OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 14, 2005 00:00
Dünyanın en büyük entegre elyaf üreticisi Invista’nın Avrupa BaÅŸkanı Max Wiesendanger, ‘Türkiye’nin tekstil deneyimi, ürün kalitesi Çin’de yok, ‘Made in Turkey’ markası dünyanın her yerinde ürüne deÄŸer katar’ diyerek, Türkiye’de üretim kapasitesi artırımı için yeni yatırım yapabileceklerini söyledi. 40’TAN fazla ülkede faaliyet gösteren ve 86 ülkeye giyim, tekstil elyafları ve polimer satışı yapan dünyanın en büyük entegre elyaf üreticisi Invista’nın Avrupa BaÅŸkanı Max Wiesendanger, Türkiye’nin tekstil sektöründe kendine özgü ve eÅŸi olmayan bir rekabet gücüne sahip olduÄŸunu söyleyerek, ‘Türkiye yüksek maliyetli ve kaliteli marka üretimi ve düşük maliyetli seri üretim arasında bir denge kurmuÅŸ durumda’ dedi. Wiesendanger, Türk tekstilcilerinin yıllardır tekstil endüstrisinin içinde olduÄŸunu ve bu deneyimin özellikle Çin karşısında büyük bir avantaj saÄŸladığına dikkat çekerek, ‘Türkiye’deki tekstil endüstrisinin yıllardan beri biriken deneyimi ve ürünlerin kalitesi Çin’de yok. ‘Made in Turkey’ markası dünyanın her yerinde belli bir kaliteyi simgeler ve ürüne deÄŸer katar, oysa ‘Made in China’ markası ucuz, fakat kalitesiz ürün anlamına gelir, katma deÄŸeri yoktur’ ÅŸeklinde konuÅŸtu. Wiesendanger ayrıca, 2005 yılıyla birlikte Dünya Ticaret Örgütü kararı uyarınca tekstil kotalarının kalktığını anımsatarak, ‘2005 yılını belirleyecek 2 temel eÄŸilim var. Birincisi, büyük perakendeciler maliyeti düşürmek ve daha ucuza ürün sunmak istiyor. Bu da üretimin yerelleÅŸmesini getiriyor. Öte yandan, marka ve moda yaratmak da giderek önem kazanıyor ve bunun için üretimin yerelleÅŸmesi gerekmiyor. Bu iki eÄŸilimin çatışacaktır, bence üretimin tamamen yerelleÅŸmesi mümkün olmadığı için bir noktadan sonra yerel ve ucuz üretimle markalı üretim birbirini dengeleyecek ve pazar düzene girecektir’ dedi. KAPASÄ°TE ARTIRABÄ°LÄ°RÄ°Z: Invista’nın 2004 yılının ilk yarısında Koch Industries tarafından DuPont’dan satın alımının tamamlandığını hatırlatan Wiesendanger, bu satın almayla birlikte vizyonlarının ‘ya büyü ya da yok ol’ stratejisiyle belirlendiÄŸini kaydetti. Wiesendanger, Türkiye’nin de devasa potansiyeli olan büyük bir pazar olduÄŸuna dikkat çekerek, ‘Türkiye, dinamik, yeniliklere çabuk adapte olan ve çabuk tepki veren bir pazar. Invista olarak büyüme potansiyeli gördüğümüz pazarlara yatırım yapmak istiyoruz, Türkiye de en güçlü seçeneklerden biri, buradaki üretim kapasitemizi artırmak için yatırım yapabiliriz’ diye konuÅŸtu. Tekstil yenilik yapamadı giyim harcaması azaldıMAX Wiesendanger, 2004 yılının tekstil endüstrisi açısından zorluklarla dolu bir yıl olduÄŸunu hatırlatarak, tekstilde üretimin Asya’ya kaymasının ve ucuz işçilikle saÄŸlanan ucuz ürünlerin karşısında tutunmanın en temel yolunun marka yaratmak olduÄŸunu kaydederek, şöyle konuÅŸtu: ‘Artık tüketiciler gelirlerinin giderek daha az bir kısmını giyime harcıyorlar. Burda tekstil endüstrisinin de suçu var, tekstilciler diÄŸer endüstrilerle karşılaÅŸtırıldığında yenilik yaratmakta sınıfta kaldı. Yenilikçi olmak ve marka yaratmak gerek, Invista olarak biz de müşterilere sürekli yenilik sunarak seçenek yaratmaya, pazarı canlı tutmaya çalışıyoruz. Son 3 yılda tekstil ve pazarlama alanında 30 yeniliÄŸe imza attık, 8 binden fazla patent ve fikri mülkiyet hakkına sahibiz.’Türkiye Invista’nın yenilik merkeziINVISTA’NIN en önemli markalarından olan Lycra’nın Avrupa’daki 2’nci büyük üretim üssü konumunda olan Türkiye, Ä°talya’nın hemen ardından geliyor. Invista Türkiye, Orta DoÄŸu ve Afrika Bölgesel Direktörü Ayfun Çiçek, Invista’nın bir diÄŸer buluÅŸu olan Siyah Lycra’yla kumaÅŸ üreten ilk 7 firmanın Türkler’den oluÅŸtuÄŸunu belirterek, Türkiye’nin bir diÄŸer Invista yeniliÄŸi olan T-400 elyafının da Ä°talya’yla birlikte üretimini yapabilen 2 ülkeden biri olduÄŸunu söyledi.Â
button