Güncelleme Tarihi:
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
- Yaz aylarında “Romantik Komedi 2”yi çektik. Üç yıldır sürdürdüğüm bir tasarım programım var, onun çekimleri sürüyor. Bahçeşehir Üniversitesi İleri Oyunculuk Bölümü’nde yüksek lisans yapıyorum. Tiyatro oyunum başlıyor. Ayrıca yeni bir dizinin çekimlerine başladık.
Dönem dizisi mi olacak?
- Evet, bir dönem projesi olacak. 1967 yılında, Süleyman Demirel döneminde geçiyor. Aslında bir kül kedisi hikayesi gibi... Kimsenin kötülüğüne inanmayan, kendini kandırarak yaşayan bir kızın karmaşık ilişkileri anlatılıyor.
OYUNCU OLMAK ŞİZOFRENİK BİR DURUM
Biz sizi ilk olarak sunuculukla tanıdık. Bu meslek size neler öğretti?
- 18 yaşımdan beri sunuculuk yapıyorum. Eskişehir’de üniversitede okurken orada yerel bir kanalın kapısını çaldım ve “Sunuculuk yapmak istiyorum” dedim. Deneme çekimi sonrası da tamamen cahil cesaretiyle bu mesleğe adım attım. Aslında o sıralar ekonomi okuyordum ve bu meslekle ilgili hiçbir bilgim yoktu.
Sonra?
- Sonrasında her çeşit programı sundum. Çok özgür ve kendim olduğum bir alan.
Ya oyunculuk?
- O daha farklı... Oyunculuk yaparken başka biri oluyor, başkalarının hayatını oynuyorsunuz. Sizin bedeninizde başka biri can buluyor. Aslında oyunculuk şizofrenik bir durum.
HER TÜRLÜ BİTKİYİ BÖCEĞİ TANIRIM
Beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz?
- Çok şanslı bir çocukluk dönemi geçirdim çünkü ben Bursalı’yım ve anne-baba tarafım çiftçi. Çocukluğumda sofraya oturduğumuzda domates, zeytin bahçeden, yumurta tavuklarımızdan, kaymak anneannemden, ekmekler yine bizim ürettiğimiz buğdaylardan öğütülen unlardan yapılıyordu. Her şey doğaldı. Böyle beslenerek büyüdüm. Her türlü bitkiyi, ağacı, çiçeği ya da böceği tanıdım.
Öyle de devam etti tabii...
- Tabii... Bizim soframızın vazgeçilmezi zeytinyağıdır ve bütün yemekleri zeytinyağıyla yapıyoruz. Zeytinyağlı bir yemek yoksa, o sofra benim için eksiktir. Genelde sebze ve meyve ağırlıklı besleniyorum. Sebze yemediysem, özellikle de dışardaysam ızgara yiyorum. Bu nedenle evde mutlaka zeytinyağlı yemek yapmaya çalışıyorum, zeytinyağlı yemek yemediğimde eksiklik duyuyorum. Kahvaltıda bile kekikli zeytinyağına ekmek banarım ben... Hamur işi, kebap ya da pide gibi şeyler yediğimde kendimi mutsuz hissediyorum.
Tatlıyla aranız nasıl?
- Tatlıyı çok severim. Sürekli bir şeyler yerim. Arabamda ya da çantamda hafif bisküviler bulundururum. Elma, armut, meyve püreleri tüketirim. Midemi boş tutmadan yaşamaya çalışıyorum.
ERGENLİK DÖNEMİNDE TOMBUL BİR KIZDIM
Hayatınızın herhangi bir döneminde kilo sorunu yaşadınız mı?
- Ergenlik döneminde kilo sorunu yaşadım, 67 kiloya kadar çıktı. Tombul bir kızdım. Üniversitede ise ailemden ayrılmıştım, düzenim bozulmuştu, 15 kilo birden verdim. Bir daha da eski kiloma dönmedim. 10 yıldır aynı kilodayım.
Enerjik bir yapınız var galiba?
- Çok hareketli ve tezcanlı bir insanım. Her şeye koştururum. Bence bu durumum metabolizmama da yansıyor. Birine bir şey yaptırmak yerine kendi işimi kendim yapmayı tercih ediyorum. Her zaman bu böyledir. Makyajımı kendim yaparım, saçımı kendim yaparım. Manikürümü bile kendim yaparım. Çünkü kuaföre gidip orada oturmaya tahammülüm yok. En çok saçlarımla vakit kaybediyorum. Saçlarını 5-10 dakikada yıkayıp çıkan insanlara bayılıyorum.
Spor yapıyor musunuz?
- Tezcanlı olduğum için disipline giremiyorum. İşte çok disiplinliyimdir ama spor konusunda programa uyamıyorum. Bir kere yapıyor, ikincide bırakıyorum. Her yıl spor salonuna yazılıp üzülmek yerine artık beni mutlu eden şeyleri yapıyorum. Bunlar arasında squash, partner bulabilirsem tenis yer alıyor. İki yıldır at biniyorum.
ACABA YAMUK MU GÜLÜYORUM!
Estetik yaptırmayı düşünür müsünüz?
- Estetik yaptırabilirim. Karakteristik özellikleri bozmayacak, şu halimi muhafaza edecek takviyelere yakınım. Mezoterapi, vitamin iğneleri, dolgu gibi işlemlere açığım. Bazen çizgilerime bakıyorum, “Acaba yamuk mu gülüyorum?” diyorum. Bazen iki dişimin arası çok ayrık geliyor. Herkes her yerine takılabilir. Kendini beğenmeyen insan da yoktur, her şeyini beğenen insan da...
Özel hayat konusunda detaya girip sizi sıkmayacağım ama... Son olarak sormak istiyorum; aşk konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Aşk hakkında bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğim. Sadece bunu söyleyebilirim. Aşk insanın kendi iradesinden bağımsız gelişiyor. Bu konuda maval okumak çok tehlikeli! Çünkü aşk üzerine ahkam kesilemeyecek belki de tek şey...
İNSANLARDAN ÇOK KAZIK YİYORUM
Dışarıdan bakıldığında olduğunuzdan daha soğuk görünüyorsunuz sanki...
- Aslında bu durum benim gibi bir için avantaj sayılır. Bu sayede herkes kolay kolay yanıma yaklaşmıyor.
Neden böyle düşünüyorsunuz?
- Çünkü insanlara çok çabuk güveniyorum. Şüphem yoktur, kimi görsem “çok iyi biri” derim. Evimi açarım, cebimdeki parayı paylaşırım. Bu nedenle de çok kazık yiyorum. Çok erken yaşta okula başladım ve annemle babam çalıştığı için yalnız bir çocuktum. Başımın çaresine bakmak zorundaydım. Üniversiteye de 16 yaşında başladım. Sınıf arkadaşlarım 20-22 yaşında olan kişilerdi. Nasıl göründüğümü bilmiyorum ama yüzüme böyle yansıyor olabilir.
SELÜLİTSİZ KADINA KADIN DEMEM!
Selülit sorununuz var mı?
- Selülitsiz kadına kadın demem (gülüyor). Türk kadını olup da selülit sorunu yaşamayanı görmedim. Benim de var. Bunu önlemek için bir süre çay ve kahve içmedim ama değişiklik olmadı. Kremler de denedim, başarılı olamadım. Sonunda selülitlerimle barışmaya, onlarla yaşamaya alışmaya karar verdim.