Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2004 00:18
Özlem Şen, L’oreal Profesyonel Ürünler Bölüm Direktörü. Asıl mesleği inşaat mühendisliği olan Şen, ‘Saat ve gün mefhumum yok’ diyecek kadar işine tutkun. Yoğun temposunun özel hayatını etkilemesine izin vermeyen Şen, spora ve el işlerine de oldukça meraklı.
L’oreal’de çalışmaya nasıl başladınız?
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunuyum. Mezun olmadan iki sene önce Alarko’da çalışmaya başladım. Büyükdere’deki Alsit villalarının pazarlama müdür yardımcısıydım. Son dört villa kalınca ne yapacağım diye çok sıkıldım. 1993’te ürün müdürü olarak L’oreal’e girdim.
İnşaat sektöründen oldukça farklı bir sektör. Zor olmadı mı alışmak?
Buraya giren herkes A’dan Z’ye 6 ay eğitiliyor. Altı ay sonra salon bölümü için teknik bir bölüm kurulmasına karar verildi. O zamana kadar o bölümün başında hep kuaförler vardı. Ben ilk olacağım için biraz korktum. İki ay Paris’te boya nasıl sürülür, perma ve röfle nasıl yapılır hepsini öğrendim.
Bu kadar bakım ürüyle iç içe yaşayan biri olarak bakıma meraklı mısınız?
L’oreal’den evvel saçlarımı 1 santim keserdim, boya da yoktu. Bir rimel ya da biraz parlatıcı sizi olduğunuzdan daha çekici gösterebilir. Saç ise bence en önemli aksesuar.
Saçın cinsi ve size ne kadar yakıştığı önemli. Ben her şeyi denedim, bana sarı tonları gidiyor. Boyu da pratik olduğu için kısa.
Evlilik ve kariyer tamam. Peki çocuk?
Çocuk yapmamamın sebebi ‘önce kariyer sonra çocuk’ diye düşünmemden ya da zamansızlıktan değil. Kendimi hiçbir zaman yanımda bir çocukla anne olmuş hissedemedim. Çocukları çok seviyorum, ama o sorumluluğu alamayacağım için korktum. Bakıcıya da bırakamam gibi geliyor.
Nasıl deşarj oluyorsunuz?
Geceyarısı eve gidiyorum, boncuk işleyip kemerler yapıyorum. Bir gecede üç boncuk takarak kemeri üç ayda bitirebiliyorum tabii. Kursa gitmedim ama el işilerini çok seviyorum. En son iki abajuru boncukla kapladım.
Bakkala ağırlıkla gidiyordum
Spor yapıyor musunuz?
Deli gibi spor yapıyordum. Benim için bir şey ya var ya yok, varsa da ölümüne var. Bakkala giderken bile ağırlık bağlıyordum. Şimdi daha çok yüzüyorum.
Kariyer kadınlarının atağı reklam jingle’larına bile ilham veriyor.
Tarihe baktığımızda bir şeyleri keşfedenler hep erkekler. Kadınlar son 50 yıldır bir şeylerin içinde. Eskiden kadının tek görevi doğurmak olduğu için başka hiçbir şey düşünmemişler. Artık kadınlar daha az çocuk yaptıkları için işe ve hobilere daha fazla zaman ayırabiliyorlar ve dolayısıyla da başarılı oluyorlar.