İşe bakın ki, şimdi kolumda Rolex altımda da Mercedes var!

Güncelleme Tarihi:

İşe bakın ki, şimdi kolumda Rolex altımda da Mercedes var
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 25, 2005 00:00

Evet. Söyleyiveriyor. AÄŸzından öyle çıkıveriyor. Digitürk’te dedi, başına onca bela geldi. O vesileyle benimle konuÅŸurken bana da dedi. Ne dedi biliyor musunuz: ‘Bütün ayılar koluna altın Rolex takıyor ve altına Mercedes çekiyor derdim. Ä°ÅŸe bak ki, ÅŸimdi ben de Rolex takıyorum ve Mercedes’e biniyorum.’Adam, bütün Rolex takanlara ve Mercedes kullananlara tırnak içinde ayı deyiveriyor. Ama bir sonraki cümle ÅŸimdi kendisinin de tırnak içinde ayı olduÄŸu yönünde. Kötü niyeti olmadığı için çok kolay söyleyiveriyor. Düşüncesi o. Öyle düşünüyor, söylüyor. Bu laf nereye gider, nasıl sonuçlanır, insanlar nasıl tepkiler verir, incitir mi, kırar mı, yok böyle ÅŸeyler. Haaa... Derseniz ki, bu adam sersem mi? HaÅŸa. Hepimizi sulu götürür, susuz getirir. MüthiÅŸ hızlı çalışan bir beyni var, son derece zeki. O yüzden hiç altında kalmadan herkese laf yetiÅŸtiriyor, hatta bazen iÅŸi daha da uzatıp laf ebeliÄŸine getirebiliyor. Tartışmanın durumuna göre de bazen hatasını kabul ediyor, bazen etmiyor. Bütün bunların toplamından ortaya Erman ToroÄŸlu çıkıyor. Kimlik tanımı da eski futbolcu, eski hakem, spor yazarı, yorumcu ve bunların hepsini kapsayan bir ÅŸovmen. Bu tanımı yapan ben deÄŸilim, kendisi öyle söylüyor. ‘Maraton’un da bir yorumdan ziyade, ÅŸov programı olduÄŸunu iddia ediyor. Ãœmit Karan’a ettiÄŸi herkes tarafından çok ayıplanan lafı da ÅŸovmen olduÄŸu için ettiÄŸini söylüyor. Cem Yılmaz aynı lafı etse nasıl normal karşılanırsa, Erman ToroÄŸlu söyleyince de normal karşılanması gerektiÄŸini söylüyor. Neyse, ben araya girmekten vazgeçeyim sizi onunla baÅŸ baÅŸa bırakayım...Her yaptığınız iÅŸte birilerini sinir etmeyi hedef olarak mı belirliyorsunuz? Yoksa, kendiliÄŸinden mi öyle oluyor?- Her yaptığınız iÅŸ derken...Tavukçuları delirttiniz, sebzecileri delirttiniz, futbol yazarlarını ve üç büyüklerin taraftarlarını delirttiniz...- Siz tavuk yiyor musunuz?Evet.- Sebze? Meyve? Çilek?.. Ä°yi. Gazetelerde bundan 2 ay evvel bir haber vardı. Yoksa okumadınız mı? Ä°zmir’de 2.5 yaşında bir kız çocuÄŸu bir buçuk ay boyunca çilek yiyor. Fenalaşıyor. Kızı apar topar hastaneye kaldırıyorlar. Ortaya ne çıkıyor? 2.5 yaşındaki bu kızın östrojen hormonu 19-20 yaşındaki bir kadının östrojen hormonuna eÅŸitmiÅŸ. Her sabah annesi tuvalete girerken korkuyormuÅŸ: ‘Acaba kızım regl mi olacak?’ diye. Hep o yediÄŸi o hormonlu çilekler yüzünden...‘Ben doÄŸruları söylerim, insanları da sinir ederim!’ mi diyorsunuz?- Biz tartışmaktan korkan bir toplumuz. Tartışalım ya. Benim mesleÄŸim ne? Bana röportaj yapmaya gelirken çalışmışsınızdır. Ben kimim? Önce oraya gelelim...Oralara geliriz Erman Bey... Ben önce sorularımı sorayım da..- Söyleyin: Ben kimim?Eski bir futbolcu, eski bir hakem, yorumcu, bir Türk düşünürü, bir tartışma figürü... Yeterli mi? - Hayır.Bundan zevk mi alıyorsunuz? Bu sizi mutlu mu ediyor?- Ne?Ä°nsanları delirtmek!- Yooo. Ben kimseyi delirtmek için özel olarak uÄŸraÅŸmıyorum ki. Yaptığım iÅŸin doÄŸru olduÄŸuna inanıyorsam, yürürüm. Zaman zaman çıkışlar yaparım, ortalık biraz karışır. O arada dinlenir, bir nefes alırım...Ortalık karışsın diye mi çıkışlar yapıyorsunuz?- Hayır. Söylediklerimin birilerine ters geleceÄŸini, onları sinir edeceÄŸini bilirim. Ama onların konuÅŸulması gerekiyordur. Türkiye’de pek çok mesele kapatılıyor. Ben konuÅŸuyorum, sonra geriye çekilip izliyorum. Hakemken de böyleydim. Ä°nsanlar önce bir itiraz ediyorlar, aradan üç beÅŸ gün geçtikten sonra ‘Bu adam bir ÅŸey diyor’ diyorlar. Ve düşünmeye baÅŸlıyorlar...Vayyy. Sizin misyonunuz da bu o zaman: Kendinizce insanların önünü açmaya çalışıyorsunuz...- Ben maddi menfaat bekleyerek hiçbir ÅŸey yapmıyorum. Türkiye’de basında bu cümle çok önemli. Maddi menfaat, çıkar ya da grubun menfaati diye bir ÅŸey yok benim kafamda. Ama evet, insanlar biraz düşünsünler istiyorum. Ben enteresan adamım aslında, bir masanın etrafında oturan 10 kiÅŸi, ‘Erman süperdir’ derse ‘Eyvah!’ derim içimden, ‘Yandım ben.’ Ama 10’u birden ‘Boktan herifin teki’ diyorsa da yandım... Dördü, beÅŸi diyecek ‘Bakma iyi adamdır’ diye. En iyisi odur. Yoksa, bizim de her yaptığımız doÄŸru deÄŸil...MAKETÄ° YAKILAN ADAMYıllarca 30 bin kiÅŸilik statlarda herkesin ‘İ..e Erman’ diye bağırmasının intikamını alıyor olabilir misiniz?- Yok canım. Onlar taraftar. Adı üzerinde: Taraf. Onların bağırması beni fazla ilgilendirmez. Yaptığın iÅŸe bakacaksın. Kızmayacaksın. Hatta onlara gülümseyerek bakacaksın, içinden istersen küfredersin...Bir insan nasıl olur da her konuda birilerinin tepkisini çekmeyi becerir. Bu özel bir meziyet gerektirir. Kimse sizin kadar insanları sinir etmeyi beceremiyor da...- Geçenlerde Fenike’ye gittim, davet ettiler. Oturdum, biliyorum başıma gelecekleri. Çünkü orası üretici bölgesi.... Lafı amma dolandırıyorsunuz siz...- Ben Türkiye’de Bush’tan sonra maketi yakılan ikinci adamım. Benim maketimi yaktılar bunu anlatmaya çalışıyorum. Ãœzerinde tepindiler, domatesleri, çilekleri döktüler. 5, 6 yerde oldu. Ama ÅŸunu unutuyorlar: Ben bir ÅŸey yapıyorsam, ders çalışarak yapıyorum. Sebze meyve hakkında mı konuÅŸuyorum? Biliyorum ki, konuÅŸuyorum. 20 sene halde kabzımallık yaptım ben. Futbolla ilgili mi konuÅŸuyorum? Hakemlikle ilgili mi konuÅŸuyorum? Benim konuÅŸtuÄŸum iÅŸler yaptığım iÅŸler. Yapmadığım, hakkında fikir sahibi olmadığım iÅŸler konusunda konuÅŸmam...Ä°yi ama siz de her konuda fikir sahibisiniz!- Ben Ankara’da büyüdüm...Yani?- Üç ihtilal gördüm, devlet mekanizmasını bilirim, bürokrasiyi bilirim, televizyon derseniz bilirim.Gördünüz mü, bilmediÄŸiniz konu yok...- Çok vardır.Bir tane söyleyin...- Bin tane vardır!Bir tane, bir tane...- Gelmiyor ÅŸimdi aklıma.Ya iÅŸte...- Pantolon nasıl dikilir bilmem mesela. Gerçi, dersini çalışırsam... Futbolun Cem Yılmaz’ıyım, o yüzden o lafı ettimTarkan,‘ÇiÅŸim var’ dedi mahvoldu, Güner Ãœmit ‘KızılbaÅŸlar’ dedi bir süre ekranlara çıkamadı. Siz de benzer bir hata yaptınız. Nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz bu durumu?- Bu toplumu Ä°ngiliz toplumu filan zannettim. Bir espriydi... Kaldırırlar sandım. Yanılmışım.KeÅŸke o soruyu sormasaydım diyor musunuz?- Söylüyorum iÅŸte burası Ä°ngiltere deÄŸilmiÅŸ!Laf mı bu!- Pekala şöyle yanıt verilebilirdi: ‘Bizde goller biter mi?’ ya da ‘Ben gol kralı olacağım!’ gibi bir cevap. Ben öyle bir cevap beklediÄŸim için, verilen tepkiye açıkçası ÅŸaşırdım...Nedir sizinki, densizlik mi haddini aÅŸmak mı?- Cem Yılmaz sahneye çıkıyor deÄŸil mi? Ä°nsanlar izlemek için milyarlar veriyor. Ben de çok beÄŸeniyorum onu. Ve sahnede çok farklı ÅŸeyler oluyor. Öyle deÄŸil mi? Ne söylese insanlar gülüyor, kimse ona kızmıyor... Evet ama o ÅŸovmen! Futbol yorumcusu olmak baÅŸka, ÅŸovmen olmak baÅŸka...- Valla, futbol da bir ÅŸov oyunu. Futbol, hiçbir zaman sadece futbol deÄŸil ki. Maraton’u kadınlar da izliyor. Neden? Sadece bir yorum programı olsa, izlerler mi? Maraton sadece bir spor programı deÄŸil, bir keyif programı...Siz de o programın Cem Yılmaz’ısınız öyle mi?- Bir yerde öyleyim. Biz futbolun ÅŸovmeniyiz. Maraton, futbolu köpürten bir program. Zaten bu yüzden tutuluyor. Bizi izlerken gülersin, eÄŸlenirsin. O laf tamamen bir espriydi. Ama nerelere çekildi...Ä°tiraf edin ki çiÄŸ bir espriydi...- Dozu biraz kaçmış olabilir...Hálá Ãœmit’in o akÅŸam gol atıp atmadığını merak ediyor musunuz?- Hayır. Ayrıca ben Ãœmit’i severim. Onunla bugüne kadar gece kulüplerinde çok karşılaÅŸtık. Ä°nÅŸallah, evlilik ona yarar. Yarayacağına da inanıyorum. Artık gece kulüplerinde karşılaÅŸmayız...Sizin gittiÄŸiniz gece kulüpleri hangileri? Åžamdan’a filan mı gidiyorsunuz?- Åžamdan Etiler’de. Orası sosyetik. Ben sosyetik yerlere gitmem. Åžamdan’a da gidersem sadece sahibi Mehmet Tuna’yı sevdiÄŸim içindir. Ben çoÄŸunlukla BeyoÄŸlu’nda gezmeyi tercih ederim. Kemancı’ya giderim, ÅŸu yukarıda 360 var, sonra Neptün var...Bu arada... Daha önce hiç kapının önüne konmuÅŸ muydunuz?- Anlamadım?KovulmuÅŸ muydunuz?- Kovulmadım ki ben. Ä°nsan, mukavelesinin bile olmadığı bir yerden nasıl kovulabilir? Adam dedi ki ‘Erman ToroÄŸlu benim olduÄŸum yere gelemez.’ Biz geçen hafta yine çıktık. Nasıl oldu?Bilmem. Size sormak lazım, korsan yayın yaptınız...- Ne korsanı? Olur mu öyle ÅŸey? Ben nasıl zorla çıkarım? Üç saat insan korsan program mı yaparmış! 28 Eylül’de Yapı Kredi’nin Koç’a satım iÅŸlemleri bittikten sonra ayrıntılı konuÅŸacağız bunları. Åžu anda Digitürk devletin elinde, Karamehmet’e bir geçsin...RIDVAN’I BEÄžENÄ°YORUM AMA Rıdvan’ı beÄŸeniyorum. DoÄŸru yorumlar yapıyor. Ne var ki, teknik direktörlük de yapıyor. Futbolu iyi bilir ama insan aynı zamanda teknik direktörlük yaparsa, ‘Şu hakem bu maçı katletti’ diyemez, hatalı bulduÄŸu her ÅŸeyi söyleyemez. Çünkü yarın bir gün tekrar teknik direktörlük yaptığında o hakemle karşı karşıya gelir. Benim böyle bir sorunum yok, çünkü arkamda yumurta küfesi yok.O KABZIMALIN TEKÄ°DÄ°RAnkara Ä°ktisat Kamu Yönetimi mezunuyum. Kimse bilmez. ‘O kabzımalın tekidir!’ derler. Böyle derler ama kabzımalın da ne olduÄŸunu bilmezler. Sadece yumurta topuk ayakkabı giyen, elde tespih dolaÅŸan, benim gibi künyeler-münyeler takan adamlara denmez kabzımal. Evlenip boÅŸanan insanlar avukatta ‘ahzu kabza’ vekalet verirler. Her türlü yetkiyi yani. Kabzımal da mal üzerindeki en yetkili ÅŸahıs anlamına gelir. Sen bana malını, Adana’daki portakalını, limonunu, domatesini, hıyarını gönderiyorsun, ben senin namına satıyorum, içinden komisyonumu alıp, sana paranı gönderiyorum.KENAR SÃœSÃœ YAPTIKFotoÄŸraf biraz farklı olsun diye Fransız Sokağı’nda çektik. Zaten Erman ToroÄŸlu, Taksim-BeyoÄŸlu dışında fotoÄŸraf çektirmiyor. Etiler Ulus için de ‘O sosyetik yerde ne iÅŸim var benim?’ diyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!