Güncelleme Tarihi:
Güran’ın özel koleksiyonlarda yer alan eserlerinden hazırlanan sergi, 18 Şubat-17 Nisan günleri arasında Rezan Has Müzesi’nde görülebilecek. Sanat tutkunlarının merakla beklediği sergiyi Rezan Has Müzesi Müdürü Ahu Has ile konuştuk.
Empresyonist ressam Nazmi Ziya Güran’ın en güzel eserleri, “Işığın Ressamı” sergisinde olacak. Koleksiyonerlerden bu eserleri toplamak için nasıl bir prosedür izlediniz?
- Biz fikrimizi paylaştık, onlar da seve seve kabul ettiler. Zaten teklif götürdüğümüz kişilerin yüzde 99’u eserleri bizimle paylaştı. Çoğu eşimiz, dostumuz. Nazmi Ziya’nın bu eserlerini, bir tek onların evlerine gidince görebiliyorduk. Şimdi bu eserlerin ev ve iş yerlerinden çıkıp bir müzede yer alması, beni çok heyecanlandırıyor.
Çok isteyip de alamadığınız bir eser oldu mu?
- Hayır, istediğimiz her şeyi aldık. O konuda içim çok rahat. Nazmi Ziya’nın sanatını ve dönemlerini anlatan tüm resimler, bu sergide olacak.
Peki sizi en çok heyecanlandıran eser hangisiydi?
- İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki “Mavnalar”. Bu, yaptığı en büyük eser. Sergi için eserler asılmadan önce de dayanamadım, çıkarıp baktım, sonra yerine geri koyduk. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi beş yıldır tadilattaydı ve onu görmek çok hoşuma gitti.
ÖĞRENCİLERİN GÖZ UCUYLA GÖRMELERİ BİLE ÖNEMLİ
Rezan Has Müzesi, Kadir Has Üniversitesi’nin içinde. Müzeyi üniversitede açmak, stratejik bir karar mıydı?
- Rezan Has Müzesi olarak ilk amacımız, 4 bine yakın öğrencimize sanatın her çeşidini, her dönemini tanıtmak. Onların bu eserleri gelip geçerken göz ucuyla görmeleri bile çok önemli. Gönüllü asistanlık yapan öğrencimiz de çok. En büyük destekçilerimiz de güzel sanatlar fakültemizin hocaları ve öğrencileri.
Bu müze, Kadir Has’ın çok istediği bir yerdi. Sizin için burada müdür olmak nasıl bir his?
- Burası hazırlanırken Kadir Bey hayattaydı ama ne yazık ki açılış sergimizi göremedi. Hem evlat, hem gelin, hem de aileden biri olarak, ona yakışır bir iş yapmanın sorumluluğu var üzerimde tabii. Hem koleksiyoner hem sanatsever olarak da yaptığım işin bir sorumluluğu var. Böyle bir oluşumun ucundan tuttuğum için kendimi şanslı sayıyorum.
Üç çocuğunuz var ve yedi yıldır bu müzenin başındasınız. İdare etmek kolay oluyor mu?
- İdare etmek çok keyifli. En küçük çocuğum 6 yaşında. Çocuklarım da buranın bir parçası. Sergilerin açılış günlerinde değil ama öncesinde mutlaka burada oluyorlar. Sınıf arkadaşlarıyla geziyorlar, çocuk eğitim programlarına katılıyorlar. Bu bir zincir ve halka halka herkese ulaşıyor.
METROPOLİTAN MÜZESİ KOLEKSİYON İSTİYOR
Picasso, Van Gogh gibi dünyaca ünlü sanatçıların sergileri Türkiye’ye geliyor. Siz ise daha çok klasik Türk eserlerine ya da arkeolojik eserlere yer veriyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
- Misyonumuz, Türk resim sanatına destek vermek. Bu yolu mütevelli heyet ve hocalarla birlikte seçtik. Bizim kültürümüz o kadar zengin ve o kadar çeşitli ki, bunları gençlere anlatmak lazım. Bir Picasso, bir Dali görmek de muhteşem bir his ama bunları Türkiye’ye getiren müzeler var zaten. Dört dörtlük de yapıyorlar. Biz de kendimize bu yolu seçtik.
Sizinle işbirliğine girmek isteyen müzeler var mı?
- Çok var. Geçtiğimiz günlerde Metropolitan Müzesi’nin baş küratörü buradaydı. Bizim çok önemli bir arkeolojik eser koleksiyonumuz var. Bunları 2014 ya da 2016 yılında, Maden Çağı temalı sergilerinde kullanmak üzere bizimle bağlantıya geçtiler. British Museum da öyle. Kültür Bakanlığı’ndan onay çıkarsa kullanacaklar. Kendi tarihlerine çok özen gösteren bu müzelerin ilgi duyması çok önemli.
Bir sonraki serginiz ne olacak?
- Arkeoloji koleksiyonumuzdan Urartu takıları yer alacak.
AİLECE RESME YATIRIM YAPIYORUZ
Ahu-Can Has Koleksiyonu da muazzam büyüklükte. Bir müzayede öncesinde ilk tepkileriniz ne oluyor?
- Önce gidip eserleri görüyorum, sonra peşine düşüyorum. Daha çok resme yatırım yapan bir aileyiz. Alıyorsunuz, seviyorsunuz, seyrediyorsunuz...
Eşinizde dostunuzda olan ve sahip olmak istediğiniz bir eser var mı?
- O durumu atlattık artık herhalde ama ben Fausto Zonaro’nun “Zikreden Dervişler” serisinin her gün önümde olmasını, izlemeyi çok isterim. İbrahim Çallı’nın da çok güzel birkaç tablosu var. Hele Mahmut Cura’nın bir eseri var, her gün görsem sıkılmam, utanmasam yanımda taşırım...
UYKULARIM KAÇIYOR
Sanatseverliğiniz gözünüzdeki parıltıdan anlaşılıyor. Hiç almak istediğiniz bir eser için uykularınızın kaçtığı oluyor mu?
- Olmaz olur mu!
Peki hiç resim yapmayı denediniz mi?
- Gözüm iyidir ama hiç denemedim. Bu kadar usta varken...