Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2005 01:53
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iştahsızlık ve büyüme sorunlu çocuklara yönelik özel bir merkez açıldı. Büyüme ve İştahsız Çocuk Merkezi’nde, çocukların mide ve bağırsaklarının elektrosu çekilerek, çalışma hızlarına bakılıyor. Çocuğun annesiyle olan ilişkisi de değerlendiriliyor.
İştahsız çocuğa
yemek yedirmenin ne kadar zor olduğunu ve sabır istediğini çeken bilir! Günde en az üç kez savaş yaşanır evde. Savaşın taraflarından biri, yemekle arası iyi olmayan, kaşıktan bucak bucak kaçan çocuk. Diğeri, çocuğun beslenememesi nedeniyle büyüyemeyeceğinden, sık hasta olacağından endişe eden anne-baba ve diğer yakınları. Lokmayı ağzına sokmayı başarmak, başarı için yeterli değil çok kere. Çocuğun tükürmesi veya kusması halinde bütün çabanın boşa gitme riski de var.
İşte Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nın kurucusu Prof. Dr. Benal Büyükgebiz, buraya bağlı olarak bir de Büyüme ve İştahsız Çocuk Merkezi oluşturdu. Prof. Büyükgebiz, ‘iştahsız çocuk’un başlı başına bir hastalık olduğunu söylüyor.
Bu merkezde önce çocuklara ‘iştahsız’ tanısı konuyor, sonra soruna yol açan faktörler saptanıyor. Örneğin çabuk doyan ve uzun süre yemek yemeden durabilen çocukların mide ve bağırsak hareketleri yavaş olabiliyor. Anne ‘çocuğum saatlerce yemeden duruyor’ diye şikayet ederken, çocuğun midesi boşalmıyor, dolayısıyla da acıkmıyor. Bazen de midesinden yemek borusuna yemek kaçıyor. Yani reflüsü olabiliyor. Bunun sıkıntısını yaşamak istemeyen çocuk, yemekten uzak duruyor.
SORUN ANNEDEN DE KAYNAKLANABİLİR
Tanıda tıp teknolojisinden mümkün olduğunca çok yararlanmak isteyen Prof. Dr. Büyükgebiz, ‘elektro gastrografi’ yöntemini çocuklara da uyguluyor. Çocukların karın bölgelerine bağlanan elektrotlarla sindirim sistemlerinin çalışmasını izlediklerini belirtiyor. Yöntemde, midenin yemek borusu ve bağırsaklarla olan hareket ilişkisi de inceleniyor. Aynen kalp veya beyin elektrosu gibi, midenin de elektrosu çekiliyor. Bu inceleme, çocuklardaki kabızlık ve ishal gibi sorunların da saptanmasına olanak sağlıyor.
Prof. Dr. Büyükgebiz, ‘İştahsız çocuk, isteksizlik ve çeşitli sorunlar nedeniyle ağızdan yetersiz besin alır. Bu büyüme geriliğine yol açar’ diyor. ‘İştahsızlık her zaman sindirim sistemiyle ilgili organik sorunlardan kaynaklanmıyor. Yemeyen ve büyümeyen çocuğa anne baskı yapıyor. Anne ile çocuk arasında, beslenme modeli davranışı ve ilişkisinde patolojik durumlar ortaya çıkıyor. Çocuğunun elini kolunu bağlayarak yemek yediren anneler var. İştahsız çocukların annelerinde çoğu zaman psikolojik sorunlar olduğunu görüyoruz. Bu yüzden bazen çocuk ve erişkin psikiyatrının desteğine ihtiyaç duyuyoruz.’
‘KENDİN İÇİN BESLENİYORSUN’ MESAJI VERİN İştahsız çocuğa, ‘Benim için değil, kendin için besleniyorsun’ mesajı verilmeli. Annelerin yedirmek için kullandığı, ‘hadi benim için bir lokma, baban için bir lokma’ taktiği yanlış. Beslemeyi sevginin ifadesi olarak kullanmayın.
Çocuk doysa bile, anne kaşık kaşık vermeye devam ediyor. Çocuk kafasını çeviriyor. Anne ağzını bulup tıkıyor. Çocuk ağzında tutuyor. Anne sinirleniyor. Baskıyı artırırsa bu kez tükürüyor. Dayağı yiyor. Bazı çocuklar yutuyor ama ardından da kusuyor. Anne kusan çocuğa karşı daha müşfik olsa da yine kızgın... Bu kısırdöngü her öğünde tekrarlanıyor.
ÇOCUKLARDA BESLENME NEDEN ÖNEMLİ?Çocukların en temel ve belirleyici özelliği büyümeleri. Büyüme 18 yaşına kadar devam ediyor. Büyüme ile beslenme arasındaki ilişki çok belirgin. Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklar sağlıklı büyüyemezler. Büyüme; enerji, protein, mineral ve vitamin gerektiren bir biyolojik olay. Bunlar ağızdan alınan yiyeceklerden sağlanır. Örneğin büyüme sürecinde yeteri kadar protein alamayan çocuklarda büyüme geriliği gelişir. Benzer şekilde A vitamini veya çinko alımı kısıtlanmış çocukların da büyümeleri geri kalır. Özetle yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuk yeterli de büyüyemez.