Güncelleme Tarihi:
Antonio Cosentino, sanatın hala en gerçek iletişim yolu olduğuna inandığını dile getiriyor. Sanatçı, standartlaşamayan, yok olacak mekanların karakteristiğini izleyebilmek ve yeniden tanımlayabilmek isteğiyle; mimari görüşün eksikliğini, kent dokusunun düzensizliğini, kaos içinde yaşayan yığınların düş kırıklıklarını özetliyor.
Sergide günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız ancak gözümüzden kaçan ya da çok da önemsemediğimiz (peynir tenekeleri, poşetler vb.) objeler dikkat çeken diğer unsurlardır. Bu uçucu mekanlar ve değersiz objeler, tarihi mekanlar gibi abidevi değildir.
Sanatçının deyişiyle: “Yaşadığım dünyanın bana heyecan vermesi için abidelerle süslü olması gerekmiyor. Sıradan mekanlarda sıradan hayatlar sürüyoruz. Tüm bu olgular sıradanlıkları ile tuvale konu olurlar. Burası benim floram. Değişimini gün be gün görebiliyorum. Duygularımın döküm atölyesi elbette ki bu mekanların bütünü.”
Resimlerin zaman zaman şiirsel atmosferde betimlenmesi konuların kendi katı bağlamlarından koparılmak ya da kurtarılmak istenmesinden kaynaklanır. Bu durum hala konulara mekanik bir gözle bakamadığımızın belirtisidir. Tv ’yi ve tv kültürünü ortak beğeni havuzu sayan sanatçı, bu kültürün algımızı şaşılacak biçimde varolanın dışına yönelttiğini ve böylece kendi çehremizin bile tam bir tanımını oluşturamadığımızı söylüyor: “Gerçekle flörtümüz sınırlı. “
Evin Sanat Galerisi
Bebek Deresi Sk.
No : 13 Bebek
34342 İstanbul
Tel : 0 212 265 81 58
http://www.evin-art.com