Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2005 00:00
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: "Türkiye zenginleşecekse, Türk işadamının sayesinde zenginleşecek."Rifat Hisarcıklıoğlu; 1955 Ankara doğumlu olup anne tarafından Nuh’un Ankara Makarnası ve Nuh Çimento’nun sahibi Kayserili ünlü Eskiyapanlar’ın 3. kuşağının en büyüğü. Hayat kavgasına haftalığı 5 lira olan bir eczacı çırağı olarak girmiş. Tandoğan’da yapılan sol mitinglerde testiyle su satmış. Kendine ait birçok şirketin yanı sıra, Ankara’daki ünlü Armada Alışveriş Merkezi ile Ulus Şehir Çarşısı’nın sahipleri arasında.
Fenerbahçe tutkunu Rifat Hisarcıklıoğlu’yla enine boyuna konuşurken, tadına doyulmaz Kayseri yemekleri de yedik. Mutfağa girip birlikte mantı pişirdik, meğer Kayseri mantısının ne incelikleri varmış. Siz siz olun, Kayseri mantısının üstüne sadece yoğurt ve sumak dökün, nane değil. Ardından ünlü et yemeği fırınağzı ve sonunda bol cevizli güllü baklava...
Yemek masasında Rıfat baÅŸkana bir fıkrayla baÅŸlayayım: Kayserililer ile Karadenizliler karşılıklı mevzilerden birilerine ateÅŸ ediyorlarmış. Kayserililerden biri: ‘İdris, Temel, Dursun diye seslenelim, çoÄŸu ayaÄŸa kalkar, biz de vururuz’ demiÅŸ. Dediklerini yapmışlar ve baÅŸlamışlar Karadenizlileri vurmaya. Karadenizliler bakmışlar ki, çok uÅŸak ölüyor, hemen bir plan yapmışlar. Karadenizli mevziden seslenmiÅŸ: ‘BeÅŸ lira bulduk, acaba kimindur?..’ Kayserililerin hepsi birden ‘Benim’ deyip ayaÄŸa fırlamış!.. Hikayedeki Karadenizli ile Kayserilinin kim olduÄŸunu da sen buluver, sayın baÅŸkanALIÅžVERÄ°Åž DARALDI Ä°HRACATÇI SIKINTILI- İç piyasada ÅŸu anda alışveriÅŸ noktasında darlık var, çok haklısınız. Ä°hracatçımız da kár edemediÄŸi için sıkıntı içinde. Son 3 yılda verimlilik oranını müthiÅŸ derecede yukarı çıkarttılar, bu sayede ihracatı baÅŸarıyla sürdürmeye devam ediyorlar. Ama dalgalı kur piyasalarda oluÅŸuyor, girdiler itibariyle bir olumsuzluk var. Devletin israfçı, rüşvet, yolsuzluk doÄŸuran yapısının bedelini biz ödememeliyiz. Niye istihdam vergisi bu kadar yüksek, yüzde 80 gibi bir rakam dünyada yok. Türkiye 68 milyonluk ülke, sosyal güvenlik çatısı altında 81 milyon kiÅŸi var, 20 milyon kiÅŸi de deÄŸil. Nüfusumuz çıkıyor 101 milyona, iÅŸte sana yolsuzluk yapıldığının ispatı. ACÄ°LEN Ä°KÄ°NCÄ° KUÅžAK REFORM YAPMALIYIZ- Türkiye’nin birinci kuÅŸak ekonomik yapısal reformlarını Turgut Özal yaptı. Åžimdi dünyanın geçtiÄŸi ikinci kuÅŸak reformları da hızla yapıyor olmamız lazım, bu konuda sıkıntımız var. Türkiye’de iyi bir muhalefet de var, reformların yapılmasını destekliyor. Bu, bugüne kadar bir rüyaydı ama, biz bunu Kopenhag siyasi kriterlerinin çıkartılması sırasında yaÅŸadık. Ä°ktidar ve muhalefet birlikte çıkardılar o yasaları, o halde ne bekleniyor? Bizim ÅŸikayetlerimizin birinci sırasında bürokrasi ve hukuk var. BaÅŸbakan da bundan ÅŸikayetçi ama, çözecek olan yine kendisi. Hukuk hem geç çalışıyor, hem de zaman zaman adil olmuyor. Bürokrasiyi bugünkü anlayış tarzından çıkarmadığımız sürece baÅŸarılı olmamız asla mümkün deÄŸil. Devleti de bir iÅŸletme olarak düşünüp kesinlikle performans kriterinin getirilmesi lazım. Bürokraside yapacağın ilk iÅŸ, adamı cesaretlendireceksin ki, risk alsın. Bugün imza atanla atmayan arasında hiçbir fark yok. Hatta, imza atmazsan daha da iyisin, çünkü başına hiçbir ÅŸey gelmiyor. Ä°mza attığın zaman en küçük bir ÅŸeyde ‘Gel bakalım arkadaş’ deniyor, bu olmaz. Ben kendi iÅŸimin başında olduÄŸum halde, ciromun yüzde 2’sini batırabiliyorum. Bir bürokrat da bir yıl içinde fevkalade verimli sonuçlar alır, devleti kazandırırken, birkaçında hata yapmış olabilir. Kendisine maddi bir menfaat elde etmediÄŸi sürece bunu makul göreceksin. Biz müdürümüzü ‘Vay sen 100 lirayı batırdın diye’ çıkartıyor muyuz?.. Bütün dünya verimlilik üzerine odaklanmış durumda, verimli olmayan hiçbir ÅŸeyin ekonomik deÄŸeri yok. Ä°ÅŸlemeyen bürokrasi yüzünden 68 milyonun kaynaklarını eriyip gidiyor.VERGÄ° SÄ°STEMÄ°MÄ°Z KARGAÅžA İÇİNDE- Dünyada vergi oranı açısından istihdamın en yüksek olduÄŸu ülke Türkiye. Çalışan ve çalıştıranın üzerinde yüzde 80’e yakın vergi yükü var. Vergi oranlarımız o kadar yüksek ve karmaşık ki, sistem demeye bin ÅŸahit ister. Türkiye’de vergi sistemi ana doÄŸrultusunu kaybetti, kargaÅŸa içinde. Bugün dünyada ikinci en pahalı enerjiyi kullanıyoruz. Ä°ÅŸte bütün bunları hükümetin çoktan yapıyor olması lazım, üstelik acil eylem planında var. Hükümet şöyle dönüp kendi programına baksa, görecek ki zaten yapacağı baÅŸka bir ÅŸey yok. Kimsenin kendisine engel olduÄŸu yok, bunları yapmak kendi elinde. Topluma vizyonu koyacaksın, neyi yapmak istediÄŸini anlatacaksın, sonra da uygulamayla geçeceksin.EÅŸim ve annem siyaset konusunda rest çekti- Benim pozisyonumdaki bir kimsenin özel hayatı saklanmaz. Devletle iÅŸim yok, iÅŸ yapmadım; ne borç aldım, ne de kredi; neden tedirgin olayım ki? EÅŸim Meral’le annem Solmaz, TOBB’a girdiÄŸimden beri özel hayatımızın kalmayacağından endiÅŸeliler. Meral’in başı örtülü filan deÄŸil, gayet güzel, modern giyinen bir hanımefendidir. Hanım da, annem de benim siyasete girmemi istemiyorlar. ‘Siyasete girersen sosyal olarak hiçbir ÅŸekilde arkanda olmayız’ diye rest çektiler. Size itiraf edeyim, eskinin aksine, TOBB iÅŸine girdikten sonra ‘hanımköylü’ oldum. Eskiden ev hayatımız daha düzenliydi, ÅŸimdi ise 3 günün 1 günü mutlaka seyahatteyim. Meral de Kayseri’nin köklü ailelerinden birinin kızıdır, Betoncu KardeÅŸler olarak anılırlar. Babasıyla 1966’dan bu tarafa da iÅŸ ortağıyız. Görücü usulüyle evlendik. 1978’de niÅŸanlandık, bir sene sonra da düğünümüz yapıldı. Tesadüfe bakın, ikimiz de aynı okuldaymışız da birbirimizden haberimiz yokmuÅŸ. 2’si erkek 3 çocuÄŸumuz var, en büyüğü Emin 1980 doÄŸumlu. Emin, California Ãœniversitesi’nde iÅŸletme eÄŸitimi yaptı, ÅŸimdi ortaklarımın yanında çıraklık dönemini yaşıyor. Kızımız Solmaz 24 yaşında, Bilkent’te iç mimari okuyor, 3. sınıf öğrencisi. Küçük oÄŸlumuz Gökberk ise 21 yaşında, Bilkent Ekonomi’de okuyor.Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi deÄŸiliz- GeçmiÅŸ 4 yılda 3 büyük hedefim vardı, hepsini gerçekleÅŸtirdim çok şükür. Bugün 364 oda ve borsa baÅŸkanı çok rahatlıkla bana ulaÅŸabiliyor, o aÄŸ kuruldu. Onlardan gelen bilgileri, istekleri kendi süzgecimizden geçirip Türkiye’nin gündemine getiriyoruz. TOBB’u hiçbir siyasi partinin arka bahçesi yapmadım, yaptırmadım. Hiçbir siyasi partinin yandaşı, karşıtı olmadan meselelerimizi hepsine götürüp tartışıyorum. Sayın ErdoÄŸan’a ne kadar yakınsam, sayın Baykal’a da o kadar yakınım. Türkiye zenginleÅŸecekse, Türk iÅŸ adamının sayesinde zenginleÅŸecek. EÄŸer 5 milyon kiÅŸiye iÅŸ bulunacaksa, bunu Türk iÅŸadamları bulacak. Toplumun diÄŸer kesimlerinden farkımız bu. Onun için TOBB olarak sorumluluÄŸumuz çok, yükümüz çok ağır. Emir alır deÄŸil, emir verir ülke haline geleceksek, bu ancak ekonomik güç sayesinde olur. ‘Anadolu aslanları’nın arkasında babadan kalma miras yok, hepsi kendi el emekleri, kendi alın terleriyle geldiler bugüne. Onun için toplumun tüm kesimleri olarak giriÅŸimcinin ve iÅŸ áleminin önünü açmamız lazım. Her yıl 100 bin giriÅŸimci çıkarmamız lazım, eÄŸer bölgede lider ülke olacaksak. Amerikan karşıtlığı abartılıyor- Türkiye’de abartıldığı kadar ABD karşıtlığı olduÄŸunu tahmin etmiyorum. Bu abartılar yukarı noktalarda söylendiÄŸi zaman gerçekmiÅŸ gibi algılanıyor, toplumda böyle bir tepki yok. Ama, insanlar kendi ülkesini sevmek, çıkarlarını korumak durumundadır. Türk halkı hiçbir zaman aşırılığı kabul etmemiÅŸtir, izin de vermemiÅŸtir, geçmiÅŸinde de böyle bir ÅŸey yok. Â
button