Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2005 00:00
İlk albümünü 32 yaşındayken çıkartan Nev, ikinci albümü ‘Sen Gibi’ sayesinde geniş kitleler tarafından tanınmayı başardı. Ürettiği albümlerin samimiyetine inanan Nev, ‘İşin artistliğini ise yeni yeni öğreniyorum’ diye itiraf ediyor.
Şu an bulunduğun noktadan memnun musun? Evet gönülden istediğim bir yerdeyim. Bunun birkaç sebebi var. Yeri geldiğinde bazı şeylere ‘Hayır’ diyebiliyorum. Birileri tarafından algılanmanın önemli bir sıralaması var. Önce hareketler ve semboller, sonra melodiler, daha sonra ritimler, son olarak da içerikler algılanır. Ben çoğunluk gibi kolay yoldan tanınmak istemiyorum. Yani hareket, sembol olarak değil, içerik olarak algılanmak istiyorum. Pazarlama araç halinden çıkıp, amaç haline dönerse, müzik geri planda kalır. Ben derim ki; yaptığım şarkıların anlamı öne çıksın. Sonra işin artistlik kısmı gelir. Artistliği de yeni öğreniyorum! Çünkü ben bir müzisyenim. Zaten eskiden ‘Gözlüklü çocuk’tum. Şimdi insanlar beni Nev olarak tanıyor!
- Ortalıklarda görünmemek bilinçli tercihin mi? Yoksa normalde de pek gezip, tozmayan biri misin?
Belki herkesten daha fazla geziyorum, eğleniyorum. Ama yaptığım işe saygı duyuyorum ve gece hayatının, müziğimin önüne geçmesine izin vermiyorum. Bu benim bilinçli tercihim. Her seçiş, bir vazgeçiştir. Çünkü ben bir, iki gün değil, ömür boyu müzik yapmak istiyorum.
- Peki zaman zaman senin kadar emek harcamayan insanların gündemi meşgul etmesi, canını sıkıyor mu?
İlk başlarda canım sıkılıyordu. Sonra gördüm ki; konserlerim doluyor. Ben de sevindim. Fısıltı gazetesine çok daha fazla inanıyorum, güveniyorum. Müzik listelerinde bir numaraya çıkabilmek için 10 bin, 15 bin dolar vermek ne kadar doğru ki? Benim bunlara ihtiyacım yok! Ben şarkı üretmeyi seviyorum. Kimi çok para kazanan, ekstralar yapan bir bar müzisyeni olmak ister. Bundan da mutlu olan insanlar var. Kesinlikle eleştirmiyorum. Kimi de sansasyonel olaylar yaratarak gündemde kalmaya çalışıyor. Bunların hepsi bir tercih meselesi. Bakıyorum Anadolu’ya... Burada televizyonda gördüğümüz şeyler orada yok. Benim suratımı kimse bilmiyor ama Diyarbakır’da bir konser verdiğimde şarkılarımı hatasız söylüyorlar.
BENİ ÇEKİP ÇEVİRECEK KADINLARI SEVİYORUM
- Neden ilk albümünü 32 yaşında çıkarttın? Çok geç bir yaş değil mi?
Müziği hep sevdim. Ancak aileme yük olmak istemiyordum. Bir gitar aldım. Sonra da özel ders aldıktan sonra Teoman’la birlikte barlarda gitar çalarak harçlıklarımızı çıkarttık.
- Nasıl tanıştın Teoman’la?
80’lerin sonuydu ve kaliteli rock müzik yapılıyordu. Doğru düzgün gitar çalmasını bilen insanlar barlarda çalıyor ve üniversiteli gençlikle buluşuyordu. O dönemde Teoman akustik gitar çalıyordu. Ben de elektro çalıp, ona back vokal yapıyordum. Harçlıklarımızı çıkarıyorduk.
- Nasıl kadınlardan hoşlanırsın?
Mavi kadından hoşlanıyorum!
- Nasıl olur mavi kadınlar?
Daha derin oluyorlar. Çok pozitifler. Kadın gibi kadınları seviyorum! Hayat gerçekten çok zor. Olumlu ve yeri geldiğinde beni yönlendirecek, çekip, çevirecek kadınları seviyorum.
- Hiç aşık oldun mu?
Oldum tabii! Yine olurum! İlk aşkımı 14 yaşında yaşadım. Gri-mavi gözlü bir kızdı. Kulakları çınlasın!
BAY AŞK UZMANI
Yoksa doyumsuz muyum
HAZAN: 17 yaşındayım. Yedi aydır sevdiğim biri var. O da beni seviyor. Yalnız birbirimize çok uzağız, görüşemiyoruz. Sürekli telefonlaşıyoruz ve mektuplaşıyoruz. Bu arada geçen seneden beri arkadaşım olan biri var. Hafta sonları sürekli onunla birlikteyim. Galiba ona ilgi duyuyorum. Kafam çok karışık. Neden böyle oldu anlayamıyorum. Belki de ben doyumsuzum.
BAY AŞK UZMANI: Tabii ki doyumsuz değilsin! Doğal olarak devamlı yanında olan biriyle yakınlaşmak istiyorsun. Arada mesafeler olan ilişkilerin kaderi bu! Bir zaman sonra mektuplar, telefonlar yeterli olmuyor. Her zaman yanında olan dertleşip, konuşabileceğin ve beraber eğlenebileceğin bir kişiyle arkadaşlık etmen seni çok daha mutlu edecektir. Sevgiler.
Futbolcu kız
n Gençlerbirliği Futbol Okulu’na gidiyordum. Bizim grupta bir kız vardı. Onu görünce hepimiz çok şaşırmıştık. Sonra maç yapmaya başladık. Kız bize rakipti. Herkese çalım attı. Sıra bana gelmişti. Tam ona şov yapayım derken, ayakkabımın bağcığı açılmış ve yere yapışıverdim! İşte o zaman çok utandım.
Onur, 16