İspanya’nın Sacco ve Vanzetti’si...

Güncelleme Tarihi:

İspanya’nın Sacco ve Vanzetti’si...
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2004 17:47

Benden size bir öneri: Aşağıdaki yazıyı, müziği Ennio Marricone’ye, İngilizce sözleri Joan Baez (Here’s to you), Fransızca sözleri George Moustaki’ye (Marche de Sacco et Vanzetti) ait olan parça eşliğinde okuyun. Size bugün, İspanya’nın Sacco ve Vanzetti’sinin trajedisini anlatacağım.


(Bu yazı için, 19-20 Eylül 2004 tarihli Le Monde’da yayımlanan, Benoît Hopquin - Martine Siber imzalı makaleden faydalandım. Yorumlar bana ait.)

Here's to you, Nicola and Bart
Rest forever here in our hearts
The last and final moment is yours
That agony is your triumph

Maintenant Nicolas et Bart
Vous dormez au fond de nos cœurs
Vous étiez tous seuls dans la mort
Mais par elle vous vaincrez !

Haberin Devamı

*

“Cellat manivelayı bir tur daha sıktı. Francisco Granado’nun önce yalvaran sesini boğuldu sonra boynu kırıldı. Cesedi çıkardılar. Gardiyanlar bu sefer gözleri bağlı olarak Joaquin Delgado’yu getirdi. Genç mahkum sessizce direğe yaslandı, boynuna çelik boyunduruk takıldı. Manivelanın bir iki turu ve başı yana düştü.”

Madrid’in Carabanchel Hapishanesi, tarih 17 Ağustos 1963. İşlemedikleri bir suç için, bir kukla mahkemenin idama mahkum ettiği ve tutuklandıktan sadece 17 gün sonra bir şafak vakti boğularak öldürülen biri 29 diğeri 27 yaşında Franco karşıtı iki genç militan...

Kırk yıl sonra bugün, İspanya artık gerçek bir demokrasi. Ama, demokrasiye barış içinde geçebilmek için Franco döneminin cinayetlerini unutmayı tercih etmiş, 1977’de bütün eski suçlara af çıkarmış bir İspanya. Franco kurbanı iki gencin yakınları bu affa isyan ediyorlar. İspanya’nın Sacco ve Vanzetti’sinin yeniden yargılanmalarını ve beraatlerini talep ediyorlar. Ve Anayasa Mahkemesi’nin davanın yeniden açılmasına ilk kez onay vermesi umutlandırıyor bugün onları.

Haberin Devamı

Roberto Escarpit’in, idamlardan bir hafta sonra, 22 Ağustos 1963 tarihli Le Monde’daki şu satırları bambaşka bir anlam kazanıyor bugün:

“Francisco Granado ve Joaquin Delgado bir dava uğruna hayatlarını verdiler, ama her zamanki gibi, cellatlar onları yok yere öldürdü.”

*

İdama kadar giden süreci kısaca anlatayım isterneniz:

1960 yılına gelindiğinde, Faşistler İspanya’yı pasifize etmeye muvaffak olmuşlar, Batı, Franco ile barışmış, turistler sahil otellerini doldurmaya, büyük şirketler İspanya’ya yatırıma başlamıştır.

Antifrankistler diktatörlüğün meşruiyet kazanmasınız kabullenemez. Ulusal İşçi Konfederasyonu adlı anarşist grup, İç Savunma (İS) adlı bir “gizli örgüt” kurmaya karar verir. Kuruculardan Octavio Alberola, İS’nin misyonunu şöyle anlatıyor: “Sembolik saldırılarla mücadeleyi yeniden tetiklemek ve Franco’yu öldürerek demokrasi yolunu açmak...”

İS’nin militanları “amatör” gençlerdir, yurtdışına kaçmış ailelerin çocukları ve göçmenler. 1962’den itibaren bir dizi bombalı saldırı meydana gelir, bir taraftan da anarşitler Franco’yu yakın takibe alırlar, ama Caudillo her seferinde programını ya da güzergâhını değiştirir. İşte bu denemelerden birinde Francisco Granado ve Joaquin Delgado da görev alır.

Fransa’da işçi olarak çalışan 4 çocuk babası Francisco, 20 kg patlayıcıyla fünyeyi Madrid’e sokmakla görevlidir. Bu ilk görevidir. Madrid’e eski Renault’suyla gelir ve patlayıcıyı teslim edeceği militandan haber beklemeye başlar. Ama Franco bir kere daha programını değiştirince, örgüt eylemi erteler ve bu kararı Francisco’ya bildirmek üzere yine Fransa’da yaşayan Joaquin Delgado’yu Madrid’e gönderir.

Ancak bu arada İS, başka iki militanını, Antonio Martin ile Sergio Hernandez’i, pasaport polisine ve sendika merkezine bombalı saldırıyla görevlendirmiştir. Polisteki bomba 4 saat erken patlar, yirmi kişi yaralanır, basın “caniler bulunsun” diye bastırır.

SADECE ON YEDİ GÜN

Polis, 48 saat sonra, bir otel odasında bol miktarda patlayıcı ve iki zanlı ele geçirir: Francisco Granado ve Joaquin Delgado! İki genç işkence altında bombalı saldırının failleri olduklarını “itiraf” ederler. 13 Ağustos’ta bir askerî mahkeme, kanıtsız ve tanıksız düzmece bir duruşma sonucu, iki militanı mengeneyle (toyaka) boğularak idama mahkum eder. Tutuklanmalarından sadece 17 gün sonra ceza infaz edilir.

Bombalı saldırının gerçek failleri, Antonio Martin ve Sergio Hernandez, bu haber üzerine yıkılır. Martin teslim olmak ister, örgüt izin vermez. Hernandez ise “kendinden tiksinti duyduğunu” söyleyecek, hatta psikolojik tedavi görecektir.

Bu olay gizli örgütün de sonunu getirir. 60 kadar militan Avrupa’da tutuklanır. General Franco 20 Kasım 1975’te ölmeden kısa süre önce sekiz idam kararını imzalayacaktır.

1990 senesinde bir Katalan gazeteci, Xavier Montagna, Francisco Granado ve Joaquin Delgado dosyasını yeniden açar. Martin ve Hernandez’i bulur, konuşur. İki eski militan, kameralar karşısında ağlayarak suikastın gerçek failleri olduklarını itiraf ederler. “Francisco Granado ve Joaquin Delgado, legal bir cinayet” adlı belgesel büyük ses getirir.

Bunun üzerine, 1998’de, Francisco Granado’nun dul eşi ve Joaquin Delgado’nun kardeşi bir hukuk savaşı başlatırlar. Bir uzun hukukî ve siyasî mücadele... Sonunda, birçok başvuru reddedildikten sonra, Anayasa Mahkemesi, 13 Haziran 2004’te davanın yeniden görülmesine karar verir.

Son olarak da, 12 Eylül 2004’te, yani iki hafta önce, suikastın gerçek failleri, Antonio Martin ve Sergio Hernandez, Paris’teki İspanyol Büyükelçiliği’ne bir dilekçeyle başvurarak kendilerini ihbar ederler ve mahkemede ifade vermek istediklerini bildirirler.

Bugün, gelinen nokta budur. İspanya’nın Sacco ve Vanzetti’sinin davası yeniden görülecek, itibarları iade edilecek mi, bilmem, bildiğim, siz bu davanın sonucunu Türk basınında okuyamayacaksınız...

*

Not: Yukarıdaki yazı orijinali 26 Eylül 2004 tarihli Referans gazetesinde yayınlanmıştır.

Haberin Devamı

Francisco Granado ve Joaquin Delgado bir dava uğruna hayatlarını verdiler, ama her zamanki gibi, cellatlar onları yok yere öldürdü.” Roberto Escarpit

Francisco ile Joaquin’in yerine çok iyi bildiğimiz başka isimler de gelebilir. “Bir dava uğruna hayatını veren, ama bir hiç uğruna idam edilen” gençlerin isimleri mesela...

O günler de gelecek!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!