafta doğa fotoğrafçısı Süha Derbent ile açılış öncesi basın mensuplarına sergisini gezdirecek. Koç Ailesi’nde sanatla ilgisi olmayan birey kalmadı sanırım böylece.
Abdullahgul’e AKM baskısı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün twitter kullanmaya başlaması neredeyse bir e-devlet heyecanı yarattı. Kendisine ulaşan soruların bazılarını bizzat yanıtlaması bazılarını “Aman Allahım, cumhurbaşkanıyla arkadaş oldum, beni tanıyor” şeklinde sevince boğsa da durumu daha soğukkanlı karşılayıp bazı sorunları gündeme getirmek isteyenlerin de harakete geçtiğini duydum. Yahoo’daki klasik müzik grubu “Ne olacak bu AKM’nin hali” diye mesaj atarak “AKM’yi unutma, unutturma” kampanyası başlatmış. Bakalım “cbabdullahgul” nasıl bir cevap verecek bu mesajlara?