Hakan Gence
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2009 00:00
Manga grubu, 2004’te çıkardığı ilk albümle şöhrete kavuştu. Kendileri için yarattıkları anime karakter Spa’nın yer aldığı klipleri büyük ilgi gördü. Albümleri 180 binin üzerinde sattı, hatırı sayılır bir hayran kitlesi kazandılar. Sonra beş yıl boyunca büyük bir sessizliğe gömüldüler. Dağıldıklarını, bir daha albüm çıkarmayacaklarını söyleyenler oldu. Sonunda, içinde pek çok sürpriz barındıran ikinci albümleri Şehr-i Hüzün’ü tamamladılar. En ilginci de “Sessizlik Sona Erdi” isimli şarkıları.
Manga ilk albümüyle şimdiki arasında niye beş yıl bekledi, bu süre içinde ne yaptı? Bir kere, o albümden sonra tam 250 konser verdiler. Hepsi Ankaralıydı, başkentten İstanbul’a taşındılar, İstanbul’a alışmaya çalıştılar. Bu o kadar kolay olmadı:
“İlk albüm Ankara’da yapılan şarkılardan oluşuyordu. Bu sefer tamamen İstanbul’da yazılan ve o ruhu anlatan şarkılar hazırladık. Bu şehrin tezatlarına, güzellik ve çirkinliklerine hala şaşırıyoruz. Herkes bir koşturmaca ve kaos halinde. Ankara’da daha düzenli bir yaşamımız vardı. Buradaki çeşitlilik bizi çok etkiledi. Bir tarafta geçmişe dayanan tarihi doku, bir tarafta gecekondular, bir tarafta gökdelenler. Bütün bunlar albüme çok yansıdı. Zaten albüme ismini veren Şehr-i Hüzün’le kastettiğimiz, İstanbul. Galiba bu şehrin hüzünlü tarafını gördük. Tıpkı gökdelenler arasında yıkılmış bir köşk gibi.”
İKİ YIL AYNI EVDE YAŞADILAR
İstanbul’a geldikten sonra Manga Grubu’nun 5 elemanı iki yıl aynı evde yaşadı. Şimdi ayrı evlerdeler. “Birarada yaşarken birbirimizi daha iyi tanıdık ve daha iyi dost olduk” diyorlar. “Aramızda tartışmalar tabii oluyor. Son pizza dilimini kim yiyecek, diye bile tartışabiliriz. Ama bunlar birarada olmanın güzel yanı.”
Her grubun başına gelen onların da başına gelebilir mi? Ayrılabilirler mi, tek başlarına başka işler yapabilirler mi? “Şu anda beş kişiyiz ve çok mutluyuz. İleride ne olur kaç kişi kalır, hiç büyük konuşmamak gerek” diyorlar.
Birbirlerine kural koymamışlar: “Grup içinde kimsenin saçı, tarzı değişmeyecek gibi kurallarımız yok. İçimizden birine ayrı bir düet teklifi gelirse örneğin, konuşuruz, doğru bir işse tabii yapabilir.”
TAŞ GİBİ BİR ALBÜM YAPTIK
Uzak kaldıkları süre içinde hayranlarını kaybetme korkusu da yaşadılar: “Bizi dinleyenler büyüdü, hala aynı yerdeler mi, diye çok düşündük. Ama sonuçta biz de büyüdük. 20’li yaşlardan 30’lu yaşlara geçtik. Müziğimiz de bizimle olgunlaştı. Sonuçta hala buradayız ve taş gibi bir albüm yaptık.”
Grubun solisti Ferman Akgül şöyle diyor: “Elektronik, rap ve rock’ın birarada olması zaten insanları şaşırtıyor. Beş yıldaki değişimimiz albüme yansıdı. Ve bir Manga tarzı oluşmaya başladı. Daha çok yol aldık. Vokalimi geliştirdim. Bu da Türk sanat müziğini çok dinleyerek oldu. İlk albümde Halk müziğinden ilham alırken İstanbul’da saray kökenli müzikten ve Türk sanat müziğinden daha çok ilham aldık.”
BİLİN BAKALIM BU LAFLAR KİME YAZILDI
“Sessizlik Sona Erdi” şarkısında Manga, müzik dünyasında yaşadığı kırgınlıkları anlattı. “Biz çok konuşmayı seven bir grup değiliz. Bizi bu kadar konuşmalarını, eleştirmelerini garip buluyoruz. Zaten ülkece çok konuşuyoruz ama düşünmüyoruz. Şarkıda da bunu eleştirdik” diyorlar. Şarkının sözleri şöyle: “Bilin bakalım bu laflar kime yazıldı, şu üç yılda kimler kaşındı/ Sabrımız fazlasıyla sınandı, manga geldi kimler dağıldı...” Sonra da şu manidar nakarat yer alıyor: “Bahçesinde kahpelik yaptılar sızladı Sinan’ın tüm kemikleri/ Nerede okutursan okut sen değiştiremezsin eşeği.” Grup, bu sözlerin kimi hedef aldığını açıklamıyor. Ama yakın geçmişe baktığımızda, 2005’te Mimar Sinan Üniversitesi’nde verdikleri konser sırasında, birkaç kişinin gruba yumurta attığı olay akla geliyor.
BEN SPA’YIM DİYE PLAK ŞİRKETİNE BİLE GELDİLER
İlk albümde müziğimizi ön plana çıkarmak istemiştik. Bu nedenle Spa adını verdiğimiz anime bir maskot yarattık. Spa’yı grup üyesi sanan hayranlar bile vardı. Plak şirketine ben Spa’yım veya Spa’nın babasıyım diye gelenler oluyordu. O sırada biri bize “albüm kapağında maskotunuzu kullanmayın, sizin resminizi kullanalım” dese, kesinlikle hayır derdik. Artık biz daha ön plandayız. Fakat Spa da yok olmadı, her an bir klipte karşınıza çıkabilir...
Hayranlarının ses kayıtlarından şarkı yaptılar
Şehr-i Hüzün’de dördü enstrümantal 16 şarkı var. Albüme son şeklini Madonna, Moby, Björk, Metallica ve Travis gibi isimlerle de çalışan Ted Jensen verdi. Ön kayıt 23 ay sürdü. Albüm sürprizlerle dolu:
? Manga’nın konserlerinde fırsat buldukça söylediği “Evdeki Ses” adlı şarkısı, 1990’larda meşhur olan Almanya’daki Türk kökenli rap grubu Cartel’e ait. Albümde, bu şarkıyı Cartel grubundan Alper Aga ile Manga’nın solisti Ferman Akgül birlikte düet yaparak ve rock’a çevirerek söyledi.
? “Hayat Bu İşte” isimli şarkıda Tuluyhan Uğurlu piyanosuyla gruba eşlik etti. Bu şarkı, İstanbul Kanatlarımın Altında filmindeki müzikal temadan esinlenerek yazılmış. Gitarist Yağmur Sarıgül, “alaturka bir melodi Manga’nın modernist bakış açısıyla birleşti” diyor.
? “Üryan Geldim” şarkısının sözleri Karacaoğlan’dan alınma: “Bir gece vakti ansızın farkediverdim yalnızım/ Farkediverdim kendime geldim gerçeği gördüm anladım.” Şarkı, “Üryan geldim yine üryan giderim” diye devam ediyor.
? Bir başka şarkı “Hepsi Bir Nefes” ise, Ömer Hayyam’dan esinlenilerek yazılmış: “Ey kör anla bu yer bu gök boş/ Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş...”
? Bir şarkıda da hayranlarının seslerini kullandılar. Önce fan kulüp sitesinde hayranlarından ses kaydı istediler. Gelen yüzlerce kayıt arasından kalitesi en iyi olanları seçtiler ve tamamen bu sesli mesajlardan oluşan bir şarkı yarattılar: Manga abiler sizi çok seviyoruz... Lütfen bizi arayın... Lütfen bizi MSN’e ekleyin... Sizi çok özledik...
120 SAATLİK KAYITTAN 150 DAKİKALIK BELGESEL
Manga’nın albümü iki farklı versiyonla sunuluyor. Daha pahalı olan pakette grubun vokali Ferman Akgül’ün yönettiği 150 dakikalık bir Manga belgeseli DVD’si var. “Bunun için 1.5 yıl uğraştım” diyor.
NEDEN KLİPTE ESRA-CEYDA KARDEŞLER VAR
Albümün ilk klibi Norah Jones, Pearl Jam ve Radiohead gibi pek çok ünlünün klibini çeken yönetmen Yon Thomas tarafından “Dünyanın Sonuna Doğmuşum” adlı şarkıya çekildi. Vedat Özdemiroğlu ve Esra-Ceyda kardeşlerin rol aldığı klipte, televizyondaki reality şovlar ve yarışmalara kapılan bir adamın hikayesi anlatılıyor. Grup üyeleri televizyon yarışmalarının bir saçmalık olduğunu söylüyor: “Bu tip yarışmalar herkes tarafından eleştirilmeli hatta gerekirse kaldırılmalı. Şarkıda, bu dünyanın plastik olduğundan, bazen televizyonu bırakıp gökyüzüne bakmamız gerektiğinden bahsediyoruz. Esra-Ceyda kardeşlerin klipte oynaması da ilk günden eleştirilmeye başlandı. Oysa biz orada ironik bir durum sergiliyoruz. Niye onlar klipte oynadı, diye düşünmek gerekiyor. Ayrıca klipteki performansları da çok iyiydi.”
MANGA DELİSİ DEĞİLİZ BİZ
Manga, Japon kültüründe önemli bir yere sahip. Kelime anlamı, sınırsız hayal gücü. Bizi cezbeden de bu oldu. Öyle deli gibi manga ve çizgi roman okuyan tipler değiliz ama tabii bazılarını izliyoruz örneğin Basilisk serisi.